DPT'nin AB'ye uyumlu orta vadeli programı yürürlüğe girdi

Güncelleme Tarihi:

DPTnin ABye uyumlu orta vadeli programı yürürlüğe girdi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2007 11:55

Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) hazırladığı ve 2008-2010 dönemini kapsayan üçüncü Orta Vadeli Program yürürlüğe girdi. Enflasyon hedefi 2008 ve 2009 yılları için yüzde 4 olarak saptanırken, yıllık ortalama yüzde 5.6 civarında ekonomik büyüme hedefleniyor. Aynı dönemde ihracatta ise yüzde 11.1 artış öngörülüyor. İstihdamda olanaklarının artırıcı uygulamalarının da etkisiyle program döneminde yaklaşık 1.4 milyon kişiye yeni istihdam yaratılması hedefleniyor.

Haberin Devamı

Devlet Planlama Teşkilatının (DPT) hazırladığı ve 2008-2010 dönemini kapsayan üçüncü Orta Vadeli Program Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Programda, üç yıllık dönemde üzerinde yoğunlaşılacak öncelikler tespit edildi. Orta Vadeli Programın 9’uncu Kalkınma Planı’nda yer alan “istikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen, AB'ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye” vizyonu esas alınarak, toplumun refahını tabana doğru yayarak artırmaya yönelik bir program ve bütçe sürecini gerçekleştirmeyi hedefliyor.

ENFLASYON HEDEFİ YÜZDE 4

Türkiye'nin 2008-2010 dönemini kapsayan orta vadeli programına göre, enflasyon hedefi 2008 ve 2009 yılları için yüzde 4 olarak saptandı. 2010 hedefi ise 2007 yılı sonunda belirlenecek ve ilan edilecek. Program döneminde yıllık ortalama yüzde 5.6 civarında ekonomik büyüme hedefleniyor. Faiz giderleri ve özelleştirme gelirleri hariç kamu kesimi fazlasının program dönemi boyunca yüzde 7 civarında olması tahmin ediliyor. Bu yıl yüzde 0.4 olacağı tahmin edilen kamu kesimi fazlasının gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) oranının 2010 yılında artarak yüzde 2.3'e, yüzde 0.2 olacağı tahmin edilen genel devlet fazlasının GSYİH'ye oranının ise yüzde 2.1'e yükselmesi hedefleniyor. Kamu net borç stokunun oranının program dönemi sonunda yaklaşık yüzde 34’e gerilemesi hedefleniyor.

İHRACAT YÜZDE 11.1 ARTACAK

Program döneminin sonunda ihracatın yıllık ortalama yüzde 11.1 oranında artarak 137.5 milyar dolara, ithalatın ise yıllık ortalama yüzde 9.5 oranında artarak 202.2 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Cari işlemler açığının GSYİH'ye oranının program döneminde yüzde 6’lar civarında seyredeceği tahmin ediliyor.

İSTİHDAM GENİŞLETİLECEK

İstihdam olanaklarının artırıcı uygulamalarının da etkisiyle program döneminde yaklaşık 1.4 milyon kişiye yeni istihdam yaratılması hedefleniyor.

Program döneminde eğitim başta olmak üzere makro ekonomik istikrarı ve bütçe dengeleri bozmayacak şekilde sosyal politikaların uygulanmasına öncelik verilmesi amaçlanıyor.

ORTA VADELİ MALİ PLAN HAZIRLANACAK

Bütçe teklifleri ve tedbir önerileri Orta Vadeli Mali Plan’da yer alan ödenek teklif tavanları esas alınarak hazırlanacak. Orta Vadeli Programın ardından, Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanacak olan, kamu idarelerine verilecek ödenek tavanlarının yer aldığı “Orta Vadeli Mali Plan” da, Yüksek Planlama Kuruluna (YPK) sunulacak. DPT Programı’nda yer alan tespitler ise şöyle;

İHRACAT ODAKLI BÜYÜME

Orta Vadeli Program döneminde ihracat odaklı bir büyüme stratejisi sürdürülecek. Kamu kesimi, yapacağı altyapı yatırımları ve yasal düzenlemeler yoluyla özel sektör yatırım ve üretimini hızlandırıcı bir rol oynayacak. Özel sektörün yüksek katma değerli üretim yapısına yönelmesini teşvik edecek. Emek verimliliğinin yanı sıra toplam faktör verimliliğinin de artmaya devam etmesi için makroekonomik istikrar, kurumsal altyapının geliştirilmesi konularında ilerleme sağlanacak. Bu çabalar ekonominin rekabet gücünün artmasını destekleyecek.

