Devlet destekli tarım sigortası dönemi
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2006 11:30
Tarım sektöründe devlet destekli sigortacılık dönemi uygulamaya girdi. Tarım Bakanı Mehdi Eker, 2004 yılında doğal afetlerden dolayı üretim kaybının 692 milyon YTL, 2005 yılında ise 18 milyon YTL olarak gerçekleştiğini belirtirken, "Bütün bu riskler için tarım sigortacılığı çağdaş bir risk aracıdır" dedi.
Tarım sektöründe "Devlet Destekli Tarım Sigortası" Devlet Bakanı Ali Babacan ve Tarım Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in de katılımıyla yapılan bir türenle başladı.
Tarım Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Türkiye’deki 27 milyon hektarlık tarım arazisinin 16.7 milyon hektarının kayıt altında olduğunu ve sayıları 941 bini bulan kayıtlı meyve ve sebze yetiştiricisinin de sigortacılık sektörünün en büyük muhatabı olduğunu kaydetti. Eker, Türkiye’de 11 milyon civarında büyükbaş hayvan, 25 milyon baş koyun, 7-8 milyon baş keçi ve 300 milyon baş kümes hayvanı yetiştiricisiyle, 1 milyon 650 bin buğday üreticisi ve 750 bin civarında arpa üreticisinin risk altında olduğunu söyledi.
"TARIM SİGORTACILIĞI ÇAĞDAŞ BİR RİSK ARACI"
Eker, doğal afetlerden dolayı üretim kaybının 2004 yılında 692 milyon YTL, 2005 yılında ise 18 milyon YTL olarak gerçekleştiğini kaydetti. 2006 yılında gerçekleşen don olaylarından dolayı meyvecilik yapılan il ve ilçelerde büyük kayıplar yaşandığını hatırlatan Eker, bu il ve ilçelerdeki hasadın üçte birinin kaybedildiğini vurguladı. Eker, "Bütün bu riskler için tarım sigortacılığı çağdaş bir risk aracıdır" dedi. Eker, tarım sigortacılığının bu yıl bütün riskleri karşılamadığına işaret ederek, don olaylarından kaynaklanan zararın sadece 90 ilçede sigorta kapsamında olacağını ifade etti. Eker, "İnşaallah gelecek yıl artacaktır" dedi.
"POLİÇE MİKTARININ YARISINI DEVLET KARŞILAYACAK"
Eker, tarım sigortası kapsamındaki poliçe miktarının yarısının Tarım Bakanlığı bütçesine ayrılan kaynaktan karşılanacağını anımsatarak, 100 dekar buğday alanı olan bir çiftçinin poliçe priminin 150-800 YTL arasında olacağını bildirdi. Eker’in verdiği bilgiye göre, süt sığırcılığı yapan bir işletmede sigorta primi 75-300 YTL, 10 bin YTL’lik hasılat beklenen meyve ve sebze bahçesi için 400-1000 YTL arasında poliçe pirmi olacak. Bunun da yarısı devlet tarafından karşılanacak. Eker, sigorta priimi açısından üst limitin, azami riskleri kapsayacağını kaydetti.
Eker, hükümet olarak Türk tarımında temel sorunlara el attıklarını ve çok önemli temel yasalar çıkardıklarını belirtirken, Tarım Yasası’nı "Devrim mahiyetinde" diye niteledi.
TARIM SİGORTASI İÇİN BÜTÇEYE 200 MİLYON YTL’LİK KAYNAK
Devlet Bakanı Ali Babacan, tarım sektöründeki sigortacılık uygulamasını "devrim" niteliğinde gördüğünü söyledi. Tarım alanında sigortacılığın uygulanmamasının en önemli nedeninin sistemin devlete getireceği yüksek yükten kaynaklandığını ifade eden Babacan, yıllardır uygulanma olanağı bulunmayan tarım sigortacılığı konusunun bugün itibariyle hayata geçtiğini kaydetti. Babacan, ekonomideki iyileşmenin de bu uygulamanın başlatılmasında etkili olduğunu söyledi.
Babacan, tüm dünya örnekleri incelenerek oluşturulan sistemin en önemli özelliklerinden birisini tüm tarafların "elini taşın altına koyması" olarak açıkladı. Sigorta yaptıran çiftçinin priminin yarısının çiftçi, yarısının da devlet tarafından karşılanacağını anımsatan Babacan, bu amaçla Tarım Bakanlığı bütçesine 200 milyon YTL’lik bir kaynak ayrıldığını söyledi. Babacan, sigortacılığın hayata geçirilmesinin tarım sektörünün çehresinin değişeceğini kaydetti. Çiftçinin bir yıllık emeğinin bir saatte yok olabildiğini ifade eden Babacan, sigorta yaptırması durumunda çiftçilerin rahat bir uyku uyuyabileceğini söyledi. Babacan, çiftçileri ürün bedeliyle karşılaştırıldığında çok önemli bir miktar olmayan sigorta primlerini yatırmaya davet etti.
ÇİFTÇİ ZARARININ KARŞILANMASINI İSTİYOR
Ziraat Odaları Başkanı Şemsi Bayraktar, 2090 sayılı yasanın iyi işlememesi nedeniyle tabi afetlerden zarar gören çiftçilerin son yıllarda yeterince devlet desteği alamadıklarına işaret eden Bayraktar, bu yasada bulunan ve çiftçilerin destekten yararlanmada tüm tarımsal varlığının yüzde 40’ını kaybetme koşulunun düzeltilmesini istedi. Bayraktar, bu koşulun ürün bazında görülecek hasara bağlanmasını önerdi.
