Güncelleme Tarihi:
Fed'in yeni Başkanı Jerome Powell'ın dün kademeli faiz artışlarının devam edeceğini ve ekonominin güçlendiğini belirtmesiyle dolar/TL yönünü yukarı çevirdi. Powell'ın açıklamalarıyla kademeli olarak yükselen dolar kuru bugün de yükseliş hareketini sürdürüyor. Dolar/TL Türkiye piyasaları açılmadan önce Asya piyasalarında en yüksek 3.8181 TL seviyesini görerek 14 Şubat'tan beri en yüksek seviyeyi görmüş oldu. Kur, saat 10.27 itibarıyla 3.8043 TL'de hareket etti. Euro/TL, aynı dakikalarda 4.6552 seviyesinde, Euro/dolar ise 1.2236 seviyesinde bulunuyor.
Dolar endeksi, yüzde 0,04 yükselişle 90.394 seviyelerinde... Altının ons fiyatı hafif düşüşle 1318 dolardan işlem görüyor.
DOLARIN ÖNÜNDE HANGİ RİSKLER VAR?
İntegral Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, "Fed Başkanı Powell’ın şahin konuşmaları ve ekonomideki güçlenmeye dikkat çeken konuşmaları ABD dolarında küresel bir güçlenme yarattı. Dolar endeksi 89.68 seviyesinden 90.40 seviyesine ulaşmış görünüyor. Bu yükseliş şimdilik tepki yükselişi görünümünde bulunuyor. Ancak dolar endeksinin 90.66 seviyesindeki 50-günlük ortalamasını geçmesi durumunda ise ABD dolarındaki güçlenme hızlanabilir. Buna paralel içeride kurda 3.81 seviyesine doğru ataklar görmekteyiz" dedi.
Sadece TL’de değil, aynı zamanda gelişmekte olan ülke para birimlerinde de dolara karşı zayıflama görüldüğünü belirten Turşucu, "Dolar/TL’yi şimdilik kısa vadede 3.73 ile 3.84 arasında yatay bir bant içerisinde takip ediyoruz. Bir süredir bu bant içerisinde hareket dalgalanma şeklinde devam ediyor. 3.73 seviyesi oldukça güçlü bir destek konumuna gelirken bu seviyenin altına gerileme ihtimalleri giderek azalıyor. Bu noktaya yakın yerlerden dolara alımların geldiğini izliyoruz. Yukarıda 3.84 seviyesinin üzerinde kalıcı seyirler görülürse 3.91-3.92 bölgesine doğru yükseliş devam edebilir. Ancak şimdilik bunu oluşturacak küresel veya lokal gelişmeler mevcut değil" şeklinde ekledi.
İntegral Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Turşucu değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Küresel anlamda Fed’in beklenenden hızlı faiz artırımı beklentilerinin güçlenmesi dolardaki yükselişi tepki yükselişinden çıkararak orta vadeli bir yükselen trend içerisine sokabilir. Dolar endeksinde 91 seviyesinin üzerinde kalıcı seyirlerin oluşması küresel bir dolar güçlenmesi görmemizi sağlayabilir. Bu durum içeride Dolar/TL ‘nin yukarı yönlü baskı altında kalmasına neden olacaktır. Yine önümüzdeki dönem ABD verilerinin güçlü gelmeye başlaması da dolar güçlenmesi için önemli bir risk olabilir.
Lokal tarafa baktığımızda ise yüksek gelen cari açık verileri bu şekilde devam ederse yüzde 5.5 olan cari denge oranının yükselmesine neden olabilir. Böyle bir gelişme içeride kur baskısının artması ile sonuçlanabilir. Ayrıca erken seçim gibi konuların gündeme gelmesi de kur için önemli bir risk teşkil edecektir.
Şimdilik dolar/TL paritesini 3.73-3.84 aralığında yatay ve yönsüz bir dalgalanma süreci şeklinde izlemeye devam ediyoruz."
