Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin uzun vadeli potansiyelini gerçekleştirilmesinin önündeki en büyük engelin terör meselesi olduğunu ifade eden Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Türkiye, genç nüfusu, tarihi derinliği ve kültürü olan bir ülke. Biz ilk aşamada makroekonomik istikrarı tesis ettik, bir çok konuda epey mesafe aldık. Ancak halen çok temel sorunlardan birisi, 30-40 yıldır süren terör ve kürt meselesi. Türkiye’nin yeni bir çıkış yapmasının önünde en büyük engel” dedi.
TEK YOL ÇÖZÜM SÜRECİ
Türkiye’nin uluslararası arenadaki etkinliğinin son yıllarda arttığını ama bunu daha yüksek bir seviyeye çıkarmanın tek yolunun çözüm süreci olduğuna işaret eden Şimşek, şöyle devam etti: “Bu nedenle süreç çok kritik. Olay sadece ekonomi değil, bir istihdam yaratma meselesi değil. Bu olay bütünlük arzeden çok önemli bir süreç. Türkiye eğer sorunu demokrasi içerisinde çözerse bölgede de bir ilk olur, dünya için bu türden sorunların çözümü için ilham kaynağı olur. Benzer sorunları yaşayıp çözen ülkeler hep Batıda, ben Ortadoğu’dan bahsediyorum. Çözüm süreci, Türkiye’nin saygınlığını ve etkinliğini artırıp siyasi aktörlüğünü tesis edecek çok önemli bir süreç.”
YATIRIMLAR HIZLA ARTAR
Türkiye’nin uzun yıllardır çok büyük kaynağını terör meselesine harcadığının altını çizen Şimşek, bunun ülkenin eğitim, sağlık gibi önceliklerine harcanması durumunda küresel yarışta da çok büyük avantaj elde edileceğini belirtti. Ayrıca bölgesel kalkınmışlık farklılıklarının da giderilmesi ile Türkiye’nin hızlı bir çıkışa geçebileceğini vurgulayan Şimşek, “Çünkü bu bölgede çok önemli bir genç nüfus var. Bölgenin altyapısını hazırladık, eğitim olanaklarını yükselttik, teşvikler verdik. Ancak halen yatırımlar yeteri derecede gelmiyorsa bunun en önemli sebebi huzurun ve güvenliğin eksikliğiydi. Bunu giderirseniz bölge fırlar, ikinci bir Gaziantep olabilir. Huzur ortamını sağlarsanız Türkiye’nin her tarafından ve bölgenin kendi insanından yatırım yağar” dedi.
125 FİRMA YER BEKLİYOR
Çözüm süreci ile birlikte Batman’a olan talepte bir patlama yaşandığının altını çizen Bakan Şimşek, şu anda Batman OSB’den 125 firmanın yer istediğini söyledi. Bölge için özellikle tarıma dayalı sanayinin çok önemli olduğunu ifade eden Şimşek, “Sulama tamamen başlayınca çiftçiler bir yerine iki ürün alabilecek, hatta sanayiye yönelik ürünlerle gelirini dörde katlayabilecek. Ayrıca yatırımların başlamasıyla ürünlere standartlar gelecek, iş geleneksel tarımdan çıkacak. İlk defa bilgi ve teknoloji yoğun tarım gündeme gelecek. Tarımsal hasılayı iki katına çıkarabiliriz” dedi.
17 BİN GÖÇ VERİYORDU
Yakın dönemde bölgeye tersine göçün de başlayacağını ifade eden Şimşek, “Çok iddialı olacak ama çözüm süreci başarılı olsun, bu bölgeye göç başlayacak, çalıştıracak adam bulamayacaklar. Batman 2000’li yılların başında yılda 17-18 bin göç veriyordu, artık durdu. Önümüzdeki dönemlerde bu rakamı geri alacak. Biraz büyük resme bakmak lazım. Ama huzur olmazsa olmaz. Ben ne kadar anlatırsam boş. Yatırımcı diyor ki ‘ben bu riski niye alayım?’ Ama şimdi alır çünkü orada risk yok. Bölgeye çok fazla yatırım gelecek” diye konuştu.
Hasankeyf’in yüzde 80’i korunacak
MEHMET Şimşek, Hasankeyf’in yüzde 80’inin korunacağını belirterek şöyle konuştu: “Türkiye cumhuriyet tarihinde ilk defa kültürel varlıkları koruma adına bu kadar çok para harcıyor. Gönül ister ki hiç bir tarihi varlığımız etkilenmesin ama gerçek hayatta böyle olmuyor. Bazı konularda siz tahribatı minimize etmeye çalışsanız da etkileniyor. Hasankeyf’le ilgili proje 1950’lerde gündeme gelmiş ve 80’lerde ön fizibilite çalışması bitirilmiş. Çok stratejik, 150 km’lik bir göl. Stratejistler 2030’lu yıllarda suyun çok daha değerli olacağını söylüyor. Bu baraj sayesinde su Türkiye’de kalacak. Bu baraj olmadan Cizre Barajı yapılamıyor. Cizre barajı olmadan sulama yapamıyorsunuz. Olay sadece elektrik değil. Hasankeyf çok daha büyük bir cazibe merkezi olacak.
Barajın yapılmasının ardından Batman’ın aşağısından bir tekneye binip Siirt, Şırnak ve Mardin’e gidebileceksiniz. Balıkçılıktan su sporlarına bir çok aktivite yapılabilecek.”
Pirinci sadece bayramlarda yerdik
BÖLGEDE üretilecek tarımsal ürünlerin pazarlanması noktasında da sadece yakın bölgelere bakılmaması gerektiğini vurgulayan Bakan Şimşek, şunları anlattı: “Gıda güvenliği tüm dünyada çok önemli. Dünyanın nüfusu artıyor ama daha önemlisi dünya zenginleşiyor, tüketim kalıpları değişiyor. Eskiden sadece pirinç yiyen milyarlarca insan vardı. Hatta biz de eskiden burada bulgur ve mercimekle yaşardık, pirinç sadece bayramlarda pişerdi. Her sabah mercimek çorbası içer, bütün yıl boyunca bulgur yerdik. Ama artık olay öyle değil. Yeter ki kaliteli üret ve iyi pazarla. Dünyada gıdanın çok müşterisi var. Biz İngiltere’deyken ta Avustralya’dan elma gelirdi ama buradan gelmezdi. Yakında artık dünyaya kendi bölgemizden gidecek.”