Dev AVM'nin ortağı için flaş gelişme...
Güncelleme Tarihi:
Antalya'da FETÖ/PDY ile irtibatlı olduğu iddiasıyla yönetimine kayyum atanan kentin en büyük alışveriş merkezlerinden Markantalya’nın sahibi Kadıahmetoğlu firmasının ortaklarından emekli binbaşı Orhan Ünal’ın tahliyesine karar verildi. Aynı dosyada yargılanan Naim Ünal’ın tahliye talebi ise reddedildi. FETÖ'cülerin teselli bahanesiyle kardeşine yaklaştığını, toplantılara davet ettiğini savunan Ünal, "Ben bu yüzden kardeşim Hilmi Ünal ile kavga ettim. Hatta hisselerimi devredip ortaklıktan ayrılmak istedim. Fakat kişisel kefaletlerim olduğu için ayrılamadım" dedi.
YURTDIŞINA KAÇTILAR
Antalya’da FETÖ/PDY ile irtibatlı olduğu iddiasıyla kentin en büyük alışveriş merkezi Markantalya’nın sahibi Kadıahmetoğulları firmasının yöneticilerinden Hlmi Ünal ile Sezai Ünal yurtdışına kaçarken, yönetim kurulu üyelerinden Ahmet Ünal ise FETÖ/PDY ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle kapatılan HAMLEDER derneğiyle ilgili dosya kapsamında tutuklandı. Hilmi Ünal ile Sezai Ünal’ın yurtdışına kaçması üzerine yönetime gelen şirketin diğer ortaklarından Naim Ünal ile Orhan Ünal da darbe girişiminden sonra tutuklandı.
Naim Ünal ile Orhan Ünal hakkında terör örgütü üyeliği suçundan Antalya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. 10 yıla kadar hapsi istenen Naim Ünal ile Orhan Ünal hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.
Naim Ünal savunmasında, şirketle ilgili bilgiler verdi. Ünal, Kadıahmetoğulları firmasının bir aile şirketi olduğunu söyledi. Tarihi 45 yıl öncesine uzanan firmanın 4 kardeş ve 2 yeğenin ortaklığında bir aile şirketi olduğunu belirten Naim Ünal, kendisinin de hissedarlardan biri olduğunu açıkladı.
KAVGA ETTİK... YURTDIŞINA KAÇTILAR
Önce kolektif şirket olan firmanın anonim şikkete dönüştüğünü, 2008 yılına kadar şirketi Orhan Ünal ve ağabeyi Mustafa Ünal ile birlikte üç kişi yönettiklerini anlatan Naim Ünal, 2008 yılında yönetimi kardeşim Hilmi, oğlum Ahmet ve ağabeyim Mustafa’nın oğlu Sezai Ünal’a devrettik. Biz yönetimden ayrıldıktan sonra kamuoyunda şirketimiz hakkında FETÖ iddiaları ayyuka çıktı. Biz bundan rahatsız olup Hilmi ve Ahmet’i uyardık. Bu nedenle aramızda tartışmalar kavgalar yaşandı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 4 Ağustos 2016’de Hilmi ile Sezai yurtdışına kaçtı. Onlar kaçtıktan sonra şirket yönetimine tekrar geri gelmek durumunda kaldık. Benim hiçbir zaman FETÖ ile iltisakım olmadı" iddiasında bulundu.
’FETÖCÜ DEĞİL ATATÜRKÇÜYÜM’ DEDİ
Orhan Ünal ise kendisinin FETÖ’cü değil, Atatürkçü sosyal demokrat düşünceye sahip emekli asker olduğunu söyledi. Hilmi Ünal’ın dini konularda kandırılmaya müsait bir kişiliğe sahip olduğunu ileri süren Orhan Ünal, "Kardeşimin 2000 yılında eşi vefat etmişti. Kardeşim eşini çok seviyordu" dedi. Teselli bahanesiyle kardeşine yaklaşan örgüt üyelerinin Hilmi Ünal’ı toplantılara davet ettiğini savunan Orhan Ünal, "Ben bu yüzden kardeşim Hilmi Ünal ile kavga ettim. Hatta hisselerimi devredip ortaklıktan ayrılmak istedim. Fakat kişisel kefaletlerim olduğu için ayrılamadım" dedi.
Mahkeme, sanıklardan Orhan Ünal’ın her gün en yakın karakola imza atma karşılığında adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Duruşma ertelendi.