Dört koldan gübre yatırımına devam

YILDIZLAR Yatırım Holding çatısı altında faaliyet gösteren İstanbul Gübre Sanayi AŞ. (İGSAŞ) devreye alacağı yeni yatırımlarla büyümeyi sürdürmeyi hedefliyor. İGSAŞ’ın yılsonu değerlendirme toplantısında konuşan İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal 2024’ün mart ayı içerisinde Samsun’da yıllık 220 bin tonluk organomineral ve kompoze gübre üretecek fabrikayı devreye alacaklarını söyledi. Samsun’da 60 milyon dolarlık bir yatırımı tamamlamış olacaklarını belirten Ünal, “Hatay’da da 250 bin ton kapasiteli kompoze gübre tesisi için 60 milyon dolarlık bir yatırım söz konusu, orada da inşaata başladık. 2025’in ilk yarısında Hatay kompoze tesisimizin bitmesini bekliyoruz. Şu an itibarıyla İGSAŞ’ın üretim kapasitesi 1.2 milyon ton. Bu Samsun ve Hatay ile beraber 1.7 milyon tona çıkacak. Bu sayede ülkemizdeki gübre kurulu kapasiteleri içinde yüzde 16 olan payımızı yüzde 21’e çıkarmış olacağız” diye konuştu.

Hatay’ın deprem sonrası teşvikte 6. Bölge haline geldiğine dikkat çeken Ünal burada yapılan yatırıma süper teşvik verildiğini, Samsun yatırımının da kendi bulunduğu bölgeyle ilgili teşvikler aldığını söyledi.

İlkay Ünal

TEK ÜRE ÜRETİCİSİ

Ürede İGSAŞ’ın kapasitesini iki katına çıkaracak bir yatırıma da başladıklarını belirten Ünal, “Kocaeli’ndeki fabrikamızda yeni bir üretim tesisi kurmayı planlıyoruz. Bu yatırımımız Cumhurbaşkanlığımızca proje bazlı devlet desteğine uygun görüldü. ÇED belgemizi aldık, imar planımızı da bu süreçte hazırlıyoruz.  İGSAŞ, bu yeni yatırımıyla birlikte yılda 560 bin ton olan üretim kapasitesine, 630 bin ton daha ekleyecek. Böylece Türkiye’nin tek üre üreticisi olarak üre gübresindeki pazar payını yüzde 15’ten yüzde 3O’a çıkaracak, bu sayede yılda 500 milyon dolarlık ithalatı ikame etmiş olacak. Sadece üre tarafına değil, amonyak tesisi kapasitesine de yıllık 400 bin ton üretim daha ekleyeceğiz” diye konuştu.

İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal ayrıca hedeflerinde bugüne kadar ürün gamlarında olmayan çok önemli bir gübreyi beş yıl içinde Türkiye’de üretmek olduğunu vurgulayarak, hem kendi hem de pazarın ihtiyaçlarını karşılayacak, ihraç da edilecek bu ürün için çalışmalara başladıklarını belirtti.

EN ÇOK İTHAL ÜRÜN

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 10 milyon tonluk gübre tüketildiğini bunun yaklaşık yüzde 20’sini İGSAŞ’ın sağladığını söyleyen Ünal, pazar lideri olarak sadece üretimle değil, farklı bölgelerden yaptıkları ithalatla da çiftçinin talep ettiği gübre çeşitlerini Türk tarımına kazandırdıklarını belirtti. Ünal, “İthalatta Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Özbekistan, Kazakistan gibi Orta Asya ülkelerinden tedarik sağlıyoruz. Doğalgazın uygun fiyata olduğu ülkelerden alım yapıyoruz. 10 milyon tonluk gübre tüketiminin yüzde 35’i tek başına üre oluşturuyor. Üre, yüzde 46 azot ihtiva eden, kritik bir ürün. 3.5 milyon tonluk pazarın 560 bin tonunu üretiyoruz gerisi ithal geliyor” diye konuştu.

ÜÇ ÜRÜNE ÖZEL BİR HASATFEST

2024’te Türk tarımının büyümesi için Hasatfest adını verdikleri önemli bir projeye başlayacaklarını belirten İlkay Ünal “Türkiye’nin üç önemli ürününün hasadını yapacağız. Konya’da buğday, Mardin’de mısır, Tekirdağ’da ayçiçeği hasadı olacak. Hasatfest’in ana amacı aslında çiftçi eğitimi ve tarımda dönüşümü sağlamak. Tarımla ilgili tüm şirketleri, çözüm üreten herkesi buluşturacağız, akademisyenler de gelecek bankacılar da… Festivalin hamisi olma durumumuz var” diye konuştu. Ünal şunları söyledi:

 “Biz de karbon salımımızı azaltma çalışmalarını hızla sürdürüyoruz hatta ölçümleri yapıp şeffaf bir şekilde paylaşacağız. İç Anadolu’da 30 megavatlık bir GES projesi ile ilgili yatırım kararı aldık. Bu tesisi tamamladığımızda ‘Elektrik tüketimimin tamamını yenilenebilirden karşılıyoruz’ diyebileceğiz. Aslında her şey insan ile mümkün. İGSAŞ Teknik Akademi’yi kuruyoruz. Bilgi ve tecrübenin bir sonraki nesle güvenli bir şekilde aktarılmasına ön ayak olacak bu akademi içerisinde teknisyen ve mühendislerimizi, konusunun uzmanları ile bir araya getiriyor olacağız. Kurumsal hafızaya da hizmet edecek olan bu çalışmalar, know how’ın çok önemli olduğu ve ülkemizde bilinirliği az olan bizim gibi kritik üretim tesislerinde çok ama çok kritik.”