MALİ DİSİPLİN KORUNACAK

Makroekonomik istikrarın ve büyüme performansının sürdürülmesi amacıyla mali disipline devam edilecek. Bunu gerçekleştirmek üzere mali kuralları belirleyen yasal düzenlemeler yapılacak. Böylece, kamu borç stokunun milli gelire oranı azaltılacak, yüksek bir faiz dışı fazla seviyesi tutturulacak. Bütçeye esneklik kazandırılarak kamu harcamaları önceliklere göre belirlenecek. Bu politika, enflasyon oranının daha da aşağı çekilmesine ve cari açığın kontrol altında tutulmasına da katkıda bulunacak. İstikrarlı bir büyüme için, mali disiplin korunacak, anti enflasyonist süreci destekleyen para politikasına devam edilecek. Reform süreci tavizsiz bir şekilde sürdürülecek. İstihdam odaklı sürdürülebilir bir büyüme çerçevesinde, rekabetçi bir ekonomi ve bilgi toplumunun gerektirdiği doğrultuda nitelikli insan kaynaklarının yetiştirilmesi, istihdam imkanlarının artırılması, işsizliğin azaltılması ve işgücü piyasasının etkinleştirilmesi sağlanacak.

EKONOMİK BELİRSİZLİK AZALTILACAK

Ekonomide kamu politikalarından kaynaklanabilecek belirsizlikler azaltılarak özel sektörün geleceğe yönelik uzun vadeli plan yapabilmesi için elverişli bir ortam oluşturulacak.

Kamu harcamaları, kaynak kısıntı ile iktisadi ve sosyal getirileri bağlamında potansiyel büyüme üzerindeki etkileri gözetilerek önceliklere göre tespit edilecek. Bu kapsamda yaratılacak mali alan, Programda yer alan gelişme eksenlerindeki öncelikler doğrultusunda kullanılacak.

HARCAMALARA İLİŞKİN POLİTİKA

Program döneminde harcamalara ilişkin uygulanacak politikalar şöyle olacak;

Kamu idarelerinde mali yönetim, iç kontrol ve iç denetim faaliyetlerinin etkin bir şekilde uygulanmasına yönelik tedbirler alınacak. Kurumlar, bütçe kısıntısını dikkate alarak, belirlenen öncelikler çerçevesinde kaynak tahsisini gözden geçirecek. Bu kapsamda, önceliğini yitirmiş faaliyetler ve projeler tasfiye edilecek.

Kaynak kullanımında etkililik, verimlilik ve tutumluluğu sağlamak üzere stratejik planlama ve performans esaslı bütçeleme sistemi yaygınlaşacak.

MAAŞLAR ENFLASYONA ENDEKSLİ

Kamu kesiminde ücret ve maaşlar, gelir politikaları çerçevesinde hedeflenen enflasyon dikkate alınarak belirlenecek. Merkezi yönetim bütçe kanunlarında kamu kesiminde yeni personel istihdamına ilişkin sınırlamalara yer verilmeye devam edilecek.

Ücret sistemi sadeleştirilerek, kamu personelinin mali ve özlük haklarına ilişkin dengesizlikler giderilecek.

PERFORMANSA DAYALI ÜCRET

Performansa dayalı ücret sistemine geçilmesini, mevcut statü sayısının azaltılmasını esas alacak kapsamlı bir personel reformu hayata geçirilecek.

Sağlık hizmetlerinin kalitesinden ödün verilmeksizin, ilaç ve tedavi harcamalarını kontrol altında tutmaya yönelik tedbirler alınmaya devam edilecek. Genel sağlık sigortası, getireceği mali yüklerin makul düzeyde tutulması amacıyla, sağlıkta dönüşüm programıyla birlikte uygulanacak.

