DTÖ’den dünyaya ‘sıfır toplamlı oyun’ uyarısı

CENEVRE’de düzenlenen 7’nci Bakanlar Konferansı’nın genel oturumunda konuşan DTÖ Direktörü Pascal Lamy, 153 ülkeden 110 bakan ve 2 bin 700 delegeye yaptığı konuşmada, iç politikanın önemine dikkat çekti. 2009’un tarihe küresel bir güvensizlik örneği olarak geçeceğini söyleyen Lamy, “Milyonlarca kişi işlerini, kazançlarını kaybetti. On yıllar sürerek biriktirilen kazançlar kayboldu. Fakat aynı zamanda ulusların daha önce hiç olmadığı kadar birlikte hareket ettiğini gördük. Birleşen dünya küresel ekonomik krize bir yanıt bulmalı” dedi.
‘Zero-sum game’ örneği
Kriz sonrasında müzakere edilen taahhüt ve önerilerin mutlaka iç politika ile desteklenmesi ve tamamlanması gerektiğini belirten Lamy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ticaret tek başına sihirli bir iksir değildir. Ticaretin çalışması için iç politikanın temeli potansiyel gelirini farketmeye olanak tanıyacak şekilde köklü olmalı. Şimdi, her zamankinden daha fazla bu mesaj güçlendirilmeli: Açık ticaret taraflardan birinin kazancının diğerinin kaybı olduğu sıfır toplamlı bir oyun (zero-sum game) değildir.”
Doha’yı 2010’da tamamlayalım
DTÖ Direktörü Pascal Lamy, “Tamamlanacak mı tamamlanmayacak mı” tartışmaları süren Doha Görüşmeleri’ne ilişkin de son noktayı koydu. Pascal Lamy, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin kalkınma sorularını ticaret ile çözmek amacıyla 2001’de başlayan ancak sürekli sekteye uğrayan Doha Görüşmeleri’ni 2010’da tamamlayalım çağrısı yaptı.
9 bölümden oluşuyor
“İleri tarım müzakereleri, sanayi mallarında tarife indirimleri, ticaretin kolaylaştırılması, hizmet ticareti, ticaret ile bağlantılı fikri mülkiyet hakları, özel ve lehte muamele, DTÖ kuralları, ticaret ve çevre” başlığındaki dokuz bölümden oluşan Doha Görüşmeleri’ni başarıyla ve en kısa sürede tamamlama ihtiyacında olduklarını vurgulayan Pascal Lamy, şöyle devam etti: “Sadece ekonomik faydalar için değil, çok taraflı ticaret sisteminde ortak sorumluluk ve kararlılığımızı korumak ve küresel kamu yararını güçlendirmek için yapmalıyız. Müzakere masasında sekiz yıldan fazladır çalışıyoruz. Fedakarlık gerektiriyor, uzmanlaşma için ustalık gerektiriyor, koruduğunuz çıkarlarınızı ilgilendiriyor. Hâlâ önümüzde sert görüşmeler var. Süre sona eriyor ve bu aşamada sekiz yıl önceki başarıları ve çalışmaları görmek inandırıcı değil. Kalan boşlukları doldurmak için harekete geçmeli, somut olmalı ve uygulanabilir adımlar atmalıyız.”

