Güncelleme Tarihi:
Dolarda küresel bazda güçlü seyir, ABD ile yaşanan vize sorunları ve jeopolitik riskler Türk Lirası'nı baskı altında tutmaya devam ediyor. Dolar/TL dün uluslararası piyasalarda 9 Ekim'den beri en yüksek seviye olan 3.7591 seviyesini gördükten sonra, yeni günde 3.73 seviyesinde işlem görüyor.
Dolar kuru saat 10.53 itibarıyla 3.7334 seviyesinde hareket etti. Euro/TL ise gün içinde en yüksek 3.4065 seviyesini görürken şu dakikalarda 4.3929 seviyesinde işlem gördü. Euro/dolar da aynı dakikalarda 1.1764 seviyesindeydi.
DOLARDA 3.76 SEVİYESİ KRİTİK
Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, "Küresel bazda USD hareketi, vergi reformuna ilişkin Trump ile 3 Cumhuriyetçi Senatör arasındaki gergin hava nedeniyle oluşan belirsizlikten ötürü duraksamaya uğramıştı, ancak yeni Fed Başkanı’na ilişkin beklentiler ile beraber imalat sektöründeki pozitif görünümün Cuma günkü 3Q17 büyüme ve PCE verileri öncesinde ekonomiye dair iyimserliği artırması ile genel olarak ABD tahvil faizlerindeki yukarı yönlü baskının arttığını ve bunun EM tarafında para birimlerine ve tahvil faizlerine etki ettiğini görmekteyiz. Bu bağlamda ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yüzde 2,42, 2 yıllık tahvil faizlerinin ise yüzde 1,60 görmesi itibariyle, özellikle USDTRY ve ABD 2 yıllık tahvil faizi arasındaki yüksek korelasyon itibariyle TRY’deki baskının lokal unsurlar ortadan kalksa da devam etmesini bekleriz." dedi.
Erkan değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Adalet Bakanlığı’ndan ABD’ye temaslarda bulunmak üzere gidecek olan delegasyona ABD’nin vize vermediğine dair basında çıkan haber TRY’de değer kaybının derinleşmesine ve kurun 3,76 seviyesini test etmesine neden oldu. Mevcut haber akışı; aynı hafta başında Türk bankalarıyla ilgili haber gibi Türk tarafından ilk ağızdan yalanlansa da piyasanın belli bir fiyatlamayı yaptığı görülmekte. Aynı zamanda bölgesel ve diplomatik risk unsurlarından dolayı Türk tahvillerine olan talebin azalmasına bağlı olarak tahvil faizlerinde görülen volatilite ve bu hafta gerçekleşen tahvil ihalelerinin iyi sonuçlanmamasının yansımaları TRY üzerinde görülmektedir. Bu da geniş resimde TRY’nin değer kaybının sürebileceğini gösterebilir. Yarın Merkez Bankası’nın faiz kararı var ve faizlerde değişiklik beklenmeyen bu toplantıda para politikası karar metninde gerekirse ilave sıkılaştırma yapılabileceğine dair bir retorik bulundurulması TRY’nin yararına olabilir. Merkez Bankası’nın fiyat gelişmlerini yakından izlediğine dair bir mesaj vermesi piyasaların istediği bir durum olacaktır.
Kurda normalleşme için önceden direnç şimdi destek olan 3,71’in gün içi destek, 3,65’in ise ana destek olarak izlenmesi gerekmektedir. Kurun 3,76 seviyesindeki dünkü zirveyi geçmesi durumunda ise 3,81 ve 3,86 yakın vadede izlenebilecek direnç seviyeleridir.
Küresel bazda USD hareketi, vergi reformuna ilişkin Trump ile 3 Cumhuriyetçi Senatör arasındaki gergin hava nedeniyle oluşan belirsizlikten ötürü duraksamaya uğramıştı, ancak yeni Fed Başkanı’na ilişkin beklentiler ile beraber imalat sektöründeki pozitif görünümün Cuma günkü 3Q17 büyüme ve PCE verileri öncesinde ekonomiye dair iyimserliği artırması ile genel olarak ABD tahvil faizlerindeki yukarı yönlü baskının arttığını ve bunun EM tarafında para birimlerine ve tahvil faizlerine etki ettiğini görmekteyiz. Bu bağlamda ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yüzde 2,42, 2 yıllık tahvil faizlerinin ise yüzde 1,60 görmesi itibariyle, özellikle USDTRY ve ABD 2 yıllık tahvil faizi arasındaki yüksek korelasyon itibariyle TRY’deki baskının lokal unsurlar ortadan kalksa da devam etmesini bekleriz.
