Güncelleme Tarihi:
EKONOMİDEN sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, son dönemlerde yaşanan döviz hareketine yönelik olarak, “Şu anda nispeten kontrol altında” dedi. Şimşek, seçime kadar döviz kurlarında bir dalgalanma beklenip beklenmediğine ilişkin de, “Biz para politikasında çok güçlü tepki verdik, vermeye devam edeceğiz. Oradaki belirsizliği kaldırdık. Merkez Bankası’nın elinin kolunun bağlı olmadığı net bir şekilde ortada. Gerekeni yaptık” değerlendirmesini yaptı.
KOMPLO TEORİLERİNE SIĞINMIYORUM
Şimşek, Kanal 7’de katıldığı programda, dövizdeki hareketliliğin nedenlerini sıralarken, Standart and Poor’s’un notu düşürmesini hatırlatarak, “Normalde bize bir takvim veriyorlar, bundan sonraki gözden geçirmeyi ‘şu tarihte yapacağız’ diyorlar. Şimdi seçim kararı alınmış piyasalar bu kararı doğru bulmuş ve bunu olumlu yönde fiyatlamış ama bir kuruluş çıkıyor ve notu düşürüyor. Bu bir kere havayı bozdu. Kale alsan da almasan da küresel yatırımcı bunu dikkate alıyor. Türkiye’de para politikası duruşuna ilişkin uzun süredir tartışmalar var ve bunlar yeni boyutlar kazandı. Bunlar da etkili oldu. Seçime giderken partiler birtakım vaatlerde bulunuyor, en az popülist olan AK Parti. Orada da ‘Acaba maliye politikasında da sorun olacak mı’ diye soru işaretleri var. Şu ana kadar açıklanan tedbirler sınırlı ve yönetilebilir” diye konuştu.
KAYGILARA GEREK YOK
Şimşek, para politikasında çok güçlü bir adım attıklarına işaret ederek, “Normalleşmeye gittik. İstanbul’da, Londra da çok kapsamlı iletişimde bulunduk. Orada da olay durulurken bu defa Fitch, 25 Türk bankasını yakın izlemeye aldı, arkasından da Moody’s adımı geldi. Ben komplo teorilerine sığınan biri değilim, dışarıda Türkiye’ye bakış açısı belli” dedi. Şimşek, ekonomide yeniden dengelenme sürecine girildiğine dikkati çekerek, “Eğer sizin sorununuz cari açıksa ve enflasyonsa bu düzeliyor. Türkiye’ye karşı dış talep güçlü, ihracatımız artıyor. Turizm muazzam bir ivme içinde. Kaygılara gerek yok. Para politikasında normalleşme, sadeleşme sağlandı. Maliye politikasına ilişkin endişeler yersiz. Çünkü son 15 yıllık geçmişimiz belli, çok sayıda referandum ve seçim yapılmış her defasında biz mali disiplini devam ettirmişiz. Burada da devam ettireceğiz. Ama gerekirse de tedbir alacağız ve harcamaları keseceğiz” diye konuştu.
LONDRA’DAN SONRA FON GİRİŞİ BAŞLADI
MERKEZ Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ile Londra’da finans kuruluşları temsilcileri ve yatırımcılarla bir araya geldiklerini anımsatan Şimşek, yatırımcılara önemli mesajlar verdiklerini ifade etti. Para politikasına ilişkin endişelerin önemli ölçüde giderildiğine dikkati çeken Şimşek, “Temel kaygı buydu. Nitekim bu görüşmelerin ardından fon girişi de başladı” dedi. Şimşek, sonrasında lirada yaşanan değer kaybı sürecinin, reyting kuruluşlarının açıklamaları, döviz pozisyon açığı olan firmaların veya vatandaşların döviz talebinden kaynaklandığını kaydetti.
TOPLAM MALİYET 27-30 MİLYAR
Şimşek, “3600 ek gösterge” vaadinin maliyetinin de 3-3.8 milyar lira arası bir rakam olduğunu ifade ederek, bunlar ve diğer tüm vaatlerin toplamda 27-30 milyar lira civarında bir maliyetinin olacağını bildirdi. Şimşek, alınacak önlemlere ilişkin, “Bunun için biz kısmen harcama kesintilerine gideceğiz. Cumhurbaşkanımız açıkladı, bakanlık sayısı ciddi şekilde düşürülecek” dedi.