SAĞLIKTA TEDBİR ZORUNLU

Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunuyla getirilen düzenlemelerde tasarruf sağlayıcı tedbirler alınacak. İşsizlik sigortasından yararlanma koşulları iyileştirilecek. Sosyal harcamaların toplam kamu harcamaları içindeki payı artırılacak. Yerel yönetimlerin harcamalarını finanse etmek amacıyla yapılan tahsislerin objektif esaslara dayalı ve amaca yönelik kullanımı sağlanacak. Yerel yönetimler personel politikalarını açıklanan norm kadro düzenlemelerine uygun bir şekilde yürütecek.

YATIRMLAR ETKİNLEŞECEK

Kamu yatırımlarının etkinliği artırılacak.

Yatırımlar, öncelikli sosyal ihtiyaçları giderecek ve üretken faaliyetleri destekleyecek nitelikteki altyapıya yönlendirilecek. Sektörel, bölgesel ve AB’ye uyum yönündeki amaçların gerçekleştirilmesinde etkili bir araç olarak kullanılacak. Kamu yatırımlarının etkin, verimli ve zamanında gerçekleştirilmesini hedefleyen rasyonalizasyon çalışmalarına devam edilecek. Eğitim, sağlık, teknolojik araştırma, ulaştırma, içme suyu ve e-Devlet yatırımlarına öncelik verilecek.

BÖLGESEL KALKINMA ÖNCELİKLİ

Kamu yatırımları bölgesel kalkınma ve bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılmasında etkili bir araç olarak kullanılacak. AB’ye üyelik yönünde ortaya konulan politika ve önceliklerin hayata geçirilmesi için sürdürülen çalışmaların gerektirdiği yatırımlar hızlandırılacak.Kamu altyapı yatırımlarında özel sektör katılımını artırıcı modeller geliştirilecek. Kamu yatırım teklif ve kararları, sorun analizlerini içeren sektör çalışmalarına ve nitelikli yapılabilirlik etüd ve analizlerine dayandırılacak.

ÖZELLEŞTİRMEDE VERİMLİLİK ESASI

Kamu iktisadi teşebbüslerinden (KİT) orta vadede özelleştirilebilecek olanlar belirli bir takvim ve strateji çerçevesinde özelleştirilecek. Ancak, özelleştirilinceye kadar bu teşebbüslerin ve uzun vadede özelleştirilemeyecek diğer kuruluşların karlılık ve verimlilik ilkelerine uygun olarak işletilmesi esası benimsenecek.KİT’lerde hesap verebilirliği, şeffaflığı, karar alma süreçlerinde esnekliği sağlamaya ve KİT’ler üzerindeki müdahaleyi azaltmaya yönelik olarak başlatılan kurumsal yönetim sistemi projesi tamamlanacak. Fiyatlandırma başta olmak üzere KİT’lerin tüm işletmecilik politikaları, genel yatırım ve finansman kararnamelerinde öngörülen hedeflere ulaşacak şekilde piyasa şartlarına uygun olarak belirlenecek ve etkin bir şekilde uygulanacak.

KİT’LERDE MALİYET DÜŞECEK

KİT’lerde stok, tedarik, üretim ve pazarlama maliyetlerini düşürerek verimliliği ve karlılığı artıran ve uluslar arası fiyat değişimlerine duyarlı olan bir finansman politikası izlenecek.KİT’lerin atıl durumda bulunan gayri menkullerinin değerlendirilmesinde rayiç bedel esas alınacak. KİT’lerin, atıl olmayan gayri menkullerini devretmemesi esastır. Zorunluluk hallerinde devir, ancak, işletmenin verimliliği, bütünlüğü ve çevre sağlığı gibi hususları olumsuz etkilemeyecek şekilde gerçekleştirilebilecek.

ZARAR EDENLER TASFİYE EDİLECEK

KİT’lerin zarar eden işletme birimleri, fonksiyonları da dikkate alınarak, tasfiye edilecek.

KİT’lerde atıl istihdamın azaltılmasına yönelik tedbirlerin uygulanması sürdürülecek, ancak nitelikli personel ihtiyacının karşılanması için gerekli tedbirler alınacak. İmalat sanayii maliyetleri üzerinde olumsuz baskı oluşturan enerji girdi fiyatlarının tespitinde sanayi aboneleri lehine bir politika izlenecek.

