Güncelleme Tarihi:
DOLAR, yeni haftaya rekorla başladı. Cuma günü 3.64 lira seviyelerinden kapanan dolar kuru haftanın ilk işlem günü üst üste rekorlar kırarak 3.7387 lira ile tarihi zirvesini gördü. Bir günde tam yüzde 2 yükselen doların rekoruna Euro da eşlik etti. Euro, 3.9336 lira ile zirveyi gördü. Peki neden bir günde böylesi hızlı yükseliş yaşadık? Analistler, öncelikle küresel bazda dolarda bir güçlenme olduğuna dikkat çekerken iç siyasi gündemin rekorda etkili olduğunu vurguluyor. Analistlerin ilk çeyrek kur hedefi olan 3.70 lira üçüncü haftada aşıldı, yıl sonu hedefi ise 3.85 lira. Korkulan bu hedefe de ocak ayı bitmeden ulaşılması riski. Analistler, 3.75 lirayı aşan bir kur hareketinde ise hedefin 3.90 lira olabileceğini belirtiyor. Türk Lirası, dünün en çok kaybeden para birimi de oldu. Bankalararası piyasada dolar günü 3.7269 liradan kapattı. Ancak Türkiye piyasaları kapandıktan sonra uluslararası işlemlerde hem dolar hem de Euro’da yeni rekorlar kırıldı. Dolar, 3.7440 liraya çıkarken, Euro 3.9525 lirayı gördü.
Gedik Portföy Portföy Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı, geçen salı beklentilerin çok üzerinde bir gerçekleşmeye işaret eden aralık enflasyonunu takiben Türk Lirası’nın negatif ayrışmaya başladığını hatırlatarak şöyle konuştu:
YABANCI DEĞİŞTİRECEK
“Bu seyir yeni haftanın ilk işlemlerinde de sürüyor. Piyasanın Merkez Bankası’nın 24 Ocak tarihli toplantıda faiz artırımına gitmeyeceği beklentisi içinde olması, 27 Ocak tarihli uluslararası kredi derecelendirme kurulu Fitch not değerlendirmesi ve gün içinde Moody’s cephesinden gelen açıklamalar bu eğilimi besleyen faktörler. Hareket son derece sert gelişiyor ve alıcı kalabalığından ziyade ben satıcı eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Fiyat yakın zamanda güçlü bir satıcı bloğunun oyuna dahil olmasını sağlayacak ve muhtemelen bu oyun değiştirici yabancı fonlar olacaktır. Ancak bunun zamanlamasını öngörmek kolay değil. Aşırı iskonto içeren TL’de pozisyon almak için yabancı fonlar var olan fiyat düzeyini yeterli bulabileceği gibi ocak sonuna kadar beklemeyi de tercih edebilirler.”
MERKEZ BEKLENİYOR
KapitalFX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, Türkiye ekonomisi üzerinde ve sermaye giriş ve çıkışları üzerinde geniş vadede risk yaratan unsurların fiyatlamalarda etkili olduğunu vurgulayarak “Anayasa değişikliği görüşmelerinde ikinci maraton başladı. Siyasi sisteme ilişkin tartışmalar ve ileriye dönük referandum / erken seçim belirsizliği ile jeopolitik risklerin güvenlik riski ile iç içe olması Türk finansal varlıkları üzerinde baskı unsuru oluyor. 27 Ocak’ta Fitch’in not açıklaması öncesinde, bir not indirimi olabileceği endişelerinin de TL’nin değer kaybında etkili olduğu görülmektedir” dedi. 24 Ocak’taki Para Politikası Kurulu toplantısı öncesinde Merkez Bankası’ndan bir proaktivite sinyali gelmemesi ve faiz artırımı konusunun ikilem içerisinde kalması algısıyla TL’deki değer kaybının derinleştiğini belirten Erkan, “Bu durum Trump’ın ekonomi paketi ve Fed’in hareketlerine karşı da TL’yi en zayıf para birimlerinden biri yapıyor” dedi.
SANAYİ MOLADA
SANAYİ üretimi, Kasım 2016’da mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olarak ekime göre artış göstermezken, geçen yıla göre takvim etkisinden arındırılmış olarak yüzde 2.7 arttı. Sanayi üretiminde aylık artış yaşanmaması son çeyrek büyüme verisi için sıkıntılı bir durum oluşturuyor. Özellikle ihracatçı sektörlerde sanayi üretiminde aylık düşüş yaşanması dikkat çekti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün açıkladığı verilere göre, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ana sanayi gruplarında sınıflamasına göre, söz konusu ayda bir önceki aya göre en yüksek artış yüzde 2.6 ile dayanıklı tüketim malı imalatında gerçekleşti. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilere göre, kasımda bir önceki aya göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 0.3, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 0.2 azaldı.
EKONOMİYE SABOTAJ VAR
BAŞBAKAN Yardımcısı Nurettin Canikli, AHaber’de katıldığı bir programda, ekonomiye yönelik olarak algının bozulması için sabotaj ve saldırıların olduğunu belirterek, “Faizi artırmamız için kampanya var. Faizleri Merkez Bankası belirler, bu konuda başkalarının baskı yapması kabul edilemez. Türkiye bugün önceki yıllarla karşılaştırılamayacak kadar düşük bir dolarizasyon seviyesindedir” dedi.