Güncelleme Tarihi:
HÜRRİYET Gazetesi’nde 9 Temmuz’da yazarımız Şükrü Kızılot, Diyanet Vakfı’nın Ankara ve İstanbul’da sahibi olduğu 29 Mayıs Hastanesi’ni Sağlık Bakanlığı’na devrettiğini ancak elindeki ruhsat ve doktor kadrolarını, ayrıca satılığa çıkardığını duyurmuştu. Bu yazıda bahsi geçen satışla ilgili ihale, 16 Temmuz 2014’te “kapalı teklif yöntemi” ile yapıldı. Diyanet Vakfı’nın ruhsat ile doktor kadrolarını 7 milyon TL + KDV’ye Batıpark Özel Sağlık Hizmetleri satın aldı. Ancak bu ihaleyi kazanan şirketin amacının ruhsat ve kadroları kullanmak değil bu işin ticaretini yapmak olduğu iddia edildi. Çünkü ihaleyi alan şirketin kısa süre sonra ruhsat ve kadro izni için bekleyen Lösemili Çocuklar Vakfı’nı (LÖSEV) aradığı ve aynı ruhsat ve kadroyu satmak için 8 milyon TL + yüzde 18 KDV’lik teklifte bulunduğu öne sürüldü. LÖSEV yetkilileri ise ‘Biz yardım amaçlı bir vakıfız. Bu kadar paramız olsa o ihaleye biz de girerdik” dediği öğrenildi.
Kâr amaçsız çalışan bir vakıf olan LÖSEV bu teklifi Sağlık Bakanlığı’na bir dilekçeyle şikayet etti. LÖSEV’in Ankara Gölbaşı’nda, İncek mevkiinde yapımı tamamlanan 250 yataklı bir hastanesi var.
HERKESE KADRO YOK
14 yıldır, lösemili çocuklara tamamen ücretsiz tedavi hizmeti veren Lösante Hastanesi, kısa bir süre önce Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne başvurarak; “2014 içerisinde açılması planlanan LÖSEV Onkoloji Kenti’nde istihdam edilecek hekim kadrolarını hiçbir zaman rant amaçlı değerlendirmeme koşulu ile ön izin verilerek, ruhsat işlemlerine başlatılması” talebinde bulundu. Yeni hastane açmak ya da kadro almak Sağlık Bakanlığı’nın iznine tabi. Bakanlık, büyük illerde, özel hastane açılmasına izin vermiyor. Doktor ihtiyacı olan özel hastane, dilediği branşta ve sayıda doktor istihdam edemiyor. Bunun için kadro gerekiyor. İhaleye girip hastane ruhsatı ve kadroları alan bir şahıs veya şirket ise Ankara’da dilediği semtte, 120 yataklı hastane açıp, bu hastanede ya da mevcut bir hastanede kadrolarını aldığı 81 doktorun seçimini kendi yapabiliyor.
İddiaya göre LÖSEV’in 250 yataklı hastanenin kadro talebi için Sağlık Bakanlığı’na başvurusundan bir süre sonra, 4 Ağustos 2014’te Vakfı arayan ve Batıpark Özel Sağlık Hizmetleri AŞ yetkilisi olduğunu belirten Saip Çolak’ın, “Sağlık Bakanlığı’ndan ön izin alamazsınız. Bizim elimizde Diyanet Vakfı 29 Mayıs Hastanesi’nden satın aldığımız 120 yataklı 41 doktor kadrolu ön izin var. Onu size 8 milyon TL + KDV’ye satalım” diye teklifte bulundu. Çolak’ın 24 Ocak’ta 3 yıllığına Batıpark’ın müdürü olarak atandığı öğrenildi. LÖSEV, Genel Koordinatör Hülya Ünver imzasıyla, durumu 20 Ağustos’ta Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bildirdi. Ayrıca “bilgi” olarak da Sağlık Bakanı ve Bakanlık Müsteşarı ile paylaştı.
LÖSEV: Bizi bu kişilerle muhatap etmeyin
LÖSEV’in bakanlığa gönderdiği dilekçe özetle şöyle; “Lösemili çocuk, kanser ve tüm hastalara kâr amaçsız hatta parasız hizmet vermekte olan, lösemili-kanserli çocuklara son 3 senede yaklaşık 41 milyon TL nakdi yardım yapan vakfımızın bu kişilere mecbur ve muhatap edilmesi, tüyü bitmemiş, çoğunluğu fakir-fukara olan lösemili çocukların hakkına bu şekilde rant peşinde olanlarca göz dikilmiş olması ve tutum ile davranışlarla ‘dışarıdan kadro al’ şeklinde mesaj verilmesi bizleri ve en önemlisi LÖSEV Ailesi’ndeki onbinlerce lösemili, kanserli çocuk ile ailelerini üzmüş, haklı tepkileri oluşmuştur. Bakanlığınızın 2.5 senedir süren yazışma ve taleplerimizi göz önüne alarak ön izin ve ruhsat taleplerimizin olumlu değerlendirmesi.”
‘Satmaya çalıştığım iddiası yalandır’
HÜRRİYET sözkonusu kadro ve ruhsatı 8 milyon TL + KDV’ye satmak istediği iddia edilen Saip Çolak’a ulaştı. Öncelikle sorularımızı cevaplayan daha sonra böyle bir haberi yayınlamamamız için telkinde bulunan Çolak şunları söyledi: “Kadroları satışa çıkarmadıK. Üzerimize aldık. Yönetmelik gereği devredilemiyor askıdaki kadrolar. Faaliyete geçtikten sonra devredilebilir. Diyanet Vakfı’nınki de istisna idi. Kadrolar kamuya devredildiği için ihaleye çıkıldı. Yoksa faaliyette olmayan ruhsat devredilemez. Bu istisna idi. İhale yapıldı, kamuya açıktı, herkes ihaleye katıldı. Tüm gruplar girdi, iş bize kaldı. Kadroları da devretmeyi düşünmüyoruz. Bizim Batıkent’te Medikal Park kendi hastanemiz var. Satmaya çalıştığım iddiaları kesinlikle yalandır. Onu yapan arkadaş da terbiyezsizlik yapmış. Tuğla tuğla para topluyorlar. Biz öyle birşey yapmadık. Kendi hastanem var. Kadroların da parasını yatırdım. 7 milyon +KDV yani 8 milyon 260 bin lira. Damga vergisini yatırdım.”