Güncelleme Tarihi:
TUSİAD TOPLANTISI / FOTO GALERİ
DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, reel sektörü kur riskine karşı dikkatli olması gerektiğini belirterek, "Kur risktir. ’Kur ne olacak’ diye karar vermek kumar oynamaktır" dedi. Babacan, TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, reel sektörü kur riskine karşı uyarırken, "1994 ve 2001, çok acı bir şekilde göstermiştir ki, bu kumarı oynayanlar 10 yıllardır biriktirdiklerini bir gecede kaybetmişlerdir. Aman hesabınızı, kitabınızı iyi yapın, risklerden kaçının" diye konuştu.
Bakan Babacan, dünya ekonomisine entegre olan Türkiye’nin yaşananlardan etkilenmemesinin mümkün olmadığına işaret ederek, ihracatın düştüğünü, işsizliğin arttığını, güvensizlik ortamının oluştuğunu ve krizin psikolojik etkilerinin kendini gösterdiğini söyledi. Krizin başlangıcında finans piyasalarının belirleyici olduğunu belirten Babacan, "Türkiye’de ise 2001 sonrası yapılan reformlar sonucunda finans sektörü ülkeye bir maliyet yaratmadığı. Kamudan finans sektörüne kaynak aktarılmadı" dedi. Babacan, "2002’de hükümet olarak göreve geldiğimizde Hazine’nin borçlarının üçte ikisi döviz cinsindendi. Sadece üçte biri TL bazındaydı. Kamu net borç stokunun yapısını değiştirdik. Dövizin payanı yarıya indirdik" diye konuştu.
Sorumlu duruş bekliyoruz
Kamu borç stokundaki kompozisyonun önemini vurgulayan Babacan, "Kamu borç stokundaki kompozisyonu kur riskini azaltacak şekilde değiştirdik. Bu ’sorumlu duruşu’ reel sektörde de görmek istiyoruz" dedi. Babacan, şöyle devam etti: "Kur risktir. Kur nasıl olsa şöyle olacak diye karar vermek kumardır. Bunun sonunda kazanmak da vardır, kaybetmek de. Ancak şunu da unutmayalım ki; Türkiye’de 1994 ve 2001 yılı çok acı bir şekilde göstermiştir ki bu kumarı oynayanlar 10 yıllardır biriktirdiklerini bir gecede kaybetmişlerdir. Onun için reel sektöre tekrar sesleniyorum, aman hesabınızı kitabınızı iyi yapın, risklerden kaçının."
Yangın sonrasına bakıyoruz
HÜKÜMETİN güçlü yapısal reformlar içeren orta vadeli program üzerinde çalıştığını söyleyen Babacan, şöyle konuştu: "Yangın sonrası için çalışıyoruz. Yangın sonrasında bina nasıl inşa edilecek ona bakıyoruz. Peki, Türkiye bütçe konusunda ne yapacak? Orta vadeli programda bunu ele almaya başlıyoruz. Bu programın amacı, yangını söndürmeden bir sonraki aşamaya geçmek ve orta vadede nelerin yapılacağını belirlemek, bunu uygulamaya koymak."
30’lardan beri kapalı olan kapıyı açtık, kaç kişi geçecek göreceğiz
ALİ Babacan, şirketlerin dövizle borçlanmasının yolunu açmalarına ilişkin olarak, şu değerlendirmeyi yaptı: "1930’lardan beri kapalı olan bir kapıyı sonuna kadar açtık. Bu kapıdan kaç kişi geçecek, hacim ne kadar olacak göreceğiz. Ama vatandaşın dövizle borçlanmasının önünü geçtik. Japon Yen’inde yaşanan olayların tekrar etmesini istemedik."
ÖTV ve KDV ile sinyal verdik, bu teşvikler ilelebet sürmez
HÜKÜMETİN ÖTV ve KDV indirimlerini bazı değişiklikler yaparak 3 ay daha uzattığını hatırlatan Ali Babacan, şunları söyledi: "ÖTV ve KDV indirimlerinde yapılan bu değişikliklerle indirimlerin ilelebet sürmeyeceğinin sinyalini verdik. İndirimleri yavaş yavaş kaldıracağımızı gösterdik. Aynı şekilde yatırım teşvik paketiyle getirilen avantajlar 2010 yılı sonuna kadar geçerli olacak. Bu kadar yoğunlaştırılmış teşvikleri uzun vadede devam ettirmemiz mümkün değil."