BORÇ YÖNETİMİNDE RİSKLER

Nakit ve borç yönetiminde oluşabilecek likidite risklerinin azaltılması amacıyla, yeterli düzeyde rezerv tutulması politikasına devam edilecek.

Toplam borçlanma, ağırlıklı olarak Türk Lirası cinsinden ve sabit faizli enstrümanlarla gerçekleştirilecek, piyasa koşulları izin verdiği ölçüde borçlanmanın vade yapısı uzatılacak.

2008-2010 döneminde piyasa yapıcılığı sistemi uygulaması, ölçüt senet uygulaması ve DİBS yatırımcı tabanının geliştirilmesi uygulamalarına devam edilecek.

VERGİ POLİTİKASINDA UYUM

Piyasa aktörlerinin uzun vadeli ekonomik kararlar almalarına yardımcı olmak ve vergilendirmede öngörülebilirliği artırmak amacıyla, vergi politikalarının uygulanmasında istikrar esas olacak.

Vergi mevzuatının sadeleştirilmesi ve vergi tabanının genişletilmesine yönelik çalışmalara devam edilecek.

Gerek kayıtdışı ile mücadele, gerekse yatırımların ve istihdamın desteklenmesine yönelik politikalar çerçevesinde, kamu finansmanının imkan verdiği ölçüde, işlemler ile istihdam üzerindeki vergi ve benzeri yüklerin düşürülmesine yönelik düzenlemeler yapılacak.

AB’YE UYUM KAÇINILMAZ

Vergileme alanında Avrupa Birliği mevzuatı ile uyum çalışmalarına devam edilecek. Türkiye ile ticari ilişkileri bulunan ve çifte vergilemeyi önleme anlaşması imzalanmayan ülkelerle çifte vergilemeyi önleme anlaşmaları imzalanmasına yönelik çalışmalara devam edilecek.

ENFLASYON HEDEFLEMESİNE DEVAM

Geçen yılın başında uygulamaya konulan enflasyon hedeflemesi rejimi sürdürülecek. Uygulanmakta olan rejim çerçevesinde Merkez Bankası kısa vadeli faiz oranlarını temel politika aracı olarak kullanmaya devam edecek. Merkez Bankası, önümüzdeki dönemde de, enflasyondaki orta vadeli görünüme odaklanacak ve para politikası kararlarını bu doğrultuda oluşturacak. Maliye politikasının enflasyon hedeflemesi rejiminin başarıyla uygulanmasına vereceği desteğin devam etmesi için, mali disipline uygun hareket edilmesi ve kamu maliyesinin etkinliğini artırmaya yönelik reformların kesintisiz olarak sürdürülmesi önemini koruyacak. 2001 yılından beri uygulanmakta olan dalgalı döviz kuru rejimi önümüzdeki dönemde de sürdürülecek.

Piyasada döviz likiditesinin belirgin olarak artması durumunda, Merkez Bankası rezerv biriktirme amaçlı, düzenli döviz alım ihaleleri yapılabilecek.

DÖVİZE MÜDAHALE EDİLEBİLİR

Döviz kurlarında aşırı oynaklık görüldüğünde ya da aşırı oynaklığa neden olabilecek gelişmeler yaşandığında, Merkez Bankası uzun dönemli denge değerini etkileme amacı olmaksızın döviz piyasasına alım ya da satım yönünde müdahalede bulunabilecek.

Geleneksel ihracat sektörlerinde katma değeri yüksek üretim sağlanmasına yönelik teşvik ve devlet yardımları uygulamaları etkinleştirilerek sürdürülecek. Bu kapsamda, tasarım, marka, pazarlama ve tanıtım konusundaki mevcut destekler çeşitlendirilerek geliştirilecek.

