Güncelleme Tarihi:
YaÅŸanan jeopolitik geliÅŸmeler, ABD'de faiz artışlarının hızlanacağı, yüksek enflasyon ve yüksek cari açığın bir arada Türkiye ekonomisini nasıl etkileyeceÄŸi endiÅŸeleri piyasalar üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor.Â
Dolar/TL, haftanın son işlem gününde 3.5 ayın zirvesindeki hareketine devam ederken, gün içerisinde en yüksek 3.9196 TL'yi gördü. Dolar kuru, saat 13.25 itibarıyla 3.9174 seviyesinde hareket ediyor.
Dolar endeksi 90 seviyesinin üzerinde bulunurken, euro/dolar paritesi 1.2324 seviyesinde...
Tahvil faizlerinde ise yukarı yönlü seyir sürüyor. 10 yıllık gösterge tahvil getirisi 12,82'de, 2 yıllık tahvil faizi de 13,93'te yer alıyor.
EURO VE STERLÄ°NDEN YENÄ° REKOR
Euro/TL 4.8315 TL seviyesini görerek tarihi rekorunu yenilerken, şu dakikalarda 4.8281 TL'de hareket ediyor. Sterlin/TL ise 5.4753 seviyesini görerek tüm zamanların rekorunu kırarken, aynı dakikalarda 5.4716 TL'de bulunuyor.
DOLAR NEDEN YÃœKSELÄ°YOR?
TEB Yatırım stratejisti Işık Ökte, ‘’...Tahvil piyasamızda sancılı bir dönemden geçiyoruz. ‘’Enflasyon düşecek’’ beklentisiyle, gelişen ülke rallisi içinde açılan tahvil pozisyonlarının satılması kurdaki ana rahatsızlık olarak karşımıza çıkıyor. Buradaki başla bir rahatsızlıkta, çekirdek enflasyonun yüzde 12 seyrettiği bir dönemde, hane halkının yüzde 14 ortalama TL mevduatı cazip bulmaması. Yani, stopaj sonrası yüzde 0.95 aylık net getiride, TL’ye dönmek yerine, dolarda kalmayı tercih ediyor. Yoksa hane halkının 3.72-3.80 aralığından 7 milyar dolarlık döviz tevdiat (DTH) alımları vardı, 3.84 direnci yukarı kırıldıktan sonra hane halkından satış beklenebilirdi. Ancak hane halkı satmıyor ve TL mevduata bu enflasyon ortamında kendine yeterli reel getiriyi sağladığına inanmadığı için yüzde 14’den geçmiyor" dedi.
ÇEYREK ALTIN FİYATLARI NE OLDU?
Hane halkı satışları gerçekleşmediği için, Dolar/TL’de kısa vadede takip ettiği ana seviyenin 3.9471 TL olmaya devam ettiğini (1 Aralık aşağı trend başlangıcı) belirten Ökte; "TCMB’nin burada vereceği sinyaller önemli ancak faiz artırmadıkça küresel piyasalardaki gelişmeler kadar değil. Dolarda 3.8970 – 3.9471 yeni bir trading bandı olarak karşımıza çıkabilir ancak bu dönemde, euro ve sterlin liraya karşı yeni tarihi zirve yapmaya devam eder görüşündeyim. Gelecek hafta Fed toplantısında faiz artırımı zaten fiyatlandı, kurdaki rahatsızlık zaten bu değil. Türk varlıkları açısından artık Fed değil, bence fokus Avrupa Merkez Bankası’na (ECB) dönüyor kanaatindeyim" şeklinde ekledi.
