Güncelleme Tarihi:
Küresel ekonomideki gelişmeler yine yurt içinde baskın bir şekilde belirleyici oldu. Dün ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke, ABD ekonomisinin bu yıl ve önümüzdeki yıl ılımlı bir şekilde büyüyeceğini söyledi. Bernanke, yaptığı açıklamada, ABD ekonomisinin genel durumu hakkında olumlu bir tablo sergilerken, bankanın gelecekteki faiz artışları konusunda yine de ”açık kapı” bırakmayı ihmal etmedi.
Bu açıklamalar, bu sabah piyasaların olumlu bir başlangıç yapmasını sağladı. Özelikle dövizdeki düşüş dikkat çekici. Dolar, 2006 Mayıs ayından beri ilk kez 1,38 YTL seviyelerine indi. Serbest piyasada dolar 1,3890 YTL, Euro 1,8250 YTL'den güne başladı. Serbest piyasada dünkü kapanışta doların satış fiyatı 1,3960 YTL, Euro'nun satış fiyatı ise 1,8280 YTL olmuştu. Merkez Bankası dolar kapanış kurunu alış 1,3824 YTL, satış 1,3891 YTL olarak açıkladı. Euro'nun alış kuru 1,8158 YTL, satış kuru ise 1,8246 YTL oldu.
Yabancı yatırımcıların döviz bozdurup bono almasıyla faizde de gevşeme eğilimi devam etti. En çok işlem gören 26 Kasım 2008 vadeli tahvilin bileşik faizi, dünkü kapanışa göre 0,21 puan azalarak yüzde 19,09'a geriledi. Bu tahvilin basit faizi de yüzde 20,49'dan kapandı. . Sabahki 19,07 seviyesine göre küçük çaplı bir yükseliş var. Bu tahvilin dünkü kapanışında basit faizi yüzde 20,74, bileşik faizi yüzde 19,30 olarak gerçekleşmişti.
BORSA, 9 AY SONRA 44 BİN PUANDA
Olumlu havadan etkilenen Borsa, alımla açıldı. Endeks, 44 bin puanın üzerine çıktı. Uzmanlar, Borsa'daki hızlı yükselişin 44 bin seviyelerinde kar satışlarıyla karşılaşabileceği uyarısında bulunuyorlar. İMKB Ulusal-100 Endeksi 786 puanlık yükselişle birinci seansı 44 bin 43 puandan tamamladı. Hisse senetleri yüzde 1,8 oranında değer kazandı. Endeks, maksimum 44 bin 236 puanı test etti. Böylece Ulusal 100 Endeksi, 9 Mayıs 2006 tarihli kapanış değerininin ardından, yaklaşık 9 ay sonra yeniden 44 binli seviyeleri görmüş oldu. Endeks, seans içinde gördüğü değer açısından da en son 10 Mayıs 2006'da 44 bin puan aşılmıştı. Birinci seansta işlem gören toplam 318 hisse senedinden 170'i değer kazandı, 83'ü değer kaybetti, 65 hissenin fiyatında ise değişiklik olmadı. Birinci seansta 1 milyar 113 milyon 838 bin 356 YTL'lik işlem hacmi oluştu. En çok işlem gören hisse senetleri Yapı ve Kredi Bankası, İş Bankası (C), Garanti Bankası, Vakıfbank ve Doğan Holding oldu.
Para girişinin devam etmesiyle ikinci seansta da yüksek seviyeler korundu. Zaman zaman kar satışları gelmesine karşın bunlar karşılandı. İşlem hacmi rekor seviyeye yaklaştı. İMKB Ulusal-100 Endeksi 557 puanlık yükselişle günü 43 bin 814 puandan tamamladı. Hisse senetleri yüzde 1,3 oranında değer kazandı. İkinci seansta, 975 milyon 28 bin 418 YTL'lik işlem hacmi kaydedildi. Günlük işlem hacmi, 2 milyar 88 milyon 866 bin 774 YTL olarak hesaplandı. İkinci seansta, Yapı ve Kredi Bankası, Garanti Bankası, İş Bankası (C),Doğan Yayın Holding ve Vakıfbank oldu.
UZMAN YORUMLARI
"DÖVİZDE DÜŞÜŞ EĞİLİMİ SÜRER"
Haluk Börümcekçi/Fortis Bank Baş Ekonomisti:
2005 yılında 1,25 YTL seviyelerini görmüştük. Geçen yıl dalgalanma öncesinde Mayıs ayında 1,30 YTL seviyelerinde hareket ediyorduk. Ondan öncesinde de uzun bir süre 1,30-37 seviyelerinde gidip geldik. Bu günlerde de dövizdeki aşağı doğru eğilim güçlü. Doların 1,3750 YTL seviyesine gelebileceğini düşünüyorum. Bu noktadan Merkez'in müdahalesi olabilir. Ama Merkez Bankası'nın gelecek hafta yapılacak ihaleye kadar bu konuda hareket etmeyeceğini düşünüyorum. İhaledeki borçlanmaya bakacak. Yurtdışındaki gelişmeler piyasa için daha önemli. Gelişmelerin iyi olması sayesinde yukarı doğru yani 1.40 YTL'nin üzeri şimdilik zor gözüküyor. Faizde ise fonlama maliyeti önem taşıyor. Faizlerin daha da aşağı gelmesi için Merkez Bankası'nın faiz kararı ve enflasyon verileri önem taşıyor. Merkez'den de faizi yılın ikinci yarısından önce düşüş beklenmiyor.
