Güncelleme Tarihi:
HASAN Babur, 1987 yılında İzmir’den Almanya’ya gelmiş. Almanya’da üç yıldan fazla bir süre döner imalathanesinde işçi olarak çalışmış. İşi çabuk öğrenip, kendi işini kurmuş. 120 bin Mark’la ticarete başlayan Hasan Babur, 1991 yılında Baha Döner’i kurmuş. Küçük bir dükkanda, üç çalışanla yola çıkan Babur bugün 60’tan fazla kişiyi istihdam ediyor. O küçük dükkanı da dev bir tesise dönüştürmüş.
Şirketi kurarken iddialı olmak istediğini söyleyen Hasan Babur, “Yaptığım işlerde iddialı olmayı severim. Amacım en iyisini yapmak. O dönem için büyük sayılacak bir sermaye ile kolları sıvadık. Hijyenden kaliteye kadar dönerde kusursuz hizmeti sunmak adına sermayeyi büyük tuttum. Her gün imalathaneye girip döneri kendim taktım. Yaprak döneri bile makineyle açmak yerine elle yaptık. Yoğun çalıştım. Takdiri Allah’a bıraktım. O da yüzüme baktı” dedi.
BERLİN’DEN AVRUPA’YA AÇILDI
Önceleri sadece Berlin içinde döner servisi yapan Baha Döner, şimdilerde Almanya sınırlarını aştı. Müşterileri arasında Çek Cumhuriyeti, Polonya ve İsveç’ten işletmeler de bulunuyor. Kiraladığı küçük bir dükkanda başladığı imalatı, şimdi son derece modern ve mülkü kendisine ait tesislerde sürdüren Babur, “Hedefim büyümekti. Ancak kontrollü büyümeyi seçtim. 25-26 yıl sonunda istediğim noktaya geldim. Ticareti seviyorum. İzmir’de yokluk çektim. Küçük yaşta çalışmaya başladım. Hedefim hep daha fazla istihdam yaratmak” dedi.
ŞİİR RUHUMUN GIDASI
Ancak Hasan Babur, sadece dönercilikle uğraşmıyor. Döner imalatıyla evinin geçimini sağlayan Babur, “Şiir ise ruhumun gıdası, can damarım. Kendimi en iyi şiir yazarak ifade ediyorum. Allah, peygamberlere vahiy gönderirken şairlere de ilham gönderiyor” diyor.
Şiirlerini dost ortamında, arkadaş sohbetlerinde okuyor... Sivil toplum kuruluşlarının toplantılarında kürsüye çıktığı zaman, konuşmalarını şiirleriyle süsleyen Babur, “Edebiyat ve şiirin olmadığı toplumlarda barış ve huzur olmaz. Şiir yaşamımızın ortasında. Şiirin gücü top tüfek ve bombanın gücünden daha etkili” dedi.
AŞK, POLİTİKA VE DİN
Şiir türleri arasında hiç ayırım yapmadığını belirten Babur, “Ruh halime göre yazıyorum. Aşk şiiri de yazarım, sevda şiiri de. Okumayı seviyorum. Her fırsatta okurum. Cami derneği başkanlığı yapıyorum. Daha önce Dönerciler Birliği başkanlığı yaptım. MÜSİAD yönetim kurulundayım. Buralarda kürsüde konuşma yapınca şiir okuyorum” dedi.
HAYAT VE MEDENİYET BİZİM BÖLGEMİZDE
Hasan Babur’a göre hayat doğuda... Gerekçesi de şöyle: “Hayat ve medeniyet bizim doğduğumuz ve yaşadığımız bölgede. Türkiye, İran ve Azerbaycan en sevdiğim ülkeler. Bu üç ülkedeki kültürel ve tarihi mekanları gezerim. İran’da İsfahan, Erdebil ve Tahran’ı görmek lazım. Medeniyet ve kültürel zenginliklerin merkezleri. Azerbaycan’ı da her yıl ziyaret ederim. Batı ülkelerinde Almanya dışında Fransa ve İtalya beni etkiler” dedi. Türkiye’nin özellikle doğusunu sevdiğini belirten Babur, “Kültür gezilerini seviyorum. Doğudaki medeniyet beni etkiliyor. Ege Bölgesi de sevdiğim yöreler arasında” diyor.
ŞAMPİYON TEKVANDOCU
Hasan Babur’un geçmişinde başarılı bir sporculuk da var. Babur, “Çocukluğumda ve gençliğimde spor yaptım. Tekvandocuydum. Ege ve İzmir şampiyonluklarım var. Birçok derece yaptım. Maddi olanaksızlıklar yüzünden Türkiye şampiyonluklarına katılamadım. Çalıştığım için turnuva öncesi yapılan kamplara gidemiyordum. Kampa gidemeyince şampiyonalara da katılamıyorsun” diye konuştu.