3.70 TL'NİN ALTINA GERİLEMEYECEK
Reel Kapital Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, "Powell'ın ABD Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesinde yaptığı sunumu yatırımcılar tarafından "şahin" bulundu ve Fed'in faiz artırımlarına yönelik beklenti de yükseldi.
Piyasa faiz beklentilerini gösteren vadeli Fed fonları yukarı gitmeye devam ediyor ve 3 faiz artırımı beklentisini hemen hemen fiyatlamış durumdalar, Mart ayındaki revizyonlar ise 4. faiz artırımı beklentisi için gösterge olacaktır.
Bu bakımdan haftanın verileri çok önemli, bugün gelecek Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ve yarın gelecek kişisel tüketim harcamaları (PCE) verileri, haftaya açıklanacak tarım dışı istihdam (NFP) ve saatlik ücret artışları (AHE) verileri kritik... Her türlü destekleyici gösterge Fed açısından “faiz artırımlarının hızlanmasını” gündeme getirecek ve 4 faiz artırımı beklentilerini destekleyecektir. Özellikle ABD 10 yıllıkları yüzde 3 üzerine geçerse dolardaki momentum artar ve gelişmekte olan ülke (EM) varlıkları üzerinde baskı artar" dedi.
Dolar/TL kurunda da artan Fed beklentileri ve ABD reel faizlerinin yukarıya gitmesi çerçevesinde yukarı hareket eğilimi artabileceğini belirten Erkan, "İçeride büyüme ve enflasyona dair göstergelerde iyileşme görülse de, yüksek cari açık veren ve borç alan bir ülke olmamız gelişmiş ülkelerdeki faiz hareketlerine duyarlı olmamıza neden olmaktadır.
Bu çerçevede ABD 10 yıllıklarının yüzde 3 üzerine gitmesi ve Amerikan getiri eğrisinin kısa vadeli tarafında yukarıya kayma bizim açımızdan negatiftir. Bunun yanında, siyasi ve jeopolitik kaynaklı haberlere kısa sürede verilebilen reaksiyonlar aslında ne kadar sığ bir piyasamızın da olduğunu göstermektedir" şeklinde ekledi.
Erkan dolar kurundaki beklentilerini şöyle değerlendirdi: Bu bakımdan dolar/TL'de oynaklık artabilir ve ana fiyat eğilimleri yukarıya doğru devam edebilir. Ana bant 3,70 – 3,85 olarak görünüyor, 3,85 üzerine çıkabilecek fiyatlamalar, bir sonraki kademeye işaret edecektir ve bu kademe de 3,85 – 4 aralığıdır. Dolar/TL kurunun bizim açımızdan en iyi senaryoda 3,70 altına pek gerilemeyeceğini düşünüyorum.
PİYASALAR POWELL İLE DALGALANDI
Powell'ın yatırımcılar tarafından "şahin" bulunan ve faiz artırımlarına yönelik beklentileri yükselten sunumu, piyasalarda kayda değer dalgalanmalara da neden oldu. Dünyanın en büyük borsa işletmecisi CME Group'un vadeli işlemler çerçevesinde ölçtüğü beklentilere göre, piyasaların mart ayında faiz artırmasına verilen ihtimal yaklaşık 10 baz puan artışla yüzde 87'ye çıktı.
ABD10 yıllık devlet tahvili faizi yüzde 2,92'ye çıktı. Euro/dolar paritesi 1,2326'dan 1,2222'ye kadar geriledikten sonra 1,2240-1,2250 bandında denge buldu.
Dolar/TL ise dün güne 3,7860 seviyesinden başladıktan sonra Powell'ın sunum metni sonrasında 3,81 seviyesinin üzerini gördü.
Fed'in gelecek birkaç yıl boyunca ekonominin aşırı ısınmasını engellemek ve enflasyon hedefini tutturmak amacıyla kademeli faiz artırımlarını sürdürmeyi planladığını bildiren Powell, sunumunun ilk bölümünde, “FOMC’ye göre, federal fonlama oranında (politika faizi) ilave kademeli artırımlar yapılması hedeflerimize ulaşmak için en iyi yol” ifadelerini kullanmıştı.