Bu yıl nisan ve mayıs aylarında yaşanan don ve dolayı oluyanın 14 ilde meyvelerde ve bazı ürünlerde yaklaşık 400 milyon YTL’ye yakın bir zarar verdiğinin belirlendiğini söyleyen Bayraktar, geçen yıllarda yaşanan afetlerden dolayı üreticilerin tespit edilen toplam 325 milyon YTL’yi bulan zararlarının da biran önce ödenmesini istedi.
Tarım Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Türkiye’deki 27 milyon hektarlık tarım arazisinin 16.7 milyon hektarının kayıt altında olduğunu ve sayıları 941 bini bulan kayıtlı meyve ve sebze yetiştiricisinin de sigortacılık sektörünün en büyük muhatabı olduğunu kaydetti. Eker, Türkiye’de 11 milyon civarında büyükbaş hayvan, 25 milyon baş koyun, 7-8 milyon baş keçi ve 300 milyon baş kümes hayvanı yetiştiricisiyle, 1 milyon 650 bin buğday üreticisi ve 750 bin civarında arpa üreticisinin risk altında olduğunu söyledi.
"TARIM SİGORTACILIĞI ÇAĞDAŞ BİR RİSK ARACI"
Eker, doğal afetlerden dolayı üretim kaybının 2004 yılında 692 milyon YTL, 2005 yılında ise 18 milyon YTL olarak gerçekleştiğini kaydetti. 2006 yılında gerçekleşen don olaylarından dolayı meyvecilik yapılan il ve ilçelerde büyük kayıplar yaşandığını hatırlatan Eker, bu il ve ilçelerdeki hasadın üçte birinin kaybedildiğini vurguladı. Eker, "Bütün bu riskler için tarım sigortacılığı çağdaş bir risk aracıdır" dedi. Eker, tarım sigortacılığının bu yıl bütün riskleri karşılamadığına işaret ederek, don olaylarından kaynaklanan zararın sadece 90 ilçede sigorta kapsamında olacağını ifade etti. Eker, "İnşaallah gelecek yıl artacaktır" dedi.
"POLİÇE MİKTARININ YARISINI DEVLET KARŞILAYACAK"
Eker, tarım sigortası kapsamındaki poliçe miktarının yarısının Tarım Bakanlığı bütçesine ayrılan kaynaktan karşılanacağını anımsatarak, 100 dekar buğday alanı olan bir çiftçinin poliçe priminin 150-800 YTL arasında olacağını bildirdi. Eker’in verdiği bilgiye göre, süt sığırcılığı yapan bir işletmede sigorta primi 75-300 YTL, 10 bin YTL’lik hasılat beklenen meyve ve sebze bahçesi için 400-1000 YTL arasında poliçe pirmi olacak. Bunun da yarısı devlet tarafından karşılanacak. Eker, sigorta priimi açısından üst limitin, azami riskleri kapsayacağını kaydetti.
Eker, hükümet olarak Türk tarımında temel sorunlara el attıklarını ve çok önemli temel yasalar çıkardıklarını belirtirken, Tarım Yasası’nı "Devrim mahiyetinde" diye niteledi.
TARIM SİGORTASI İÇİN BÜTÇEYE 200 MİLYON YTL’LİK KAYNAK
Devlet Bakanı Ali Babacan, tarım sektöründeki sigortacılık uygulamasını "devrim" niteliğinde gördüğünü söyledi. Tarım alanında sigortacılığın uygulanmamasının en önemli nedeninin sistemin devlete getireceği yüksek yükten kaynaklandığını ifade eden Babacan, yıllardır uygulanma olanağı bulunmayan tarım sigortacılığı konusunun bugün itibariyle hayata geçtiğini kaydetti. Babacan, ekonomideki iyileşmenin de bu uygulamanın başlatılmasında etkili olduğunu söyledi.
Babacan, tüm dünya örnekleri incelenerek oluşturulan sistemin en önemli özelliklerinden birisini tüm tarafların "elini taşın altına koyması" olarak açıkladı. Sigorta yaptıran çiftçinin priminin yarısının çiftçi, yarısının da devlet tarafından karşılanacağını anımsatan Babacan, bu amaçla Tarım Bakanlığı bütçesine 200 milyon YTL’lik bir kaynak ayrıldığını söyledi. Babacan, sigortacılığın hayata geçirilmesinin tarım sektörünün çehresinin değişeceğini kaydetti. Çiftçinin bir yıllık emeğinin bir saatte yok olabildiğini ifade eden Babacan, sigorta yaptırması durumunda çiftçilerin rahat bir uyku uyuyabileceğini söyledi. Babacan, çiftçileri ürün bedeliyle karşılaştırıldığında çok önemli bir miktar olmayan sigorta primlerini yatırmaya davet etti.
ÇİFTÇİ ZARARININ KARŞILANMASINI İSTİYOR
Ziraat Odaları Başkanı Şemsi Bayraktar, 2090 sayılı yasanın iyi işlememesi nedeniyle tabi afetlerden zarar gören çiftçilerin son yıllarda yeterince devlet desteği alamadıklarına işaret eden Bayraktar, bu yasada bulunan ve çiftçilerin destekten yararlanmada tüm tarımsal varlığının yüzde 40’ını kaybetme koşulunun düzeltilmesini istedi. Bayraktar, bu koşulun ürün bazında görülecek hasara bağlanmasını önerdi.
Bu yıl nisan ve mayıs aylarında yaşanan don ve dolayı oluyanın 14 ilde meyvelerde ve bazı ürünlerde yaklaşık 400 milyon YTL’ye yakın bir zarar verdiğinin belirlendiğini söyleyen Bayraktar, geçen yıllarda yaşanan afetlerden dolayı üreticilerin tespit edilen toplam 325 milyon YTL’yi bulan zararlarının da biran önce ödenmesini istedi.