"MERKEZE SİYASİ BASKI GELEBİLİR"
Dr. Sinan Okumuş/İnter Portföy Genel Müdürü:
FED Başkanı'nın yaptığı açıklamalar, bu sene içinde faizle ilgili oynama beklenmediğini gündeme getirdi. Bu nedenle de piyasada iyimser bir hava var. Merkez Bankası, normal şartlarda bu seviyelerden dövize müdahele edebilirdi. Bence Merkez Bankası, bir süre daha bekleyebilir.
Buna karşın hem kura müdahale yönünde, hem de faiz oranlarını aşağı çekmesi bakımından hükümetten Merkez Bankası'na ciddi baskı gelecektir. Benim görüşüm Merkez Bankası'nın daha aktif politikalar gütmesi gerektiğini yönünde. Daha süratli müdahale etmeli.
"BORSA 46 BİNE ÇIKABİLİR"
Özgür Altuğ/ Raymand James Menkul Değerler Baş ekonomisti: Bugün gördüğümüz gelişmelerin birkaç nedeni var. Birincisi, FED'den gelen açıklamalar olumlu. 2007'nin tamamı için gelişmiş piyasalarda rahatsızlık, yatırım ortamında kötüleşme beklenmiyor. İkincisi, Türkiye 2006'da gelişmekte olan piyasalar içinde çok kötü bir performans gösterdi. İMKB'deki hisse fiyatları çok ucuz kaldı. Yabancıların Türkiye'ye yönelik iştahı arttı. Cumhurbaşkanı seçimine yönelik algılamalardaki stres azaldı. Seçimin rahat geçeceği ve AKP'nin fazla tansiyonu yükseltmeyeceği beklentisi hakim.
Borsa, alternatif piyasalardan dolayı yükselemiyordu. Bono faizlerinin yüzde 19'lara gerilemesi, yatırımcılar açısından Borsa'nın daha cazip olmasını sağladı. Yukarı doğru çıkışta Borsa'da kar satışları gelebilir. Bugünkü kapanışın 43.800 puanın üzerinde olması halinde yükselişin süreceğini düşünüyorum. Muhtemelen Borsa, 46 bin puana kısa süre içinde çıkabilir.
"MERKEZ BU SÜREÇTE MÜDAHALE ETMEZ"
A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar: Dolar kurunun 1,3900'un altında kalıcı biçimde seyretmesi için Japonya'da faiz artışı olmayacağına veya olsa dahi kısa vadede piyasaları rahatsız etmeyecek bir boyutta kalacağına dair görüşlerin güçlenmesi yeterli görünüyor. Şu an için dövize talep yaratabilecek ya da yurt dışından devam eden para girişinin kesintiye uğramasına neden olabilecek tek veri olarak Japon Merkez Bankası'nın yüksek gelen büyüme verilerinin etkisiyle faiz oranlarında artışa gitmesi olabilir. Bunun haricinde herhangi bir veri mevcut durumu değiştirebilecek bir etkiye sahip görünmemektedir. FED'in ise yakın gelecekte piyasaları rahatsız edebilecek veya mevcut gidişatı tersine çevirebilecek bir tavır içerisinde olacağını düşünmüyoruz.
Yatırımcılar, bundan sonraki süreçte yurt dışındaki gelişmeleri yakından takip etmeliler. Gelinen nokta itibariyle yatırımcıların öncelikle panikle karar vermemeleri veya vermiş oldukları yatırım kararlarını panikle değiştirmemeleri gerekmektedir. Dövizle ticaret yapmayan veya döviz borcu olmayanların yatırım yaparken hedeflerinin spekülatif getiriler olduğunu ve zarar etmelerinin olasılıklar arasında olduğunu unutmamaları gerekir. Dövize yatırım yapma konusunda ısrarcı olanlara ise tavsiyemiz Vadeli İşlem Borsası'nda (VOB) döviz kontratları ile işlem yapmalarıdır. VOB'da hem alış hem satış yönünde daha dinamik bir yapı olduğundan yatırımcıların dövizdeki düşüşten de para kazanma imkanı bulunmaktadır.
Merkez Bankası'nın müdahale edeceğine çok ihtimal vermiyorum. Merkezin müdahalesi konuşuluyor ama ben Merkez Bankasının bu süreçte gelip doğrudan müdahale edeceğini zannetmiyorum. O nedenle buna bağlı olarak kurlarda gerileme yaşanabilir.