Hasan Babur şimdilerde spor yapmasa da spordan kopmuyor. Berlin’deki tüm tekvando şampiyonalarına ve turnuvalarına maddi destek sağlıyor. Türkiye’den gelen sporcuları ağırlıyor.
EN SEVDİĞİM ŞAİR MEHMET AKİF ERSOY
En çok sevdiği ve etkilendiği şairlerin başında Mehmet Akif Ersoy geliyor. Abdurrahim Karakoç’u da severek okuyor. Azerbaycan edebiyatını yakından takip eden Hasan Babur, “Bahtiyar Vahapzade ve Hüseyin Şehriyar benim hayran okuduğum Azeri şairler. Onların şiirlerini severek okurum ve beni derinden etkiler” diyor.
Eşi için yazdığı şiir
Çarpan yüreğim, düşünen başım
Gözlerimin nuru,
gözlerimin nuru
hayat yoldaşım
Bu günüm de sensin,
dünüm de sen
Çarpan yüreğimsin düşünen
başım
Damarı da sensin kanı da sensin
Sensin benim hayatımın manası
Ellerimin el falı kınası
Yürek parem, üç balamın anası
Bu günümde sensin dünümde sensin
Baburoğlu güllerimiz solmasın
Gözlerine keder yaşı değmesin
Ben giderim aklın bende
kalmasın
Bedenim de sensin
canım da sensin
Şehitler için yazdığı şiir
Gökte kuşlar ağlar şehitler için
Şehit kanı düşen toprak sızlar.
Dağlar taşlar ağlar, şehitler için.
Gündüzün hayaller ağıtlar yakar
Gece düşler ağlar şehitler için.
Bülbül figan eder gül boyun büker
Ağaçlar baş eğip yaprağı döker
Toprak bu acıyı bağrına çeker
Yazlar kışlar ağlar şehitler için.
Nerde düşse bir şehid-i hünkâr.
O gün kâinatın ahu zar-ı var
Yerde karıncalar, suda balıklar
Gökte kuşlar ağlar şehitler için
Hiç kimse hayale dalmasın boşa
Bu devran kimseye kalmadı haşa
Zalim zulmü ile kalır baş başa
Mazlum başlar ağlar şehitler için.
Semalar karaya boyar özünü
Güneş matem tutar saklar yüzünü
Vakit durur zaman keser hızını
Ay, yavaşlar ağlar şehitler için
Cennet-i âlâda açar çiçekler
Serilir yollara , şehidi bekler
Gelişine selam durur melekler
Kanlı yaşlar ağlar şehitler için.
Ah deyip ah çekti gönül sarayım
Bu yoldaki ben ne bahtı karayım
Ağzımda tadı yok aldığım payın
Diller, dişler ağlar şehitler için.
Baburoğlu der ki; iki gözüm kan
Şehit acısına dayanır mı can
Ta sonsuza kadar bu çark-ı devran
Dönen işler, durur şehitler için.
Hz. Ali icin yazdığı şiir
Allah’ın emriyle Ali seçildi
Bir son yolculuğun nurlu çıkışı
Hasret ili Beytullah’a bakışı
Ali Beytullah’ın nurlu nakışı
Örülüp bitmiştir veda hacında
Yaradan Ali’yi tayin etmişti
Son yolculuk veda hacı bitmişti
Kimisi arkada, kimi gitmiştir
Toplanıp durdular veda hacında
O son yolculukta ayetler indi
Resulü Ekrem’e tamamla dedi
Bu dinin bayrağı Ali’de şimdi
İlanı aşk etti veda hacında
Allah’ın Resulü tutup elinden
Haykırdı topluma Kuran dilinden
Ali’ye verilen Kevser gölünden
İçmeyi söyledi veda hacında
Gadri Hum denilen bir yerde bayram
Yüz binler Ali’ye kalmıştı hayran
Kabe’de doğmuştu o mübarek can
Makamı verildi veda hacında
Ne çileler çekti yirmi üç sene
Puta tapanları getirdi dine
Hamza’yla Bedir’de doğranan sine
Sevince boğuldu veda hacında
Ayetler okundu dinledi herkes
Tebrik ediyordu Ali’yi bir ses
Yüce Peygamber’de tükenen nefes
Ali’ye verildi veda hacında
Allah ayetinde öyle buyurmuş
Veli tayin etmiş nurla yoğrulmuş
Arşı aladaki melekler duymuş
Nimet tamamlanmış veda hacında
Babur bilir misin veli seçildi
Allah’ın emriyle Ali seçildi
Bu nurlu yolculuk böyle geçildi
Resul mutluydu veda hacında.