OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 13, 2004 00:00
İstanbul Sanayi Odası'nın düzenlediği Sanayi Kongresi'nde konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, verimliliğin önemini vurgulayarak, "Doğru çivi çakan desteklensin, yanlış çivi çakandan da hesap sorulsun" dedi.TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yatırım için tek ve en önemli kriterin yatırımın verimliliği olduğunun unutulmaması gerektiğini belirterek, ‘Bu sebeple her çivi çakan değil, doğru çivi çakan desteklenmeli, yanlış çivi çakandan hesap sorulmalıdır’ dedi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen "Küresel Değişime Uyum" konusunun ele alındığı Sanayi Kongresi'nde konuşan Rifat Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: "Bugüne kadar ekonomik büyümenin itici gücü Ankara olmuştur. Bölgelerin gözü hep Ankara'nın yatırım programlarındaydı. Yeni büyüme stratejisinin temel amaçlarından biri, yerel girişimcilerin desteklenmesi, ilk adımın Ankara'da değil de illerde atılması olmalıdır. Eskiden kamuya dayalı iş yapmaya alışmış olanlar, artık kamu harcamalarına bel bağlamamalıdır. Artık farklı bir dünya ve Türkiye var."KURLA REKABET OLMAZHisarcıklıoğlu, sadece
döviz kuruna baÄŸlı olarak ihracatta rekabetçi olunamayacağını da hatırlatarak şöyle konuÅŸtu: "Vergi borcumuzun bir gün nasılsa affa uÄŸrayacağı beklentisinde olmamalıyız. Kayıtdışı kalarak iÅŸimizi büyütmeyi beklememeliyiz. ÃœrettiÄŸimiz tarım ürünlerinin dünyada fiyatları düştü diye, devletin bu ürünleri bizlerden daha yüksek fiyattan alıp, çöpe atmasını beklememeliyiz. Hayatımızı garanti altına almak için devlette iÅŸ bulmayı amaçlamamalıyız. Ä°ktidara geldiÄŸinde iÅŸimize yarar diye, siyasi partileri destekleyip, özel bankalardan alamadığımız krediyi, kamu bankalarından alabileceÄŸimizi düşünmemeliyiz. Sosyal devlet anlayışını yanlış yorumlayıp, 20 yıl çalışarak, 40 yıl boyunca emekli maaşı almayı beklememeliyiz. Türkiye, artık alıştığımız Türkiye olmaktan çıkmaktadır. Geriye dönüş ihtimali ise esasen yoktur. Hükümetin yapması gereken de yarını dünden farklı yapmak konusunda kararlı olduÄŸunu göstermektir."Küçük: Artık 'hızlı balık' olmalıyızÄ°SO Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Tanıl Küçük, günümüz dünyasında doÄŸru ÅŸeyleri yapmak kadar, bunları hızla yapmanın da önem taşıdığını belirterek, "Böyle bir dünyada, sadece firmalarımız, özel sektörümüz deÄŸil, hükümetimiz de bürokrasimiz de çok daha hızlı olmak zorunda" dedi. Küçük, bu yılki kongrede, sürdürülebilir rekabet gücüne, küresel deÄŸiÅŸime uyum penceresinden bakılacağını kaydetti. KüreselleÅŸme ile birlikte rekabetin yeni bir boyut kazandığını anlatan Küçük, "Bugün artık, bitmeyen bir yarışa dönüşen rekabetten, hiper rekabetten söz ediyoruz. Rekabette hedef artık, sadece bir yarışı kazanmak deÄŸil, bir sonraki yarışta daha sonraki etaplarda da önde olabilmek haline gelmiÅŸtir’ diye konuÅŸtu. Türkiye'nin, kurumlarını, toplumun tüm kesimlerini ortak bir hedef doÄŸrultusunda, sinerji ve koordinasyon içinde bir araya getirmek konusunda baÅŸarılı olamadığını anlatan Küçük şöyle devam etti: "Dünya Ekonomik Forumu BaÅŸkanı Dr. Klaus Schwab (Büyük balığın küçük balığı yuttuÄŸu bir dünyadan, hızlı balığın yavaÅŸ balığı yuttuÄŸu bir dünyaya geçtik) diyor. Evet dünya adeta artık daha hızlı dönüyor. Küresel koÅŸullar, hızı rekabetin en önemli faktörü haline getiriyor. DoÄŸru ÅŸeyleri yapmak kadar bunları hızlı yapmak da önem taşıyor. Zira, çok olumlu geliÅŸmelere raÄŸmen, rekabet gücümüzü zayıflatan makro sorunlar hala büyük ölçüde devam ediyor."Åžener: Ä°lk kez büyüme enflasyonu geçecekDEVLET Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Abdüllatif Åžener, bu yıl büyümenin enflasyondan daha yüksek olacağını belirterek, "Böyle bir durumu Türkiye'nin geçmiÅŸinde de pek çok ülkede de görmek mümkün deÄŸil. Bu Türkiye'nin hangi noktalardan hangi düzeye geldiÄŸini açıkça göstermektedir" dedi.