Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2008 00:00
Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, son dönemlerde dinlenme ve izlenme konusunda toplumda paranoya meydana geldiğini söyledi ve "İşte ’beni dinliyorlar, izliyorlar’ deniliyor. Belki bunun da etkisiyle birçok kuruluş, hatta kişi Jammer veya karıştırıcı cihazlar kullanmaya başladı. Haberleşme hürriyetine zarar veriliyor" dedi.
TELEFON konuşmalarının dinlendiği korkusu birçok kişi ve kuruluşun Jammer ya dakarıştırıcı kullanımını arrtırdı. Mobil İletişim Sistemleri ve Araçları İşadamları Derneği (MOBİSAD), Telekomünikasyon ve Enerji Hizmetleri Tüketici Hakları ve Sektörel Araştırmalar Derneği (TEDER) ile Tüm Telekomünikasyon İş Adamları Derneği (TÜTED) tarafından düzenlenen "Mobil Telekomünikasyonda Kayıt Dışı ve Yansımaları" konulu panele katılan Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, son dönemlerde özellikle dinlenme ve izlenme konusunda toplumda bir paranoya meydana geldiğini söyledi.
Dedikodu
Acarer "İşte ’beni dinliyorlar, izliyorlar’ deniliyor. Belki bunun da etkisiyle birçok kuruluş, hatta kişi Jammer veya karıştırıcı cihazlar kullanmaya başladı veya mevcut Jammer’lerinin gücünü artırmaya başladı. Unutmayın, bozma, karıştırma sahası genişledikçe başkalarının haberleşme hak ve hürriyetine zarar verirsiniz" dedi. Kanunda hangi kuruluşların Jammer cihazlarını kullanacaklarının açık bir şekilde yazılı olduğunu ifade eden Acarer, bunun dışında Jammer cihazı kullanmanın kanuna göre suç olduğunu söyledi. 70 milyonun dinlenmesinin mümkün olmadığını savunan Acarer, "Bu fiziksel olarak da mantıksal olarak da mümkün değil. Bir kere Türkiye’de 70 milyon insanı dinlemek için 70 milyon da dinleyici lazım" diye konuştu.
Başkan Tayfun Acarer, toplumun haberleşme alanında bilimsel olmayan birçok dedikoduyu ciddiye aldığını da söyledi ve şöyle konuştu: "Teknolojik gerçekler ile uyuşmayan veya popülist içerikli ifadelerden kaçınmak gerekiyor. Çünkü toplum yanlış yönleniyor. Örneğin; Türkiye’deki elektro manyetik sınır değerleri Avrupa ülkelerinin dörtte biri olmasına rağmen, hiçbir ülkede görülmedik oranda baz istasyonlarına karşı fiziksel tepki gösteriliyor. Maalesef bu konuda söylenenler hiçbir bilimsel veriye dayanmadığı halde, bazı bilim adamları dahil halk tahrik ediliyor. Bir yandan kapsama alanı genişletmek ve en ileri teknolojilerden yararlanmak istiyoruz. Diğer yandan bununla ilgili alt yapı tesisine karşı çıkıyoruz. Kars’ta da gördük. Ermenistan sınırına 4-5 kilometre mesafede Ermenistan’ın kapsama alanına girdik. Mardin’de de diğer sınır illerinde de bunu görüyorsunuz."
Kayıt dışına beyaz liste
Tayfun Acarer, kayıt dışı mobil telefon konusunda en radikal uygulamanın şu ana kadar yaptıkları "kara liste" kontrolü yerine, "beyaz liste" kontrolü uygulamasına geçmek olacağını söyledi. Acarer, bu konuda şimdiden GSM operatörlerinin hazırlık yapmasını istediklerini ifade etti ve şöyle konuştu: "Şu ana kadar yaptığımız kara liste kontrolü yerine beyaz liste kontrolü uygulamasına geçeceğiz. Bu konuda GSM operatörlerini şimdiden hazırlık yapmasını istiyoruz. Bu şekilde makinenin kayıt dışı olup olmadığı çok kısa süre içinde tespit edilecek."
Jammer nedir
FREKANS karıştırıcı (Jammer) adlı cihaz, GSM şebekelerinin yayın yaptığı 900 ve 1800 mhz’lik dalga boylarında karşıt yayın yaparak cep telefonlarını bloke ediyor. Satılan ürünler arasında etkileri farklı 5 çeşit jammer bulunuyor. Jammer’ların kişisel kullanımı için ise izin alınması gerekiyor.
Avrupa’da 3 yılda Türkiye’de 18 ayda bir telefon değişiyor
TELEKOMÜNİKASYON Kurulu Başkanı Tayfun Acarer, AB’de telefonların kullanım süresinin yaklaşık 3 yıl Türkiye’de ise 17-18 ay olduğunu, Türkiye’de telefonların AB’nin neredeyse yarı ölçüsünde az kullanıldığını söyledi. Acarer, Avrupa ülkelerinin pek çoğunda telefon üretmenin cazip olmayabileceğini, ancak Türkiye’de bilgi birikimi, yetişmiş eleman, genç nüfus, Ar-Ge ve teşvik yasaları olduğunu anlattı. "Fakat bu konuda bu kabiliyette olan özellikle büyük firmalarımızın üretim konusunda, yazılım ve tasarım konusunda isteksizliklerini gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum" diyorum konuştu.
Bakan, Telekom’un sabit ücretini savundu: Hizmetin bedeli alınır
MOBİL Telekomünikasyonda Kayıt Dışı ve Yansımaları paneline katılan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türk Telekom’un sabit ücret uygulamasına ilişkin soruya, bir altyapı oluşturulduktan sonra, bunun çalışır halde tutulması gerektiğini belirterek, eskiden devletin bu altyapıları oluşturduğunu ve istediği şekilde tarifelere yansıttığını, sabit ücretin yeni bir uygulama olmadığını kaydetti. Yıldırım, "Birdenbire mi bu tüketici bilinci gelişti. Bir hizmet varsa ücret olmalı, hizmet yoksa ücret de olmamalı. Bizim temel yaklaşımımız bu. İşin gürültüsünün artma sebebi şudur. Serbestleşme dönemi başladı. Vergiler yüksek, sabit ücret var. Millet fiyat kırmaya başladı. Kırdı, kırdı artık bir pay kalmadı. Geldi buraya takılınca, sabit ücretle vergiye, bu, bütün içinde büyük bir orana tekabül etmeye başladı" dedi.