Dijital sanayinin kritik yapıtaşları: Sensörler

Şirketlerin gündeminde endüstriyel internetin imkanlarından faydalanarak büyük veriyi etkin bir şekilde kullanmak artık ilk sıralarda yer alıyor. Bunun en temel nedeni endüstriyel internet platformlarında geliştirilen uygulamaların şirketlere zaman ve maliyet etkin çözümler sunması. Bu uygulamaların yarattığı maliyet tasarrufu milyon dolarları bulabiliyor. İş dünyasına bu ölçüde katkı sunan bu teknolojilerinin temelinde ise sensörler yer alıyor. Sensör teknolojisindeki gelişmeler dijital çözümlerin etkin kullanımına destek sunarken, iş dünyasına farklı fırsat pencereleri de açıyor. Gelecekte sensörlerin bu anlamda endüstriyel internet temelli çözümler açısından daha avantajlı bir ekosistem yaratacağı öngörülüyor.

Geleceğin anahtarı küçücük
Sensörler, hızla evriliyor ve dolayısıyla giderek küçülerek daha da bütçe dostu hale geliyor. Waterloo Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Başkanı Profesör William Melek’e göre son 20 yıl içinde sensörler santimetre ile ölçülen makro ölçekten, milimetre ile ölçülen mikro ölçeğe geçecek şekilde küçüldü. Böylelikle sensörler 20 yıl önce tahmin edilemeyecek boyutlara ulaştı.

Sensör senfonisi
Sensörler küçüldükçe ve maliyetleri azaldıkça çok daha farklı makinelere ve cihazlara entegre edilebiliyor. "Sensör füzyonu" olarak anılan bu trend, birden fazla sensörün farklı değişkenleri eşzamanlı olarak ölçmesini kapsıyor. Profesör Melek konuyla ilgili olarak şunları ifade ediyor: "Bunun avantajı, daha iyi veriler elde etmek ve daha kaliteli tanılama işlemleri yapmak. Bir örnek vermek gerekirse, bir türbinde gerçekleşecek plansız duruşlar çok maliyetli olabilir. Sensör füzyonu verileri daha iyi kararlar vermenizi sağlıyor."

Sensörler organikleşiyor
Yeni materyaller, yenilikçi sensörler açısından sınırsız bir olanak dünyası sunuyor. GE bilim insanları yıllar önce organik ışık yayan diyotları (OLED) geliştirdi. Özel organik polimerlerden elektrik akımı geçtiğinde ince ve esnek yapılı OLED'ler yanmaya başlıyordu. O zamanlar LED teknolojisi daha ümit vaat eden bir alandı ancak bu materyal geçici olarak rafa kaldırıldı.

Bugüne gelindiğinde OLED'ler, dünyanın en gelişmiş deri üzerine yerleştirilen medikal sensörleri formunu alarak çarpıcı bir geri dönüş yaptı. Nano-Biyo Üretim Konsorsiyumu ve ABD Hava Kuvvetleri Araştırma Laboratuvarı ile birlikte çalışan GE araştırmacıları, Band-Aid flasterler gibi deriye yapışan OLED teknolojili sensörler geliştiriyor. Bu cihaz, kalp atışı ve diğer yaşamsal belirtileri izleyerek ayrıntılı bir analiz yapmak üzere verileri uzaktaki bir sahaya aktarabiliyor.

Nano-Robotlar için Nano-Sensörler
En yeni sensör kuşağı artık mikro ölçekli hale geldiğinden bilim insanları, artık basamak değerlerinin büyüklüğü açısından çok daha küçük cihazlar geliştirebiliyor. Profesör Melek "Önümüzdeki 20 yıl içinde sensörler, kuantum moleküler ve atomik seviyede ölçülen nano ölçeğe kadar küçülecek" diyor.

Gelecekte en hassas cihazlarımız çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olacak. Ancak hedefe yönelik ilaçlar uygulayan küçük robotlardan ultra verimli dijital endüstriyel teknolojiye kadar çok çeşitli faydalar sunacak.

GE Blog içerikleri için http://geturkiyeblog.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

_{Sponsorlu İçerik}