Kapınızı yeni üyelere açın gerçek ‘evrensel kurum’ olun

DIŞ Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, kendisine verilen 3 dakikalık sürede yaptığı konuşmada, DTÖ’ye katılımın kurallara dayalı çok taraflı ticaret sestimini zenginleştiren bir süreç olduğunu anlattı. Çağlayan, DTÖ’ye katılmayı bekleyen 31 ülkenin katılımını hızlandırmak için bir program başlatmayı hedeflediklerini belirterek, “Kapımızı yeni üyelere açık tutmamız çok önem arz ediyor. Katılım süreci, en az gelişmiş ülkeler ve gelişme yolundaki ülkeler için gereksiz yük getirmemelidir. Üyeliğin genişlemesi DTÖ’yü gerçek anlamda evrensel bir kurum yapacaktır. Bu nedenle, Türkiye katılım sürecinin kolaylaştırılmasına öncelik verilmesi için DTÖ üyelerine çağrıda bulunmaktadır” dedi. “Doha Turu”nun tamamlanmasının herkesin derhal harekete geçmesini gerektirdiğini vurgulayan Çağlayan, “Müzakere sürecini, kalkınma boyutunu dikkate alarak, önümüzdeki dönemde hızlandırmamız gerekmektedir. Halen istikrara kavuşmuş durumdaki metinler bundan sonrasını şekillendirmek için iyi bir temel teşkil etmektedir” diye konuştu. Zafer Çağlayan, Doha müzakerelerinin DTÖ için önemli bir mihenk taşı olduğuna şüphe bulunmadığını belirterek, “Müzakereleri 2010 yılında tamamlamak dışında bir seçeneğimiz yoktur” dedi.

Çinli Bakan gelecek, üç fabrikayla ses getirecek

DEVLET Bakanı Zafer Çağlayan, Çin Ticaret Bakanı Chen Deming’in, 2010’un ilk çeyreğinde Türkiye’ye gelmesi beklenen Çin Başbakanı Ven Ciabao’dan önce Türkiye’ye geleceğini belirtti. Çağlayan, “Biz onlardan Türkiye’ye yatırım yapmalarını istiyoruz. Çin’in Türkiye’ye ilgisi artıyor. Onlar da özellikle müteahitlik alanında bizimle çalışmak istiyorlar. Bizle birlikte üçüncü ülkelere iş yapma talepleri var” dedi. “Çin’in Türkiye’de otomobil fabrikası kurması konusunu görüştünüz mü” sorusu üzerine de Çağlayan, “Üç fabrika kurulması sözkonusu ancak işadamları geldiğinde bu konu ses getirecek” yanıtını verdi.

Irak’a 200 bin ton şeker gidecek Basra’daki çarklar yeniden dönecek

DEVLET Bakanı Zafer Çağlayan, DTÖ Konferansı için bulunduğu Cenevre’de 15 ülkenin dış ticaret bakanlarıyla görüşmeler yaptı. Irak Ticaret Bakanı Vekili Safaa Al Deen Al Safi ile son 1.5 ayda 5 kez görüştüğünü belirten Çağlayan, “Ben asker oğlumla beş kere görüşmedim bu kadar süre içinde” dedi. Bu kez gündemlerinde şeker konusunun olduğunu vurgulayan Çağlayan, Al Safi’nin Basra Bölgesi’ne de ağırlık verdiğini belirterek, “Basra Bölgesi’nde fabrikalar, tesisler var. Al Safi, fabrikaların Türkler tarafından işletilmesini yeniden hayata geçirilmesini istiyor. Basra, Körfez’e açılma imkanıyla ciddi lojistik avantajı taşıyor. Yatırım yapmak isteyen bazı yatırımcılar var. Yakın zamanda onlarla birlikte Basra seyahatim olacak” diye konuştu.
Şeker istiyorlar
Irak’ın en çok istediği şeyin şeker problemini çözmek istediğini de belirten Zafer Çağlayan, “Yaklaşık 200 bin ton civarında şekeri direkt bizden almak istiyorlar. Ticaret Bakanlığı bunun ihalesini açacak. Fiyat konuşması yaptık” dedi. “Türkiye şeker ithalatı yapan bir ülke değil mi” sousunu ise Çağlayan, “Biz şeker pancarından şeker üretiyoruz. Şeker pancarı ve mısır konusunda hasasiyetlerimiz var ama onların istedikleri miktarlarda şeker verebilecek kapasiteye sahibiz” diye yanıtladı.�

Filistin’e moral ziyareti yapacak

OCAKTA işadamlarıyla birlikte Filistin’e günü birlik bir seyahat düzenleyeceklerini söyleyen Zafer Çağlayan, “İstanbul ve Ankara’da da Filistin’e yatırım, iş forumu gibi toplantılar düzenleyeceğiz. Filistin’e sahip çıkın, oradaki imkanları birlikte değerlendirelim çağrısı yapacağız. Moral verme
anlamında bir seyahatimiz olacak” dedi.