Cüneyt UZUNOĞULLARI
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2002 01:49
Dünyaca ünlü Amerikalı giyim ve aksesuar markası Beverly Hills Polo Club'ın (BHPC) Avrupa'daki satış ve üretim haklarını Türk Tars şirketi aldı. Beverly Hills Polo Club'ın Avrupa merkezini İstanbul'a taşıyan Tars Başkanı Murat Tarsuslugil, ‘‘BHPC markası ile Avrupa'da önümüzdeki 5 yılda 100 milyon dolarlık satış yapacağız’’ dedi.
TÜRK hazırgiyim sektörünün önde gelen kuruluşlarından Tars, Beverly Hills Polo Club'ın (BHPC) Avrupa'da üretim ve dağıtım haklarını aldı.
Merkezi Türkiye'de bulunan ve Hindistan, Güney Kore, Çin, İngiltere, Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) ofisleri bulunan Tars'ın Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tarsuslugil,‘‘BHPC markasını İstanbul'dan yöneteceğiz. Bu markanın Avrupa'daki haklarını İstanbul'dan yönetmek bize ayrı bir mutluluk veriyor’’ dedi. Tars'ın geçtiğimiz yıl 57 milyon dolarlık satış yaptığını belirten Tarsuslugil, BHPC markası ile önümüzdeki 5 yılda 100 milyon dolarlık ek satış yapılacağını ve şirketin cirosunun hızla yükseleceğini söyledi.
BHPC markasının Avrupa'daki haklarını almak için Avrupalı dev şirketlerle yarıştıklarını belirten Tarsuslugil bu yarışı kazandıkları için memnun olduklarını söyledi. Tarsuslugil şöyle devam etti:
‘‘Öncelikle,‘BHPC'nin Avrupa lisansını Türkler aldı' sözünün dünya giyim piyasasında dolaşmasından çok mutluyuz. Eskiden böyle büyük markaların lisanslarını İtalyanlar alırdı şimdi biz aldık. BHPC çok büyük bir marka ve Avrupa çapında markanın yönetimini biz yapacağız. Markayı satmak isteyenler, merkez tarafından İstanbul'a yönlendiriliyor. BHPC adına üretim hakkıda bizim elimizde bu üretiminde önemli bir kısmını Türkiye'de yaptırıp ülkemize gelir sağlayacağız.’’
HAYRET EDİYORLAR
Tarsuslugil BHPC için görüşmeler yapmak üzere İstanbul’a gelen işadamlarının İstanbul'da önce şaşkınlık, sonra mutluluk yaşadıklarını söyledi. Türkiye'yi ziyaret etmemiş yabancıların İstanbul'a gelmeden önce önyargılarının bulunduğunu, ancak İstanbul'u tanımalarıyla birlikte bu önyargının kaybolduğunu belirten Tarsuslugil, ‘‘Bu kişiler İstanbul, Eskişehir ve Antalya'da bulunan fabrikalarımızı gezince kullandığımız teknoloji ve üretim kalitemiz karşısında hayrete düşüyorlar’’ dedi. Yabancı işadamlarının tepkilerinden Türkiye'nin tanıtım sorunu olduğunun anlaşıldığını kaydeden Tarsuslugil, Türkiye kendini iyi tanıtırsa, bir çok sorunu aşar'' diye konuştu.
Türkiye'nin konfeksiyon alanında dünyanın en iyileri arasında bulunmaması için hiç bir nedeninin bulunmadığını belirten Tarsuslugil, Türkiye'nin konfeksiyon alanındaki avantajlarını şöyle sıraladı: ‘‘Türk mallarının kalitesi iyi, Türkiye Avrupa pazarına çok yakın, çok kısa zamanda ürün hazırlıyoruz ve İstanbul yaşanacak bir yer.’’
EVRENSEL VİZYON
Dünya ticaretinde söz sahibi olmak ve büyük cirolar elde etmek için evrensel bir vizyona sahip olunması gerektiğini belirten Tarsuslugil, ‘‘Türkiye'de oturarak dünya şirketi olunmaz’’ dedi.
Tars'ın 25 yıl önce İngiltere'de kurulduğunu sonra Türkiye'ye taşındığını ve ABD'de büyük bir ofis açtığını belirten Tarsuslugil,‘‘Türk işadamları konfeksiyonda dünyaya açılırsa büyük fırsatlar yakalar’’ diye konuştu. Özellikle ABD'de iş hacimlerinin çok yüksek olduğunu ve Amerikan piyasasının kaliteli olan her şeye ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Tarsuslugil şöyle devam etti:
‘‘ABD'de Budweiser'a yaptığımız kataloglar çok büyük ilgi gördü, tek bir seferde 1.2 milyon dolarlık siparişler aldık. Hem dünyadan ABD piyasası için ürün topluyoruz, hem de Türkiye'de üretim yapıyoruz. Kendi markamız olan Haft'ı da ABD'de pazarlıyoruz. Yaptığımız tüm işler bizi güçlendiriyor ve BHPC gibi markaların lisanslarını alma yolu böyle açılıyor.’’
Bulgaristan yerine Diyarbakır'a giderim
TÜRKİYE'nin konfeksiyon alanındaki en büyük avantajının insan kaynağı olduğunu söyleyen Tars international Başkanı Murat Tarsuslugil, ‘‘ Yatırım için Bulgaristan ve Romanya'ya giden Türk işadamlarına şaşıyorum, ben olsam Bulgaristan yerine Diyarbakır'a yatırı yaparım’’ dedi.
Eski Sovyet Cumhuriyetleri ve Balkan ülkelerini iyi tanıdığını ve yatırım olanaklarını araştırdığını kayededen Tarsuslugil, altyapı ve insan kaynağı açısından konfeksiyoncular için Türkiye'nin çok iyi bir merkez olduğunu söyledi. Türkiye'de insanların kazanmak için çaba sarfettiklerini ve çalışanlarda yaratma enerjisinin bulunduğunu kaydeden Tarsuslugil,‘‘ Bu enerjiyi Bulgaristan'da ve Romanya'da bulamazsın, üstelik orada aradığın yan mamülüde bulamazsın’’ diye konuştu.
Türkiye'de ihtiyaç duyulan malzemeyi sağlayan geniş bir piyasa bulunduğunu hatırlatan Tarsuslugil şöyle devam etti:
Bu piyasının eski doğu bloku ülkelerinde oluşması olanaksızdır, ben olsam Bulgaristan yerine Diyarbakır'a yatırım yaparım, hem ben, hem de ülkemin insanı kazanır.''