Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2009 00:00
ABD’de yayınlanan "Diplomatic Courier" dergisi DYH’ye Maliye’nin kestiği 914 milyon TL’lik vergi cezasını, "Hükümetin Doğan’a uyguladığı vergi cezası bir sansür mü" başlığıyla ele alındı. Dergide, "Hükümet, muhalefeti susturmak istiyorsa, Doğan’a vergi cezası en güçlü taktik" yorumu yer aldı.
ABD’nin saygın siyaset ve diplomasi dergilerinden ’Diplomatic Courier’, son sayısında Doğan Yayın Holding’e kesilen 914 milyon TL’lik vergi cezasına yer verdi. Derginin "Hükümetin Doğan Medya Grubu’na Uyguladığı Vergi Cezası Bir Sansür Mü?" başlığı altında yayınladığı
haber analizde, Doğan Yayın Holding’e (DYH) Doğan TV’nin yüzde 25’inin Alman Axel Springer’e satışı sırasında ’yükümlülüklerini zamanında yerine getirmediği’ iddiasıyla 490 milyon dolarlık vergi kaçakçılığı cezası kesildiği belirtildi. Doğan Grubu’nun kesilen cezayı ’basın sansürü’, AKP hükümetinin ise ’rutin bir vergi olayı’ olarak değerlendirdiğini yazan dergi, şu yorumu yaptı: "Eğer hükümet gerçekten muhalefeti susturmayı amaçlıyorsa, DYH’yi vergi cezasıyla kapatmak bu anlamda en güçlü ve en etkili taktiktir."
Kesilen ceza meşru değilTürkiye’nin en büyük ’laik’ medya grubu olan DHY’nin, vergi cezasıyla ilgili suçlamaları kabul etmediğine işaret edilen haberde, grubun yasal hakkını aramak için mahkemeye gittiği belirtildi. Doğan Grubu’nun kesilen cezayı basına uygulanan bir sansür olarak gördüğüne işaret eden dergi, buna karşın muhafazakar AKP hükümetinin ise verilen cezayı rutin bir vergi uygulaması olarak değerlendirdiğini kaydetti. "Kim haklı" diye soran dergi, "Türk vergi hukukunu ve AKP’nin medya ile yaşadığı sorunları inceledikten sonra, DYH’ye kesilen vergi cezası meşru değilmiş gibi gözüküyor. Ama bu olayın arkasındaki gerçek sebepler de, açığa kavuşturulmalı" yorumunu yaptı.
Doğan
Yayın Holding’in (DYH), piyasa değerinin bile üzerindeki vergi cezasını ödemek zorunda kalması durumunda, grubun tamamen kapanmak zorunda kalacağını yazan ’Diplomatic Courier’ dergisi, şu yorumu yaptı: "DYH, en büyük laik medya şirketi olarak, saygı duyulan ve ciddi görüşlerden oluşan geniş bir yelpazeye sahip. Yazılı ve görsel basının yarısını elinde bulunduran grubun bünyesinde, 7 gazete, 28 dergi, 3 TV kanalı ve bir enerji şirketi bulunuyor. Medyanın kamuoyunun görüşleri üzerindeki güçlü etkisi bulunduğu için DYH’nin kapatılması laik görüş ve yorumları susturacaktır. Eğer hükümet gerçekten muhalefeti susturmayı amaçlıyorsa, DYH’yi vergi cezasıyla kapatmak bu anlamda en güçlü ve en etkili taktiktir."
Hükümetin güdülerinin politik olduğu görülüyor2008 yılı boyunca hükümetin medya ile savaştığına dikkat çekilen haber analizde ayrıca şu görüşlere yeralıyor: "Erdoğan’ın damadı (damadının başında olduğu grup demek istiyor) özel bir televizyon kanalı satın aldı. Mayıs ayında
Atatürk’e hakaret edilen videolara yer verdiği iddiasıyla internet sitesi YouTube yasaklandı. Eylül 2008’de Erdoğan, kendisi ve Deniz Feneri yolsuzluğuyla ilgili olarak haberlere yer verdiği için DYH’yi boykot çağrısında bulundu. Kasım 2008’de ise Erdoğan, hükümeti eleştiren 7 gazetecinin Başbakanlık akreditasyonunu iptal etti. Bu geçmiş kaydına göre, hükümetin güdülerinin politik olduğu görülüyor, ancak DYH’yi kapatmak bir işe yarayacak mı?" Derginin analizinde ayrıca, uluslararası basının vergi cezasıyla ilgili olarak AKP hükümetinin medyaya sansür uygulamak için siyasi güdülerle hareket ettiğine inandığını vurgulanıyor. Dergi, "Die Welt, vergi cezasını ’susturma’ olarak tanımlıyor. IPI, Erdoğan’ın vergi cezasını DYH’yi baskı altına almak için kullandığını savunuyor. Frankfurter Rundschau’da ise yayınladığı bir makalede ’Basındaki Türk Savaşı Kızışıyor’ başlığını atıyor " örneğini veriyor.