Dünya yüzde 1 bizim ihracat pazarlarımız yüzde 3.6 daralacak
TÜRKİYE’nin ekonomisinin ticari ve finansal açıdan dünyaya entegre olduğunu söyleyen Bakan Ali Babacan, "İhracatımız dolar bazında yüzde 30 azaldı. Sanayi iç ve dış talepte yaşanan düşüşten en fazla etkilenen sektör oldu. IMF’nin tahminlerine göre dünya ekonomisi bu yıl yüzde 1 oranında daralacak. Ancak, Türkiye’nin en yoğun şekilde ihracat yaptığı pazarlardaki daralma yüzde 3.6’yı bulacak" diye konuştu.
Kriz olsa Bodrum’da böyle toplantı yapılır mı
TÜSİAD’ın 2009 yılının ilk Yüksek İstişare toplantısını Bodrum’da gerçekleştirmesi toplantıya katılanların bazılarını keyiflendirirken, yoğun iş temposundan kopmak istemeyen bazı işadamları ise biran önce İstanbul’a geri dönmeyi düşünüyordu.
Bodrum’daki Kempinski Otel’de yapılan toplantıya iş dünyasının önde gelen temsilcileri özel jetleri ve lüks yatlarıyla katıldılar. Otelin önündeki koy, lüks yatlarla dolarken, Bodrum-Milas Havalimanı’nda da yoğun bir özel jet trafiği yaşandı. Ayrıca, otelde de benzer bir helikopter trafiği dikkat çekti.
Kimi tatili ortasında Bodrum’a gelirken, YİK toplantısını da ufak bir tatil imkanı olarak değerlendirmek isteyen TÜSİAD üyeleri, toplantının ardından tatil beldesinin farklı mekanlarını balık keyfi yapmak üzere mesken tuttu. Mustafa Koç ve eşi Caroline Koç, Suzan Sabancı Dinçer ve eşi Haluk Dinçer ile Bodrum’da öğle yemeğine giderken görüldü.
Doğuş Otomotiv Başkanı Aclan Acar, Türkiye’nin küresel krizden gelişmiş ülkeler kadar çok etkilenmediğini belirterek, "Geçmişte yaşanan krizler bize deneyim kandırdı. Şu anda yaşanan kriz değil, sadece durgunluk. Kriz olsa Bodrum’da böyle bir TÜSİAD toplantısı gerçekleştirilebilir miydi? ABD ve Avrupa şok yaşıyor biz ise bunları geçmişte yaşadık" şeklinde yorum yaptı.
Bir gecelik konaklama ücretinin 320 Euro olduğu Bodrum Kempinski’de TÜSİAD toplantı için 70’in üzerinde oda rezerve etti. Bu ücrete kahvaltı da dahil edilirken, kokteyl günü dışında tüm içkiler ekstra olarak yazıldı. İş adamları alkollü içki tercihlerini bardağı 22 lira olan viskinden yana kullandı. Kadın üyeler kola ve beyaz şarabı tercih ederken, rejimlerin favorisi yeşil elma da en çok tüketilen yiyeceklerin başında yer aldı.
Gazeteciler tarafından işadamlarına yöneltilen soruların başında IMF anlaşması gelirken yeni teşvik paketi ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın ’tünelin sonundaki ışık mı, üzerimize gelen otomobil mi’ benzetmesi de konuşulan konular arasında yer aldı.
Dünya Bankası Başkan Yardımcısı ve IMF Başkan Yardımcısı’nın konuşmalarını değerlendiren işadamları kendilerini şaşırtan veya beklenmedik bir açıklama duymadıkları konusunda birleştiler. İş dünyasının temsilcileri, konuşmalarda yeni önerilere yer verilmediğini belirttiler.
Bazı işadamlarının ise toplantıyı iş fırsatına dönüştürdüğü görüldü. Önceki gün verilen kokteylde temeli atalın bazı iş anlaşmaları ertesin günkü öğle yemeğinde daha somut adımlara doğru ilerledi.