Åžener, deÄŸiÅŸimin hızlandığını ve buna ayak uyduramayanların yaÅŸama ÅŸansı olmadığını anlattı. KüreselleÅŸmeyi "Sermaye 15 saniyede 5 tur atıyor, hep kárlı gördüğü yere gidiyor" diye özetleyen Åžener, artık güçlü olanın deÄŸil bu deÄŸiÅŸime ayak uydurmanın daha da ötesinde deÄŸiÅŸime ayak uydurmanın önem kazandığını vurguladı. KüreselleÅŸmeyle birlikte ulusal ekonomilerin üretim yapılarına ve tüketim kalıplarına karşı duyarlılığın arttığını söyleyen Åžener; "Rekabet gücü üstünlüğü denilince akla ilk olarak ülkeler gelse de asıl rekabet eden ÅŸirketler ve sektörlerdir" dedi. Åžener, bu yıl sonu itibariyla GSMH'si 300 milyar doları, kiÅŸi başına milli geliri 4 bin doları bulan Türkiye'nin büyük ekonomi olduÄŸunu kaydetti. Bu yılın ilk yarısında yüzde 13.5'lik büyüme oranının yakalandığını ve büyümenin kamudan deÄŸil özel sektörden kaynaklandığını söyleyen Åžener, "2004 itibariyle tüketici fiyatlarıyla enflasyon yüzde 10'un altında olacak. Türkiye'deki büyüme oranı enflasyon oranından daha yüksek olacak böyle bir durumu Türkiye'nin geçmiÅŸinde de pek çok ülkede de görmek mümkün deÄŸil. Büyüme enflasyonu geçecek" dedi. Türkiye büyük fırsat kaçırdı Çin Türkiye'yi de sarsacakFINANCIAL Times Gazetesi Ekonomi BaÅŸyazarı Martin Wolf, "Çin, Türkiye için çok büyük tehdit haline gelmeye devam ediyor. Önümüzdeki 15 yılda Çin'in yarattığı tehdit daha büyüyecek" dedi.Ä°stanbul Sanayi Odası'nın (Ä°SO) düzenlediÄŸi 3'üncü Sanayi Kongresi'nde "KüreselleÅŸmenin GeliÅŸmekte Olan Ãœlkelere Etkileri" konulu bir konuÅŸma yapan Wolf, Asya'nın yükseliÅŸine dikkat çekti. Napolyon Bonaparte'nin "Bırakın Çin uyusun, çünkü uyandığında dünyayı sarsacak" sözlerini hatırlatan Wolf, "Artık Çin'in uyandığı bir dönemde yaşıyoruz. Çin ciddi olarak piyasaları etkiliyor. Yapmamız gereken ÅŸeyleri Çin'e göre ayarlıyoruz, baÅŸarılarımızı ona göre ölçüyoruz" diye konuÅŸtu.Türkiye'nin 25 yıl önce farklı davranmadığı için büyük fırsatlar kaçırdığını söyleyen Wolf, 25 yıl önce Türkiye'nin alım gücü potansiyeli Güney Kore ile aynı seviyede iken Güney Kore'nin alım seviyesinin bugün Türkiye'nin 2.5 katına ulaÅŸtığına iÅŸaret etti. Wolf önümüzdeki dönemde de "Çin ve Hindistan'ın yarattığı fırsatlardan yararlanmadan önce ortaya koyacakları risklerle baÅŸa çıkabilmeniz gerekiyor" diye konuÅŸtu.Türkiye'nin tasarruf oranları en düşük olan ülkeler arasında bulunduÄŸunu, Türkiye büyümeye baÅŸlayınca cari açığın da beraber büyüdüğünü belirten Wolf, ihracat performansının ve yatırım ortamının pek çok açıdan son derece iyi olduÄŸunu kaydetti. Ä°ÅŸletmelerin sorunlarını aÅŸma konusunda da Türkiye'nin performansının iyi olduÄŸunu ifade eden Wolf ancak bunları abartıp fazla kibirlenmenin de yanlış olduÄŸunu savundu. Türkiye'nin 1980 ve 1990'lı yılların büyük bölümünü de boÅŸa harcadığını savunan Wolf, "Türkiye, fırsatları deÄŸerlendirerek ciddi refaha kavuÅŸabilir. Ama bu, AB'ye baÄŸlı deÄŸil, büyük azimle üyeliÄŸin gerektirdiÄŸi ÅŸeyleri yapabilmektir" dedi. Kavi: Lafa deÄŸil iÅŸine bakan Türkiye olmalıyızÄ°SO Meclis BaÅŸkanı Hüsamettin Kavi, AB sürecine deÄŸinerek, Türkiye'nin kendini aÅŸmanın ötesinde bölgesel ve dünyanın geleceÄŸine yönelik de önemli görevler üstlenebileceÄŸini belirtti. Küresel pazardan pay almak için küresel deÄŸiÅŸime uyum saÄŸlamak gerektiÄŸini ifade eden Kavi, yatırımların hala yetersiz olduÄŸunu söyledi. Kavi "Mikro uygulamalarda iÅŸletme bazında ya katma deÄŸeri yüzde 50'lerin üzerine çıkaracağız ya da birleÅŸerek ölçek ekonomisini yaratacağız. Fiyatla oynayarak saÄŸlayamadığımız tasarrufu, maliyetlerimizi aÅŸağı çekerek gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Küçük kalarak küresel oyuncu olmayacağımız gerçeÄŸini görmez isek korkarım yarın çok geç kalmış oluruz’ dedi. Kayıtdışı ekonomi konusunda Türkiye'nin artık bir karar vermek zorunda olduÄŸuna iÅŸaret eden Kavi, ‘İyi bir iÅŸbirliÄŸi ve koordinasyon içinde lafa deÄŸil, iÅŸine bakan bir Türkiye'yi hedeflerine yöneltebilmeliyiz" diye konuÅŸtu. Â
button