Güncelleme Tarihi:
DİJİTAL hizmetlerin, tüketiciler, şirketler ve hatta devletlerce kitleler halinde benimsemesi, son yıllarda dijitalleşmeyi büyümenin merkezine koydu. Küresel büyümenin yavaşladığı günümüzde, dijitalleşme, ülkeler için büyüme ve yeni istihdam fırsatları yaratma noktasında kilit rol oynayabilir. Tabii bunun için karar vericilerin, dijitalleşmenin en verimli olacağı hedef sektörler belirlemeleri, bu sektörlerdeki şirketleri teşvik edici planlar ortaya koymaları ve hem sektörler, hem tüketiciler, hem kanunun faydalanacağı kapsayıcı bilgi ve iletişim teknolojileri ekosistemi kurmaları gerekiyor. Dijitalleşmenin ekonomik büyümeyi hızlandırdığı ve istihdam yarattığı çeşitli araştırmalarca ortaya konulmuş olsa da, bunun her ülkedeki etkisi aynı değil. Bu nedenle Türkiye’nin de hangi sektörlerin öncü olacağı ve ekonomik kalkınmada rol oynayacağını belirleyip, planlarını buna göre yapması önem taşıyor.
GENÇ NÜFUS FIRSATI
Türkiye, genç, dinamik ve teknolojiye meraklı nüfusu ile yeni teknolojiler ve dijital değişimin benimsenmesi noktasında elverişli bir ortama sahip. Yıllık yüzde 3 civarındaki büyümesi, 80 milyonu aşkın nüfusu ve yaklaşık yüzde 40’ı 25 yaşının altındaki nüfusu ile teknoloji bakımından rekabet şansı yüksek. Zaten rakamlar da bunu ortaya koyuyor. Örneğin 2014 sonunda Türkiye nüfusunun yüzde 95’inin cep telefonu aboneliği bulunuyordu. İnternet kullanıcılarının sayısı ise her geçen yıl artıyor. 2015 yılında akıllı telefon penetrasyonu yüzde 50 civarında olan Türkiye’de, bu oran da hızla yükseliyor. Türkiye’deki yoğun genç nüfus paylaşımda bulunmayı ve paylaşımda bulunanları takip etmeyi seviyor. Bu da genç nüfusta sosyal medya kullanım oranını bir hayli yükseltirken, yapılan birçok araştırmada Türkiye sosyal medya kullanımında dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Diğer yandan, Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı ekonomik büyümede önemli rol oynayan Türk girişimcilerin de sayısı her geçen gün artıyor. Çeşitli raporlara göre Türkiye’deki girişimcilik oranları dünya ortalamasının üzerinde seyrederken, Türkiye’deki girişimci sayısının bu yıl yaklaşık 400 bine ulaşması bekleniyor. Bir araştırmaya göre, Türkiye’de her 100 kişiden 19’u girişimcilik faaliyetlerine başlıyor.
25 MİLYAR LİRALIK PAZAR
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) “Türkiye e-Ticaret 2015 Pazar Büyüklüğü” raporu, Türkiye e-ticaret pazarının yıllık yüzde 31’lik artışla 24.7 milyar TL büyüklüğe ulaştığını gösteriyor. Dolar bazında pazar yüzde 5’lik büyüme ile 8.6 milyar dolardan 9 milyar dolara çıkmış. Sektörel bakıldığında ise online perakende, çok kanallı perakende, tatil ile seyahat sektörlerinin yüzde 31 ila 33 arasında büyüdüğü görülüyor. TÜBİSAD yetkililerine göre, iç pazarının büyüklüğü ve genç nüfusunun yüksekliği, artan kişi başına tüketim harcamaları, Türkiye’yi elektronik ticaret konusunda yatırım yapılacak ülkeler arasına sokuyor. Örneğin Avrupa’da Türkiye, kredi kartı işlemlerine ikinci sırada yer alırken, online bankacılık, mobil bankacılık gibi alt sektörler için oldukça cazip bir pazar olarak öne çıkıyor.
Bankacılık önde
TÜRKİYE’DE bankacılık sektörü, dijital bankacılık anlayışını hayata geçirmiş durumda. Deloitte’un “Dijital Değişime CEO Bakışı” araştırmasına göre, Türkiye’de dijital değişime diğer sektörlerden daha erken adım atan bankacılık sektörü birçok açıdan diğer sektörlerden ayrışıyor. Araştırma sonuçlarına göre özellikle bankacılık, sigorta ve telekomünikasyon sektörleri dijital alanlara ağırlıklı yatırım yapıyor. Bu üç sektörün dijital alanlara yaptıkları yatırımların ortalaması yüzde 55 iken, bu sektörler dışındaki sektörlerin yaptıkları yatırımların ortalaması ise yüzde 16 mertebesinde kalıyor. 2019 yılına gelindiğinde bankaların yarısından fazlası için mevduat ve kredi gelirleri içindeki dijital kanalların payının yüzde 30 ve üstünde gerçekleşmesi bekleniyor.
Türk şirketlerinin yüzde 71'i inovasyon stratejisine sahip
GENERAL Electric’in (GE) iş dünyasında inovasyonun yerini ölçen ‘GE Küresel İnovasyon Barometresi’ çalışmasına göre, gerek dünya gerekse Türk iş dünyasının üst düzey yöneticileri, önümüzdeki 10 yılda ileri üretim tekniklerinin sanayi sektöründe radikal bir dönüşüm yaratacağına inanıyor. Araştırmaya göre, Türkiye’nin de içerisinde olduğu gelişmekte olan ülkelerdeki yöneticiler, gelişmiş ülkelere göre dördüncü sanayi devrimi konusunda daha iyimser bir beklenti içinde. Araştırmaya katılan yöneticilerin ortalama yüzde 68’i dördüncü sanayi devrimine girme düşüncesine iyimser bakarken, Türk yöneticilerdeki iyimserlik oranı yüzde 84’e çıkıyor. Araştırma ayrıca, Türk şirketlerinin yüzde 71’inin, küresel şirketlerin ise yüzde 68’inin somut bir inovasyon stratejisine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Ancak bir inovasyon stratejisine ve temel performans göstergelerine sahip olmak başarıyı garantilemiyor. Nitekim somut bir inovasyon stratejisine sahip olan şirket yöneticilerini yüzde 62’si radikal ve ezber bozan fikirler geliştirme konusunda sıkıntı çektiklerini söylüyor. Bu oran Türk şirketlerinde daha yüksek. Şirketinin somut bir inovasyon stratejisine sahip olduğunu belirten Türk yöneticilerin yüzde 71’i, radikal ve ezber bozan fikirler geliştirme konusunda sıkıntı çektiklerini söylüyor.