Oluşturulma Tarihi: Haziran 30, 2017 15:15
Ahmet CAN
Hayatımızda varlığını her geçen gün arttıran dijitalleşmeyle birlikte küreselleşme kavramı da farklı açılardan tartışılmaya başlandı. Bu tartışmaların başında küreselleşme kavramının dönüştüğü ve ortaya ilk atıldığı anlamından farklı olduğu geliyor. Yükselen korumacılık duvarları ve dijital entegrasyonun birlikte yürümesi, ortaya farklı modelde bir küreselleşme çıkarıyor. Dijital sanayi uygulamalarının temelinde yer almasıyla birlikte küreselleşmede yeni modeller tartışılıyor.
Bu yeni modele geçmeden önce dijitalleşmeyle beraber küreselleşmenin hangi boyutlara geldiğine bir göz atalım. 2005 yılından bu yana, her yıl uluslararası yolculuk yapanların sayısı artarak 600 milyondan 1.2 milyara çıktı. İnternet kullanıcılarının sayısı 900 binden 3 milyara yükseldi. 2020'ye gelindiğinde internete bağlanan cihaz sayısının 21 milyara ulaşması bekleniyor. Son on yılda on kat artan ve saniyede 20 bin gigabit olan global veri akışlarının 2020 yılına kadar üç kat artması öngörülüyor.
Dolayısıyla bu küreselleşmeden kullanıcıların hayatı değişiyor, şirketlerin de iş yapış tarzları farklılaşıyor. Hatta şirketlerin küresel bir oyuncu olma hedefleri çok daha fazla hız kazanıyor. Örneğin; taksi olmayan araçların taksi gibi kullanılmasını sağlayan Uber, yalnızda 6 yılda 80'den fazla ülkede kullanılmaya başlandı. Veya geçtiğimiz yıl arttırılmış gerçeklik teknolojisine sahip olan ‘Pokemon Go’ oyunu yalnızca 6 ay sonra 1 milyar dolarlık bir gelir elde etti. Bir düşünün, eskiden bir şirketin 80'den fazla ülkeye açılması veya 6 ay için 1 milyar dolardan fazla gelir elde etmesi kaç yıl sürerdi? İşte bu sorunun cevabında dijitalleştirmenin getirdiği yeni küreselleşme dönemi bulunuyor.
YENİ SANAYİ DEVRİMİ ETKİSİYeni model şu anda 3 farklı başlık altında inceleniyor. Bunların başında da yeni küresel iş yapış modelleri geliyor. Burada öne çıkan konu ise yeni sanayi devrimi. Yeni küreselleşmede artık şirketler, üretimi merkezileştirmeye başlıyor. Bu da ülkeler arasındaki ticari ilişki hızla azaltacak. Şu anda Çin ve Hindistan gibi iş gücüyle öne çıkan ülkeler, kaybeden tarafta olabilir. Şirketler, 3 boyutlu (3D) yazıcılar, karanlık fabrikalar ve robotik üretim gibi avantajları kullanarak çok daha az yatırımla kendi ülkesine üretim yapabilecek. Hatta şu anda ilk örnekleri görülmeye başlandı. Özellikle 3D yazıcıların gerçekleştirdiği ‘katmanlı üretim’ olarak ifade edilen yeni nesil üretim anlayışı küreselleşmenin değişmesi yolundaki en önemli etkenlerin başında geliyor. Katmanlı üretim için kullanılacak 3D yazıcılar, şirketlerin mikro fabrikalar kurabilmesini sağlayacak. Üretim alanları küçülecek ve isteğe özel üretim konsepti desteklenecek. Başka bir deyişle en küçük şirketler bile üretim hatlarını kendi ülkelerine çekme şansına sahip olacak. Üretim şirketleri, daha ucuz üretim diye kilometrelerce uzaklıktaki ülkelerden sipariş vermek yerine kendi merkezlerinde üretimlerini gerçekleştirebilecek. Bu da ülkeler arasında ticari ilişkinin giderek merkezileşmesini beraberinde getirecek.
Kısacası dijitalleşme ve yeni sanayi devrimiyle küresel dengelerde önemli değişiklikler yaşanacak. Önümüzdeki dönemde küreselleşmeyi merakla takip edeceğiz.