Adalet Bakanlığı’ndan ABD’ye temaslarda bulunmak üzere gidecek olan delegasyona ABD’nin vize vermediğine dair basında çıkan haber TRY’de değer kaybının derinleşmesine ve kurun 3,76 seviyesini test etmesine neden oldu. Mevcut haber akışı; aynı hafta başında Türk bankalarıyla ilgili haber gibi Türk tarafından ilk ağızdan yalanlansa da piyasanın belli bir fiyatlamayı yaptığı görülmekte. Aynı zamanda bölgesel ve diplomatik risk unsurlarından dolayı Türk tahvillerine olan talebin azalmasına bağlı olarak tahvil faizlerinde görülen volatilite ve bu hafta gerçekleşen tahvil ihalelerinin iyi sonuçlanmamasının yansımaları TRY üzerinde görülmektedir. Bu da geniş resimde TRY’nin değer kaybının sürebileceğini gösterebilir. Yarın Merkez Bankası’nın faiz kararı var ve faizlerde değişiklik beklenmeyen bu toplantıda para politikası karar metninde gerekirse ilave sıkılaştırma yapılabileceğine dair bir retorik bulundurulması TRY’nin yararına olabilir. Merkez Bankası’nın fiyat gelişmelerini yakından izlediğine dair bir mesaj vermesi piyasaların istediği bir durum olacaktır.
Kurda normalleşme için önceden direnç şimdi destek olan 3,71’in gün içi destek, 3,65’in ise ana destek olarak izlenmesi gerekmektedir. Kurun 3,76 seviyesindeki dünkü zirveyi geçmesi durumunda ise 3,81 ve 3,86 yakın vadede izlenebilecek direnç seviyeleridir."
DÜŞÜK TALEP FAİZİ YÜKSELTTİ
Önceki gün ve dün yapılan Hazine ihalelerine gelen teklif miktarının zayıf kalması faizleri yükseltti.
Hazine, ekim ayı borçlanma programı çerçevesinde dün gerçekleştirdiği ihalelerde 9 milyar 611.1 milyon lira borçlanırken, önceki gün gerçekleştirdiği ihalelerde ise 8 milyar 191.3 milyon TL borçlandı.
Dün gerçekleşen 10 yıllık tahvil ihalesinde ortalama bileşik faiz 11.66 oldu. Böylelikle faiz bu yıl ikinci kez 5 yılın en yüksek seviyesine yükseldi. 2 yıllık tahvil ihalesinde de bileşik faiz 2009 yılından bu yana en yüksek seviyesi olan yüzde 12,48 olarak gerçekleşti.
Önceki gün gerçekleşen 6 ayda bir kupon ödemeli TÜFE’ye endeksli 10 yıllık devlet tahvilinin yeniden ihracında ortalama bileşik faiz 2.90 olarak, 6 ayda bir kupon sabit ödemeli 5 yıllık devlet tahvilinin yeniden ihracında ortalama bileşik faiz 11.92 olarak gerçekleşmişti.
Hazine ekim ayı borçlanma programı çerçevesinde 19.7 milyar TL olan ihale tutarına karşılık, iki günde çıktığı 6 ihalede toplam 17.8 milyar TL borçlandı.
Artan riskler ve faizlerin daha da yükselebileceği beklentisiyle, Hazine ihalelerinde talep zayıf kaldı, faizleri yükseltti. Bu durum, cuma gününü yüzde 12.3’te kapatan iki yıllık gösterge tahvil faizinin yüzde 12.5’e, 10 yıllık faizlerin ise yüzde 11.1’den yüzde 11.3’e yükselmesine neden oldu.
MALİYET ARTTI
Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Erol Gürcan, “İhalelere gelen teklifler rakam bazında genel olarak bir sıkıntı işaret etmese de; gelen tekliflerin gerçekleşme oranları yakın dönemde benzer tahviller için yapılan ihraçlarla kıyaslandığında sınırlı da olsa bir miktar bozulma olduğunu söylemek mümkün” dedi.
Özellikle, piyasalar tarafından gösterge niteliği taşıyan 2 ve 10 yıllık tahvil ihraçlarında oluşan ortalama faizlerin piyasadaki son kapanışların sınırlı da olsa üzerinde gerçekleşmiş olması dikkat çekici olduğunu belirten Gürcan, “Borçlanma maliyetlerinde gözlenen artışın önemli ölçüde, yakın dönemde manşet ve çekirdek enflasyon gerçekleşmeleri ile enflasyon beklentilerinde gözlenen bozulmanın etkili olduğunu söyleyebiliriz.”