Güncelleme Tarihi:
Bu Mercedes-Benz’in Dünya Başkanı Dieter Zetsche’nin kısa hayat hikayesi. Cumhuriyet’in ilk yıllarında yetişmiş eleman bulmakta zorluk çeken genç Türkiye’ye baraj yapımında çalışmak için gelen bir Alman mühendisin oğlu.
63 yaşındaki Zetsche, doğduğu İstanbul’da sadece iki yıl kaldı. Ardından ailesiyle birlikte Almanya'ya döndü. Fakat Türkiye ile olan bağlarını hiç koparmadı. 2012 yılında yedek parça bayileriyle toplantı için geldiği Kocaeli’nde, “Türkiye ile tek bağlarım bıyıklarım” değil diyerek doğduğu yeri unutmadığını gösterdi.
1971-1976 yılları arasında Karlsruhe Üniversitesi’nde elektronik mühendisliği okudu. Okulu bitirir bitirmez soluğu Mercedes Benz’in bağlı olduğu Daimler şirketinde aldı. Yıllar içinde şirketin farklı departmanlarında çalışarak kendini kanıtladı ve tam 30 yıl sonra Mercedes-Benz’in en tepesine tırmanarak CEO’su oldu.
BİRAZ FAZLA AÇIK SÖZLÜ
Fakat Türkiye onu çalışkan bir iş adamı veya harika bir mühendis olarak tanımadı. Herkes ‘bıyıklı İstanbullu CEO’ olarak bildi. Zetsche 40 yıllık Daimler serüveninde pek çok kez Türkiye’ye gelip gitti. Onu tanıyanlar açık sözlü ve kendini eleştirmekten kaçınmayan biri olduğunu söylüyor.
Daimler’in bağlı olduğu bir şirketin satış sürecinde yaptığı bir açıklama bunu doğruluyor: Evet bu şirkette işler kötü gidiyor ve bundan ben sorumluyum. Ama bu kadar şeyden de sorumlu olabildiğimi de bilmiyordum.
FABRİKADA POLİTİKA İSTEMİYOR
Şirketin bilançosundan bahsettiği bir basın toplantısında ise gazetecilerin ‘şirketin performansını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna. “Sonuçlar tatmin edici değil” diyebilecek kadar dürüst.
Her ne kadar bir CEO’ya göre fazla politik bir Türkiye açıklamasında bulunsa da Zetsche iş yerinde kesinlikle siyaset istemeyen bir isim. “Politika yok. Sadece ilerleme var. Yaratmak istediğim kültür bu. Sadece beraber çalışıp bu şirketi ileri götürmek istiyoruz.” açıklaması bunu doğruluyor.
VOLKSWAGEN'E ÇATTI
Son günlerde açık sözlülüğünü Volkswagen’e de sıçrattı. Emisyon skandalı hakkındaki bir soruya, “Bu bizim şirketimizde asla gerçekleşmezdi. Eğer bir kişinin bile aklına böyle bir hile gelse diğeri onu durdururdu” dedi.
Mercedes 1967 yılından beri Türkiye’de resmi olarak faaliyet gösteriyor. Fakat şirketin ilk temsilciliği 1926 yılında İstanbul’da açılıyor. Hatta Zetsche’nin verdiği bilgilere göre Mercedes’in Türkiye’de ilk müşterilerinden biri Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk 10 Nisan 1926’da makam arabası olarak kullanılmak üzere bir Mercedes aracı kendi imzasıyla teslim alıyor.
Mercedes’ten yapılan açıklamaya göre sipariş verilen model, Sindelfingen’de 1924-1929 tarihleri arasında üretildi. 100 PS ve 4 silindir. Siyah ve koyu yeşil renkteki otomobilde Peter Union marka 6 lastik bulunuyordu. Şoför mahallindeki koltuklar siyah deri, arka koltuklar kumaştı. Otomobillerin Avrupa’da az kullanıldığı zamanda Daimler şirketi ilk bayiliğini İstanbul’da kurmuştu.
‘BABAYİĞİT’E DE DEĞİNDİ
Zetsche Türkiye’nin yerli otomobil tartışmalarıyla ilgili olarak da aranan ‘babayiğit’le ilgili şu açıklamalarda bulunuyor: Eğer otomobil üretmek istiyorsanız belli bir seviyede olmanız gerekir. Yedek parça ve yan sanayiiniz belli bir noktada olmalı. Açıkçası Türkiye büyük ve kalabalık bir ülke. Yedek parça sanayii son yıllarda iyi işler çıkarıyor.
Şİİ-SUUDİ GERGİNLİĞİ ENDİŞE VERİYOR
Dünya siyaseti ve ekonomisinin de kısa bir fotoğrafını çeken Zetsche'nin bu konudaki yorumu şöyle: “Endişeler önce siyasi gelişmelerle başlıyor. Suudiler ve Şiiler arasındaki anlaşmazlık endişe veriyor. Dünyada ekonomik endişeler de var. Brezilya’daki durum üzücü. Rusya’daki krizi biliyoruz. Çin’in gelişim süreci karar almamızda belirleyici”
Dieter Zetsche'nin Türk kahvesine de ayrı bir ilgisi var. “Türk kahvesinin tadına bakan Almanlar buradan ayrılamaz” diyen Zetsche 2018’e kadar Mercedes’in başında olacak. Otomobil endüstrisinin o tarihe kadar nereye gideceğini uzmanlar bilir fakat Zetsche değişime ayak uydurmak için kendini sürekli yeniliyor. Zaman zaman Oxford da dahil olmak üzere konuk hoca olarak üniversitelere ders vermeye gidiyor.
ZETSCHE'DEN GÜNEYDOĞU AÇIKLAMASI