Murat SANDIKÇI/ SAMSUN,(DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 10, 2003 01:59
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, hükümete 1928 yılında İnönü Hükümeti'ne sunulan raporla cevap verdi. Rapordaki ‘‘Döviz kurlarıyla oynayarak ülkenin ekonomik durumu değiştirilemez’’ görüşünü hatırlatan Serdengeçti, ‘‘Rekabet gücünün sadece kura bağlanması temel yanılgı’’ dedi.
Döviz kurlarına ilişkin tutumuyla hükümet ve başta ihracatçı olmak üzere çeşitli kesimlerin baskısı altında tutulan
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, kendisine yöneltilen eleştirilere 75 yıl önce hazırlanmış bir raporla yanıt verdi. Pek çok kenti dolaşarak para politikasını anlatan Süreyya Serdengeçti, dün Samsun'da verdiği konferansta kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt verirken, 1928 yılında Merkez Bankası'nın kuruluş çalışmaları sırasında dönemin Hollanda Merkez Bankası Banka Meclisi Başkanı Dr. Vissering tarafından hazırlanan ve İsmet İnönü Hükümeti'ne sunulan rapordan alıntı yaptı.
Serdengeçti, raporun ‘‘Paranın İstikrarı’’ bölümünden şu cümleleri okudu: ‘‘Döviz kuru ülkenin termometresidir.
Döviz kurları ile oynayarak ülkenin ekonomik durumu değiştirilemez. Bu bir odanın ısısının aynı odadaki bir termometre üzerine sıcak havlu ya da buz parçası koyarak değiştirilebileceğini düşünmeye benzer.’’
Bugün dalgalı kur rejimi ve kur politikasının tam anlaşıldığını söylemenin mümkün olmadığını ifade eden Serdegeçti, Merkez Bankası'nın neden uygun döviz düzeyini söylemediği konusuna da değinerek, ‘‘Merkez Bankası bunu söyleyebilir. Ama zamanı gelmemiştir. Nedeni ise enflasyonda henüz istenilen düzeye gelmemiş olmamızdır’’ diye konuştu.
Piyasalardan iç ve gelişmelerden dolayı mayıs ayından itibaren bugüne kadar 900 milyon
dolar çekildiğini açıklayan Serdengeçti, ‘‘Sermaye hareketleri serbest iken hem faiz oranları, hem de döviz kuru kontrol edilemez. Döviz kurlarıyla oynayarak da ülkenin ekonomik durumu değiştirilemez’’ diye konuştu. Serdengeçti, döviz kuru rejiminin hükümet ile Merkez Bankası'nın birlikte yaptıklarını hatırlatırken, döviz kuru politikasının uygulanmasının ise Merkez Bankası'na ait olduğunu vurguladı.
REKABET KURLA OLMAZ
Serdengeçti, döviz kurları aracılığıyla ülkenin rekabet gücünün artırılabileceği düşüncesinin de temel yanılgılardan biri olduğunu dile getirdi. Geçmiş yıllarda ülkenin rekabet gücünün salt döviz kurunun seviyesiyle sağlanmaya çalışıldığını diğer alanların önemsenmediğini kaydeden Serdengeçti, bu nedenle de Türk sanayisinin yeterince rekabetçi bir yapıya kavuşamadığını belirtti.
Uygulanan sıkı ekonomik program çerçevesinde kamu maliyeti ve parasal disiplininin çok önemli olduğunu da vurgulayan Serdengeçti, ülkede 30 yıldır olmayan fiyat istikrarının sağlanmaya çalışıldığını, iç borç stokunun sürdürülebilir riskinin de ortadan kaldırılmasının amaçlandığını kaydetti. Serdengeçti, herhangi bir programın bu ülkede enflasyonla mücadeleyi içermiyorsa, kamu borcu sorununu çözmeyi amaçlamıyorsa ‘‘ciddiye alınmaması’’ gerektiğini dile getirdi.
Enflasyon siyaseti iktidarsız yaparEnflasyon nedeniyle gelir ve servet dağılımındaki bozulmanın sonuçlarının en çok toplumsal alanda kendisini gösterdiğini dile getiren Süreyya Serdengeçti, ‘‘Bu durumda sınıf çatışması, aşırı uçlara kayma, kendinden olmayan dışlama eğilimleri artmaktadır. Toplumdaki güven duygusu zedelenmekte, enflasyon gelecekle ilgili belirsizliği artırmaktadır’’ dedi. Enflasyonun siyaseti iktidarsızlaştırdığını, ahlaki olmayan davranışlarını artırdığını, ‘‘bir nevi yolsuzluk’’ olduğunu söyleyen Serdengeçti, ‘‘Dolayısıyla fiyat istikrarının sağlanması sadece ekonomik bir olgu değil aynı zamanda ahlaki bir zorunluluktur' dedi.
Canlanma sinyali alıyoruz yine de dikkat edelimMerkez Bankası, aylık değerlendirme raporunda mayıs ayı TÜFE enflasyonunun bekleyişlerin biraz üzerinde kalmasına karşın, önümüzdeki dönemin enflasyon açısından ‘‘iyimser’’ bir dönem olacağı tahmininde bulundu. Ancak, iç talepte görülen canlanma sinyallerinin yılın ikinci yarısında belirginleşme olasılığının da enflasyon açısından risk oluşturabileceğine dikkat çekti. ‘‘Mayıs ayı sonunda gerçekleşen kamu fiyat artışları enflasyon eğiliminde önümüzdeki aylarda beklenen düşüşü sınırlayabilecek bir risk unsuru olarak görülmektedir’’ diyen Merkez Bankası, doğalgaz fiyatlarında yapılan indirimin bu olumsuzluğun etkilerini sınırlayabileceği belirtildi. Banka, yıl sonu enflasyon hedefinin ulaşılabilir olmasının koşullarını ise şöyle sıraladı: ‘‘Kamu fiyat ayarlamalarının hedeflenen enflasyonla uyumlu bir şekilde devam etmesi, iç talebin fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı yaratmaması, yapısal reformlarla mali disiplinin kararlılıkla sürdürülmesi ve bekleyişlerin iyi yönetilerek mali piyasalardaki dalgalanmaların en aza indirilmesi gerekli.’’