Güncelleme Tarihi:
BANTBORU otomotiv ve beyaz eşya sektörlerine boru üretmek üzere 1972 yılında kuruluyor. 2005 yılında ortaklık yapısındaki değişiklikten sonra şirket hızla büyüyor. Yaklaşık üç yıllık çalışmaların ardından fabrikayı yenileniyor. 2008 krizi ile büyüme trendi biraz sekteye uğrasa da ikinci kuşağın dümene geçmesi ve Ar-Ge yatırımlarıyla sektörün öncü şirketlerinden biri konumuna geliyor. Şirket bugün Bosh’tan BMW’ye kadar dünya devlerine üretim yapıyor. 23 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini anlatan Bantboru CEO’su Sinan Gider, “152 milyon liralık cironun yüzde 40’ını ihraç ediyoruz. Her geçen yıl yeni ülkeler ve markalarla çalışıyoruz” dedi. Sinan Gider, şirketin büyüme hikayesini şöyle anlattı:
İKİ ÜRETİM TESİSİ
500’ün üzerinde çalışma arkadaşımız bulunuyor. 30 bin metrekarelik kapalı alana yayılı üretim tesislerimizde, hammaddeden nihai ürüne kadar tüm prosesleri kendi bünyemizde gerçekleştiriyoruz. Ana üretim tesisimiz, Gebze Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yer alıyor. İzmit Köseköy’de, beyaz eşya sektörü için boru imalatı ve kaplama işlemi gerçekleştirdiğimiz ikinci bir üretim tesisimiz daha var. Otomotiv sektörüne yönelik ürünlerimiz, dünyada üretilen her 100 araçtan 4’ünde kullanılıyor. Ülkemizde Ford Otosan ve Oyak Renault, yurtdışında BMW, Mercedes, Renault ve Peugeot-Citroen grubu gibi küresel otomotiv üreticilerinin, yeni nesil elektrikli otomobiller de dahil olmak üzere, önemli programlarında iş ortağı olarak yer alıyoruz. Soğutma sektöründe ise Ar-Ge ekibimizle geliştirdiğimiz ürünler sayesinde Bosch firmasını da müşteri portföyümüze ekledik. Türkiye’nin ürün geliştirme ve üretim gücünü global pazarda tanıtıyoruz.
HEDEF 200 MİLYON TL
2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 30’luk büyüme kaydettik. Şirketin cirosu 117 milyon liradan 152 milyon liraya yükseldi. 2018 yılında şirket hedefimiz ihracatta yüzde 30’un üzerinde büyüme ile 200 milyon TL’nin üzerine çıkmak.
Bugün Almanya’dan Hindistan’a kadar 23 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. İhracat faaliyetlerimizi merkezi Türkiye’deki üretim ve yönetim tesislerimizden ve Almanya’daki depomuzdan yönetiyoruz.
Yurtdışında rekabette bir adım önde bulunuyoruz. Küçük olmamıza rağmen daha esnek ve hızı karar alabilme avantajımızla müşterilerimizin taleplerini daha çabuk karşılayabiliyoruz. İmalatçılarla çalışıyoruz ve onlar bu hızımızı çok seviyor. Global rakiplerimiz şirket içinde bir teklif verebilmek için gerekli süreçleri başlatırken, biz teklifi hazırlayıp sunmuş olabiliyoruz. Genç bir ekibimiz var. Rekabetçi bir performansımız var.”
SOSYAL DEĞERLER ÖNE ÇIKIYOR
ŞİRKETLERARASI rekabette sosyal çalışmaların öne çıktığı bir dönemden geçildiğini anlatan Sinan Gider, “Günümüzde şirketlerin ve markaların değer zincirleri, sadece fiyat, fayda gibi fiziksel değerleri değil, sosyal değerleri de sunmak durumunda. Kurumsal uygulamaların yanı sıra, farkındalığın artırılmasından profesyonel becerilerin geliştirilmesine, iş hayatı özel yaşam dengesinden anneliğin profesyonel yetkinliğe katkı sağlamasına farklı alanlarda seminer ve atölye çalışmaları planlıyoruz. Bu planlamalar hem beyaz yaka çalışanlarımızı hem de erkek ağırlıklı mavi yaka çalışanlarımızın ailelerini kapsayacak şekilde yapılıyor. Daha uzun vadede, işbirlikleriyle endüstri geneline yayılımı ve hatta yurtdışı iş ortaklarımıza fikirsel ihraç olanaklarının araştırılmasını da öngörüyoruz” dedi.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR