Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2004 00:00
DEVLET Bakanı Ali Babacan, dün yaptığı bir konuşmada geçen yıl 5 milyar doların üzerinde kaynağı belirsiz
döviz girişi olduğunu hatırlatıp, bu döviz girişinin devam edeceğini, ‘Türk insanında paranın ve kaynağın olduğunu’ söylemiş.5 milyar doların, ya tam kelime anlamıyla yastık altından ya da ‘İsviçre yastıkları’nın altından çıkarılıp getirildiği kesin. Ancak bu girişin geçen yılki düzeyinde devam edeceğini sanmıyorum.Bence asıl döviz girişi yine ‘sıcak para’ ile olacak. Yabancı fonlar seçimin hemen ertesinde yeniden Ankara-İstanbul gezmeye başladılar. Kıbrıs’taki gelişmeleri, AB müzakere ihtimalini bazı yabancı fonlar hemen yatırım yapmaya da başladılar. H al a, döviz bozdurup hazine kağıdı almak, yabancılara cazip geliyor. Kıbrıs ve AB konusunda yabancıları umutlu gördük. Buna karşılık, ‘Önümüzdeki dönem sistemde çatışma yaşanıp yaşanmayacağını’ sorguluyorlar. Bu kapsamda, özel sektörün ve büyük sermayenin tavrının ne olacağını da merak ediyorlar.Yastık altından girişin geçen yılki düzeyi bulmayacağı açık ama önümüzdeki aylarda döviz girişinin, sermaye hareketleri olarak süreceği anlaşılıyor. Kıbrıs’ta olumlu sonuç çıkarsa, bu girişler hızlanabilir. Referandumları bekleyenler olabilir ama yaygın kanı ‘Türk kesimindeki referandumda büyük ihtimalle evet çıkar ve bu, Türkiye’nin AB müzakere sürecini başlatmasına yeter’ şeklinde. Yerli yatırımcıların temkinli olmasına rağmen, yabancıların daha gözü kara olması ise bir başka çarpıcı nokta...Yani; döviz arzındaki fazlalık devam edeceği için, döviz fiyatları düşük seyretmeye devam edeceğe benziyor. Piyasada, yıl sonunda
dolar kurunun 1 milyon 300 bin lirada olacağını söyleyenler bile var. Kurun düşük düzeyi, enflasyonla mücadele açısından önemli katkı sağlayan bir unsur ama kurların bu düzeyi artık tehlike sinyalleri de vermeye başladı.Bankacılar döviz arzındaki fazlalığı yani kurlardaki düşüş seyri dengeleyecek tek önemli unsuru ‘takas kağıtları’ olarak görüyorlar. Haziranda vadesi dolacak olan dövize endeksli ve döviz bazındaki takas kağıtlarının ne kadarının yeniden dövize endeksli olacağı konusunda verilecek kararda, kurun bu düşük seviyesi önemli rol oynayacak. Hazine’nin tavrının önümüzdeki günlerde bir-kaç değişim ihalesi açıp, döviz kağıtlarının çoğunu TL ile değiştirme yönünde olacak. Değişim ihaleleri sonrası, haziranda yapılacak itfalar konusunda ise giderek daha fazla ‘döviz kağıtları yerine TL kağıdı çıkarılması’ görüşü ağırlık basıyor. Bu kağıtları itfaya tabi tutulunca bankacılık kesiminin açık pozisyonu doğacak ve bu açığın kapatılması için döviz talebi zorunlu olarak artacak. Piyasalar kendisini bu ihtimale göre hazırlamaya başladı, bile...MERKEZ ATAMALARI Yabancılar, bir yandan ekonomideki gidişatı olumlu bulurken, bir yandan ise Hükümetin yaptığı atamalar konusunda tedirginliklerini artık gizlemiyorlar. BDDK, TMSF gibi uzman kurumlara yapılan atamalarda bile siyasi davranılması, IMF ve Dünya Bankası gibi yabancı yatırımcıları da rahatsız etmeye başlamış gözüküyor. Yabancılar
Merkez Bankası’nın bağımsızlığı üzerinde de önemle durup, enflasyonla mücadelede bu bağımsızlığın katkısını çok iyi görüyor.Bugün toplanacak Merkez Bankası genel kurulu, bu nedenle çok önemli. Banka Meclisi’nden deneyimli iki kişinin süresi doluyor ve buraya iki yeni atama yapılacak. Atamayı yapacak olan ise Hazine’den sorumlu devlet bakanlığı. Umarız; Devlet Bakanı Ali Babacan bu kez partisine karşı daha basiretli davranır, alınan ve atananlara ‘vallahi benim haberim olmadı’ diye mazeret bulmayı içine sindiremez ve atamalara ağırlığını koyar. Çünkü kendisi de iyi biliyor ki; Merkez Bankası bağımsızlığı sonucu alınan ekonomik sonuçlar, onları seçimde zafere götürdü ve bağımsızlığa darbe vurulursa işler tersine dönebilir...Atanacaklar konusunda, ‘Merkez Bankası düşmanı demeçler’ veren eski özel finanscı, ‘yedeğe alınmak istenen’ bazı yöneticilerin adı bile geçiyor. Umarız bu tür hatalar yapılmaz...
button