Devlet Bakanı Bal: "Emlakbank'ın malvarlığında ciddi küçülme var"

Axa Oyak Sigorta ile Türkiye Emlak Bankası'nın ortaklaşa düzenlediği "Şube Müdürleri Toplantısı" Antalya'nın Kemer İlçesi'ne bağlı Göynük Beldesi'ndeki Mirage Park Resort Otel'de başladı.

Devlet Bakanı Faruk Bal, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, son zamanlarda Türkiye'de, ciddi bir ekonomik krizin kendisini bankacılık sektöründe gösterdiğine işaret etti. Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşının kendisine, "Siz bankaları özelleştirme yoluyla satıyorsunuz ama daha sonra içi boş olarak geri alıyorsunuz, Ne olacak bu memleketin hali?" diye sorduğunu anlatan Bakan Bal, "Hakikaten ne olacak bu memleketin hali? Bir yandan biz Emlak Bankası'nı özelleştirmek isterken, diğer taraftan 10 banka Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun koruması altına alındı. Demek ki bir yerde hata yapıyoruz" diye konuştu.

Emlakbank'ın sorumluluğu ağır

Bakan Bal, Emlak Bankası olarak, üzerlerine düşen görevin, hata yapan kişileri tesbit ederek, hata yapılmasını önleyici tedbirleri almak olduğunu söyledi. Bal şunları söyledi: "Geriye doğru gittiğimizde, işlemlerinden dolayı Emlak Bankası'nın mal varlığında ciddi bir küçülmenin olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu ciddi küçülmenin ihmal ve kasıttan kaynaklandığını da biliyoruz. İhmal, tedbir alınarak giderilebilir ama kasıt asla affedilemez. Demek ki; 1999'dan geriye doğru gittiğimiz dönemde, bu tür davranışlar gösteren arkadaşlarımız içimizde vardır. Bu tür usulsüz işlemlerin gerçekleştirildiği şube sayısı 20'yi geçmez, Bu şubelerde çalışanların tümümün de bu tür olumsuzluklar içinde olduğunu söyleyemeyiz. Öyleyse usulsüzlüklere adı karışan arkadaşlarımızın sayısı 10 bini aşkın personel arasında binde biri bile geçmez."

Bakan Bal, şube müdürlerine seslenerek, "Nerede Emlakbank'lı olarak sizi kamuoyu önünde rencide edecek, şerefinizle oynayacak arkadaşınız varsa onu kendinizden uzaklaştırın. Kanser bünyeyi sarmadan, kanserli parmağı kesin atın" dedi.

"Sorun yalnızca banka çalışanlarına ait değil"

Bankacılık sektörünün içinde bulunduğu bu durumun yalnızca banka çalışanlarından kaynaklanmadığını da vurgulayan Bal, şöyle devam etti: "Bu durum, yukarıdan gelenlerden (ne demek istediğimi siz anlarsınız) kaynaklanmaktadır. Size usulsüz işlem yaptırmak amacıyla talimat ve telkinde bulunan olursa, onları hemen basın önünde, kamuoyu önünde teşhir edin. Buradan ilan ediyorum ki; kendi adıma, bakanlığım adına bankacılık usullerine uymayan hiç bir talep size yönelmeyecektir. Kim ki, bakanlığımın ve şahsımın adını kullanırsa bilin ki o adam namussuzdur, haindir... Bunu hemen bana bildirin."

Yolsuzluklarla mücadele edilecek

Bakan Bal, partisinin siyasi misyonunun yolsuzluklarla mücadeleyi gerektirdiğini; hükümetin de bu konuda kararlı olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: "Ucu nereye kadar varırsa varsın, kime dokunursa dokunsun, nereye kadar gidilmesi gerekiyorsa oraya kadar gidilecek ve artık kamuoyunda (bankalarda yolsuzluk oluyor) fikri silinecektir. Başarıya ulaşmak için şeffaf ve dürüst olmak, kendi vicdanımızın sesini dinlemek gerekiyor. Kabul edelim ki, bankacılık sektöründe bazı sıkıntılar var ama sıkıntıları aşmanın yolu da var."

Gayrinakdi kredilerle ilgili soruşturma sürüyor

Toplantıda verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bal, Cenajans-Grey ile Emlak Bankası'nın iş ilişkisinin 1998 yılında sona erdiğini belirtti. Bal, bir başka soru üzerine, 1999 yılından sonraki dönemde Emlak Bankası'nın içinin boşaltılmasına yolaçan bir işlem bulunmadığını, bu tarihten önceki şüpheli tüm işlemlerin incelenmekte olduğunu açıkladı.

Gayrinakdi kredilerle ilgili soruşturma ve incelemenin de sürdüğüne işaret eden Bal, ne miktarda gayrinakdi kredi kullandırıldığına ilişkin bir rakamın da henüz kesin olarak tesbit edilemediğini sözlerine ekledi.

"Bankacılık sektörü arayış içinde"

Emlak Bankası Genel Müdür Vekili Mustafa Saraçöz de konuşmasında, bankacılık sektörünün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sürekli bir arayış içinde bulunduğunu, ancak son zamanlarda bazı bankaların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildiğini hatırlattı.

Bankacıların artık mahkeme koridorlarında görülmeye başlandığını da ifade eden Saraçöz, "Temel hedefimiz, AB'ye uyum sürecidir. Artık Türk bankaları Avrupa'daki bankalarla rekabet edebilir hale gelmelidir. Ancak Avrupa'nın hiç bir ülkesinde devletin 10 bankaya el koyduğu görülmemiştir. Bu krizin bir an önce aşılması gerekiyor" dedi.