Güncelleme Tarihi:
Şahinöz, yapılan araştırmalara göre 2013 yılında Türkiye'deki bireylerin yüzde 61'inin "Bütün ramazan dönemince oruç tutarım" dediğini kaydetti. 2011 yılında yüzde 71 olan bu rakamın 2012'de yüzde 66'ya gerilediği anımsatan Şahinöz, bunun arkasındaki en önemli nedenin havaların çok sıcak olması ve ramazanın yaz tatili ile çakışması olduğunu dile getirdi.
Nüfusun yaş dağılımına bakılırsa oruç tutabilir kişi sayısının yaklaşık 62 milyona ulaştığının hesaplandığı bilgisini veren Şahinöz, böylece 37-38 milyon vatandaşın oruç tuttuğunun söylenebileceğini ifade etti.
Oruç tutan vatandaşların dışarıda iftar yapma oranlarının da yüzde 10-12 arasında değiştiğini anlatan Şahinöz, "Bu da yaklaşık 4 milyon vatandaşın dışarıda iftar ettiği anlamına gelmektedir. Bütün bu verilerden ve ortalama olarak kişi başı 70 lira harcandığından hareketle düşünürsek, dışarıda iftara harcanan paranın 300 milyon lira gibi bir rakama ulaştığı söylenebilir" dedi.
"Türkiye'de yıllık ortalama ev dışı tüketim harcaması 197 euro"
Şahinöz, dışarıda iftar için ortalama harcanan paranın mekandan mekana farklılık gösterdiğini ve 40 ile 190 lira arasında değiştiğini söyledi.
İftar için dışarıda yemek yemek için en çok para harcanan 5 kentin İstanbul, Ankara, Bursa, Konya ve Gaziantep olduğunu aktaran Şahinöz, bu kentlerde yapılan toplam iftar harcamasının 90 milyon liraya çıktığının hesaplandığını kaydetti.
Ev dışı gıda tüketimi pazarının büyüklüğünün dünyada 2,5 trilyon euroyu bulduğunu belirten Şahinöz, "Bu rakam ABD'de 545 milyar avro, Batı Avrupa'da 445 milyar euro, Türkiye'de ise 15 milyar euro" dedi.
Şahinöz, Türkiye'de yıllık ortalama ev dışı tüketim harcamasının kişi başına 197 euro olduğunu aktardı.
Türk halkının dışarıda yemek yerken kalite ve verdiği paranın karşılığını almaya baktığını dile getiren Şahinöz, "Bu, toplumun değişik kesimleri için farklılaşsa da kimse çok kötü yemeğe para ödemek istemiyor. Ev dışı tüketim noktalarının ulaşılabilirliği bu gelişmeleri daha iyi sağlıyor" diye konuştu.
Şahinöz, sektörün en önemli sıkıntılarının ise her tür kayıt dışı merdiven altı üretim, gıda güvenliğinin sürekli ihlal edilmesi ve gıda atığının her geçen gün daha da artması olduğunu da sözlerine ekledi.