Güncelleme Tarihi:
1 Temmuz'da başlanan e-reçete uygulamasına 20 Eylül itibariyle 84 bin doktor şifre alırken, e-reçete yazan doktor sayısı 31 bin 729 oldu. Acar, devlet hastanelerinde çalışan hekimlerin sadece yüzde 16'sının, üniversite hastanelerinde ise yüzde 20'sinin şifre aldığını belirterek, kalan hekimleri de bir an önce şifrelerini alıp, e-reçete yazmaya çağırdı.
Acar, "Kusura bakmayın e-reçeteye geçeceksiniz" derken, şifre alımını artırmak için bazı uygulamalar üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Acar, "Kurumsal
Elektronik fatura ile sağlık hizmet sunucularından ve eczanelerden hiçbir belgenin SKG'ye teslim edilmesine gerek kalmayacak. Geri ödeme amacıyla reçetelerin teslim alınması, örneklenmesi, incelenmesi ve geri ödeme sonrası arşivlenmesi aşamasında yaşanan tüm sıkıntılar ortadan kalkmış olacak. Ayrıca meduna hastane sistemi ile medula eczane sisteminin birbirleriyle bağlantı kurması sağlanacaktır. Böylece hastaneye gitmeyen kişi adına reçete yazılması söz konusu olmayacaktır."
'UNUTMAYIN İLAÇ BİR ZEHİRDİR'
Başkan Acar, akılcı ilaç kullanımı konusunda vatandaşlara çağrıda bulunarak, "Bana iyi geldi, sen de kullanma!" uyarısı yaptı. İlacın bir zehir olduğunu anımsatan Acar, ilacın ancak doğru kallınılırsa etkili olacağını söyledi. Acar, Türkiye'de her yıl 500 milyon dolarlık, bir başka ifadeyle 900 milyon liralık hatalı ilaç kullanıldığı tahmininde bulundu. Yine her yıl milyonlarca liralık ilacın çöpe atıldığını vurgulayan Acar, "Halkımız reçete yazılmadığında veya reçetede çok ilaç görmediğindğe iyileşeceğine inanmıyor. Ya da birkaç gün sonra ilacın etkisinin yetersiz olacağını düşünüp başka doktora gidiyor. Oluşan bu hatalı kültür sonucunda evlerimiz adeta eczaneye dönüyor" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün akılcı ilacı, "Kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilacı, uygun süre ve dozajda, en düşük fiyata ve kolayca sağlayabilmeleri" şeklinde tanımladığına dikkat çeken Acar, yine DSÖ tahminine göre tüm ilaçların yarısından fazlasının uygunsuz reçetelendiği, satıldığı veya dağıtıldığını bildirdi. Hastaların ancak yarısının ilacı doğru aldığını söyledi.
Türkiye'de özellikle antibiyotik kullanımındaki yaygınlığa dikkat çeken Acar, antibiyotiklerin nezle ve gripte etkisiz olduğunun altını çizdi. Gereksiz ve uygunsuz antibiyotik kullanımının toplumda ve hastanelerde büyük problem haline gelen antibiyotik direncine neden olduğunu söyledi. Antibiyotiklerin hekim tavsiyesi olmadan ağrı kesici, ateş düşürücü olarak kullanıldığını kaydeden Acar, "İlaç harcamalarına miktar ve maliyet açısından bakıldığında dünyada kalp ve damar hastalıkları ilaçları birinci sırada yer alırken, Türkiye'de antibiyotikler birinci sırada yer alıyor" dedi.
ayalp@hurriyet.com.tr