REKABET GÜCÜ ETKİNLEŞTİRİLECEK

Ürün çeşitlendirmesine gidilerek dış pazarda rekabet edebilecek potansiyele sahip, yüksek katma değerli, sermaye ve bilgi yoğun, yeni teknoloji özelliği olan ürünlerin geliştirilmesi ve ihracata yönlendirilmesi amacıyla, uygulanmakta olan destek sistemleri AB ve DTÖ normları çerçevesinde etkinleştirilecek. Orta vadede yurt içi üretimin ithalat bağımlılığının azaltılması amacıyla, sanayide kullanılan ithal ara girdilerin yurt içinde üretilmesini sağlayacak mekanizmalar geliştirilecek.

“Türkiye Turizm Stratejisi 2023” çerçevesinde turizm tanıtım çalışmalarına hız verilecek. Ayrıca, yurtdışı müteahhitlik hizmetleri, yatırımların karşılıklı korunmasına ilişkin anlaşmalar ve kredi garanti mekanizmaları yoluyla desteklenecek.

FAİZ GİDERİ YÜZDE 7

Program dönemi boyunca faiz gideri ve özelleştirme geliri hariç kamu kesimi fazlasının GSYİH’ya oranının yüzde 7’ler seviyesinde olması hedefleniyor. 2007 yılında yüzde 43.3 olması beklenen genel devlet harcamalarının GSYİH’ya oranının, faiz giderlerindeki düşüş sonucunda 2010 yılında yüzde 40.6’ya gerilemesi öngörülüyor. 2007 yılında yüzde 35 olacağı tahmin edilen genel devlet faiz dışı harcamalarının GSYİH’ya oranının, 2010 yılında da aynı seviyede olması hedefleniyor.

ÖZELLEŞTİRMELER ARTACAK

Özelleştirme işlemleri sonucunda kamunun tütün, elektrik dağıtımı, petrokimya ve telekomünikasyon alanlarından tamamen çekilmesi, bunun yanı sıra, şeker üretimi ve liman işletmeciliğindeki payının azalması öngörülüyor. Yerel yönetimlerin merkezi yönetim bütçesinden aldıkları payları artırmaya yönelik tasarının mevcut haliyle yasalaşması durumunda, merkezi yönetim bütçe harcamaları, 2008 yılında 2.6 milyar YTL, 2009 yılında 4.2 milyar YTL ve 2010 yılında 4.5 milyar YTL daha artacak. Yatırım programının rasyonalizasyonu çalışmaları çerçevesinde, 2007 yılında 5.8 yıl olacağı tahmin edilen stokun ortalama tamamlanma süresinin 2010 yılında 5 yılın altına indirilmesi hedefleniyor.

Kamu net borç stokunun GSYİH’ya oranında Program dönemi sonunda 2007 yılına göre 11.2 puanlık bir düşüş hedefleniyor.

TİCARETİN BÜYÜME HIZINDA YAVAŞLAMA

Program döneminde dünya ekonomisi ve ticaretinde yaşanan canlılığın ve büyüme hızının bir miktar yavaşlamakla beraber sürmesi bekleniyor. Bu çerçevede, Program dönemi sonunda ihracatın yıllık ortalama yüzde 11.1 oranında artarak 137.5 milyar dolara, ithalatın ise yıllık ortalama yüzde 9.5 oranında artarak 202 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. 2008 yılında 19 milyar dolar olarak öngörülen turizm gelirlerinin, 2010 yılında 20,5 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor.

CARİ AÇIK YÜZDE 6

Bu çerçevede cari işlemler açığının GSYİH’ya oranının orta vadede yüzde 6’lar civarında seyredeceği belirtiliyor. Program dönemi boyunca ödemeler dengesi finansman yapısında iyileşme beklenmekte, bu kapsamda uzun vadeli sermaye girişleri ve doğrudan yabancı yatırımların payında artış öngörülüyor.

DOĞALGAZDA REKABET SAĞLANACAK

Doğal gaz kullanımı rekabete dayalı olarak yaygınlaştırılacak, mevsimsel talep değişimleri de dikkate alınarak ulusal düzeyde doğal gaz arz güvenliği sağlanacak. Bölgemizde bulunan enerji (petrol, doğal gaz ve elektrik) kaynaklarının uluslar arası pazarlara ulaştırılmasında Türkiye’nin transit güzergahı ve terminal ülke olması için gerekli çalışmalar sürdürülecek.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!