Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 2004 00:00
Hazine ocak ayı itibariyle 5 milyar
dolar olarak açıklanan 2004 yılı dış borçlanma hedefinin yarısını gerçekleştirdi. Ocak ayında gerçekleştirilen dolar cinsi 30 yıllık eurobond ihracının ardından dün de 10 yıllık bir eurobond ihracı gerçekleştirerek kasasına 1 milyar doları koydu.Bu ihraç da 30 yıllık ihraç gibi oldukça ucuza mal oldu. yüzde 6.5 kupon faizi oranına sahip olan ihraç bu güne kadar Hazine’nin yurtdışı piyasalardan aldığı en düşük maliyetli borç anlamına geliyor. Demek ki dışardan bakıldığında durum iyi görünüyor. Temel dinamiklerin çok fazla değişmediği son bir aylık süre içinde yerli piyasalar yerlerde sürünürken dışarda bu kadar iyi sonuçlar alınmasının başka bir açıklaması olamaz. Dünkü yazımı okuyanlar içerden bakıldığında durumun pek de parlak görünmediği yönündeki tespitleri hatırlayacaktır. Kıbrıs, AB üyeliği ve IMF ile ilişkiler konusuda risklerin bir hayli yüksek olduğunu buna karşılık temel ekonomik gelişmeler anlamında yeni bir veri, yeni bir beklenti olmadığını söylemişik. Belki burada bir düzeltme yapmak gerekiyor. Piyasalarda yavaş yavaş Ocak ayı enflasyonunun yüzde 1.6 civarında geleceği beklentisi oluşmaya başladı. Eğer bu gerçekleşise ocak ayı içinde bile tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşabileceğiz demektir. Gerçi
Merkez Bankası yıl içinde tek haneli enflasyon rakamının görülebileceğini belirtmişti ama kimse bu kadar erken bir sürpriz beklemiyordu. Yine de tek başına enflasyon rakamı ile ilgili beklentiler de eurobond cephesindeki bu durumu anlatma konusunda yeerli değil, olamaz. Eğer iç piyasada böyle bir hareket görmüş olsaydık anlamlı olabilirdi ama dışarısı için tek başına enflasyon rakamı yeterli bir doping değil.O zaman iki ihtimalle karşı karşıyayız demektir. Ya bu eurobond’u alanlar bıyıklı yabancılar, ya da gerçek yabancılar bizim bilmediğimiz bir şeyleri biliyor.Acaba bu “şey” Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili beklentilerden oluşuyor olabilir mi? Demek ki yaırımcı için dış haberleri izleme zamanı geldi.
button