TEB Yatırım stratejisti Ökte şöyle devam etti: "Son zamanlarda, FX fiyatlamasının ‘’ECB parasal sıkılaştırmaya ne zaman başlar?’’ tarafından yapıldığı bir dünya olduğuna kanaat getirdim. Dün Başkan Draghi, sözlü müdahale ile Euro’nun değerini düşürmeye çalıştı ancak Euro/dolar 1.24’den sadece 1.23’e satıldı! Fed fiyatlamasının FX’î domine ettiği zamanlar şimdilik sona ermiş gözüküyor. ECB’nin ilk faiz artırım fiyatlamasının 2019 ikinci çeyreğinden, 2019 birinci çeyreğine geri çekilme ihtimali de bence var. Bu ihtimal, Euro/dolar’da Ekim 2014 ana direnci 1.28’i gösteriyor. Dolar endeksinin bir türlü 90 üzerinde kalıcı olamamasının ana nedeni de bence Trump’ın uyguladığı politikalar değil ECB fiyatlamasıdır.
Türk tahvillerinin satıcılı seyrinde asıl endişe verici ana olgu, içinde bulunduğumuz ülkeler grubunda Güney Afrika ve Rusya’ya para girişleri olduğu zamanda da satılmamızdır. Yani toplu bir gelişen ülke satışının parçası olmak var, bir de Türkiye satışlarının gelişen ülkelerden bağımsız gelişmesi var. Şu anda ikincisi oluyor. ECB fiyatlamasının değişmesi, Türkiye’ye yükselen faiz ortamı açısından yardımcı olmuyor ve olmayacak.’’
DOLARDA YÃœKSELÄ°Åž SÃœRECEK MÄ°?
Gedik Portföy, Portföy Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı, "Dolar Türkiye’de yılın ilk yedi haftasının tamamında 3,73 – 3,75 bandını test edip pozisyon almayı düşünenlere düzenli şekilde fırsat sundu. Son dört haftadır ise ABD para birimi ülkemizde değer kazanıyor ve bugün 3,91 TL'ye ulaştığını görüyoruz. Yılın ilk iki ayında dolara yönelenler yüzde 4,5 getiri sağlamış durumda ve haklı olarak hemen herkes bu yükselişin sürüp sürmeyeceğini merak ediyor" dedi.
Öncelikle bu hareketin Türkiye özelinde geliştiğinin altını çizen Karayazıcı, "ABD para birimi mart ayında dünya genelinde ortalama yüzde 0,6 değer kaybederken ülkemizde yüzde 2,8 değer kazandı. Başka bir deyişle TL yüzde 3,5 negatif ayrıştı. Bu nedenle benzer oranlarda değer artışı euro ve gram altında gerçekleşti" şeklinde söyledi.
Karayazıcı değerlendirmelerine şunları ekledi: "Moody’s not indirimi ve tahvil piyasasında gördüğümüz yabancı çıkışı bu yükselişin temel besin kaynağı. Enflasyon ve cari açıkta katalist konumunda. Türk tahvil faizlerinde yaşanan yaklaşık bir puanlık yükseliş ile ben not indiriminin yeterince fiyatlandığını ve bu faktörün kur üzerinde ilave prim potansiyelini yitirdiğini yükselişin sürmesi için farklı negatif manşetlere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle de döviz cephesinde geldiğimiz noktada riskleri ve aşağı yönlü marjı daha baskın buluyorum"
3,74 seviyesinden alım yapanların bir bu kadar daha kar sağlaması için dolar/TL’nin 4,08’e yükselmesi gerekiyor. Bu gerçekleşir mi ? Bence çok zor. Peki 3,98 olamaz mı ? Elbette bu senaryonun düşük olmakla birlikte bir şansı var ama gerçekleşse dahi sağlayacağı kazanç yüzde ikinin altında.
Eldeki doları tutan veya bu seviyeden dolar alanlar yüzde 1,7 primi yakalamak için en kalender hali ile 3,80 TL'ye gerileme riskini üstlenirlerse yüzde 1,7 getiri için yüzde 2,8 zarar riski almış olurlar.
Ticarette bir kadar risk üç kadar kazanç için üstlenilir. Bence cari fiyat dolar cephesinde alımı veya eldekini taşımayı ilgi çekici bir seçenek olmaktan çıkarmış durumda."