Güncelleme Tarihi:
Kemal Derviş, hükümet olarak şu anda varılan noktanın, bir ''öncelikli önlemler'' dizisi olduğunu belirtirken, bunun ulusal programdan farklı olduğunu söyledi. Derviş, ''acil önlemler dizisi, ulusal programla karıştırılmamalı. Ulusal program, hep birlikte oluşturulacak'' dedi.
Derviş, ekonomide üç ayın önemine işaret ederken, Mart ve nisan aylarında enflasyonun yüzde 10'un üzerine çıkacağını, ikinci aşamada bunu aşağıya çekeceklerini belirtti.
Bakan Derviş, hazırlıkları süren yeni ekonomik programa toplumsal destek temaslarından ilkini, bugün Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) yöneticileriyle yaptı. Derviş, daha sonra da Türk-İş'i ziyaret etti.
Bu sabah saat 10'da Çankırı caddesindeki DİSK'e bağlı Genel-iş Sendikasına gelen Derviş, sendikacılara ''durumu nasıl gördüğünüzü ve en acil önlemlerin neler olduğu konusunda biraz bilgi verir misiniz?'' dedi.
RANTİYE KESİMİNE İMKAN SAĞLANIYOR
Çelebi, Derviş'in sorusu üzerine, ''Siz yalnızca ekonomiden sorumlu bakansınız. Oysa bizim ekonomik olmayan sorunlarımız da var'' diyerek demokratikleşme, çağdaşlaşma ve yolsuzluklarla mücadele konularında da sorunları bulunduğunun altını çizdi.
Hükümetin enflasyonla mücadelesinde başarılı olmadığını, bundan en fazla kendilerinin etkilendiğini anlatan Çelebi, işçiye hedeflenen enflasyonun çok altında zam verildiğini söyledi. Rantiye kesime çok yüksek imkanlar sağlandığını ifade eden Çelebi, şunları kaydetti:
''Uygulanan programın yanlışlığını daha evvel hükümete iletmemize rağmen bir sonuç alamadık. Örneğin, enflasyonla mücadele yapılırken dar gelirli kesimin bundan daha fazla etkilenmemesi için tedbirler alınması gerekirdi. Asgari ücreti biliyorsunuz, emekli maaşlarını biliyorsunuz. Esnafın durumu ortada. Bir çok işyerinde istihdam daralması söz konusu. Bunu da en çok biz yaşıyoruz.''
PROGRAM, IMF VE DÜNYA BANKASI DIŞINDA OLUŞMALI
Çelebi, bu nedenlerden dolayı, uygulamaya konulacak politikaların IMF ve Dünya Bankası'nın Türkiye'ye dayattığı reçetelerin dışında, ulusal bir program olmasını istedi. Çelebi, ''Bunun için de öncelikli olarak ulusal kesimlerin görüş ve önerilerinin dikkate alınması şart''dedi.
Enflasyonla mücadelede var olduklarını ancak bunun faturasının dar gelirliye çıkarılmamasını isteyen Çelebi, kendilerinin de temsil ettikleri kesimlere programı anlatacak durumda olmaları gerektiğinin altını çizdi. Çelebi, şunları söyledi:
YÜZDE 2 KÜÇÜLME PROGRAMINA KARŞIYIZ
''Derdimiz elbette bu sorunların aşılabilmesi için katkı vermek. Ama küçülerek değil. Eğer yüzde 2 küçülmeyle bir program hazırlanacaksa biz buna karşıyız. Çünkü bundan en fazla biz etkileneceğiz.''
İşin ekonomik olmayan diğer boyutlarına ilişkin bilgi verirken de demokratikleşme ve çağdaşlaşma konularında adımlar atılması gerektiğine işaret eden Çelebi ayrıca, yolsuzluklarla mücadelenin de önemli olduğunu bildirdi. Çelebi, ''Halk güven duymuyor. Bu konuda kişisel çabalar var. Sayın İçişleri Bakanı'nın ortaya koyduğu çabalar var. Ama kişisel çabalar güven için yetmiyor. Şeffaf bir şekilde topluma güven vermeyen hiç bir programın başarı şansı yok'' dedi.
Çelebi, Derviş'in kendilerini ziyaretini çok önemli ve anlamlı bulduklarını da kaydetti. Çelebi, ''Bir uzlaşı olacaksa ulusal bir mutabakata gidilecekse kesinlikle örgütlerin görüşlerinin de dikkate alınması gerekir. Biz bugüne kadar hep sorumlu davrandık. Sadece DİSK olarak değil, emek platformu olarak da sorumlu davrandık'' dedi.
ACİL ÖNLEMLER DİZİSİ
Devlet Bakanı Kemal Derviş de, bu görüşlerin kendisi için çok yararlı olduğunu söyledi.
Derviş, konuşmasında iki noktanın birbirinden ayrılması gerektiğine dikkat çekerken, bu noktaların acil önlemler dizisi ile ulusal program olduğunu söyledi. Derviş şöyle devam etti:
''Bizim şu anda vardığımız, bir öncelikli önlemler dizisi var. Bu Başbakan ve hükümet ortaklarınca da destekleniyor. Bunlar bekleyemez, daha da kötü durumlara düşmemek için bu önlemlerin bir an evvel uygulamaya konması lazım. Bu, bir ulusal program değil, ulusal program sonraki haftalarda sizinle de görüşülerek hazırlanacak. Bankaları da içeren acil durum var. Bu acil durumun üzerine şu anda yürümezsek daha kötü olabilir.
Acil önlemler dizisi ulusal program değil. Ulusal program çok daha geniş boyutlarda, çok daha geniş kesimlerle hep birlikte oluşturulacak. Bu ikisi aynı olay değil.''
BENDEN MUCİZE BEKLEMEYİN
Devlet Bakanı Kemal Derviş, kendisinden bir mucize beklenmemesi gerektiğini, ortada bir mucize olmadığını belirterek, ''Şu anda acil duruma çare gerekiyor. Çarenin tümü nedir ben de şu anda bilmiyorum'' dedi.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ile görüşen Bakan Derviş, Kasım ve Şubat aylarında ekonomik bunalımlar yaşandığını ve Türkiye'nin negatif büyüme sürecine girdiğini anlatarak, bu olaya üç aşamada yaklaştıklarını söyledi.
Birinci aşamanın mevcut bunalımı önleme olduğunu kaydeden Bakan Derviş, ''Bu bunalımı kırarak güveni tesis etmemiz gerek, bunun için acil önlemler gerekiyor. Çok kararlı davranmalıyız. Bunun için desteğinize ihtiyacımız var'' dedi.
Türkiye'deki tüm toplum kesimlerinin desteği ile bu krizin aşılabileceğinden umutlu olduğunu ifade eden Derviş, ''Biraz Türkiye'ye güvenmekte yarar var'' diye konuştu.
MART VE NİSAN'DA ENFLASYON YÜKSEK ÇIKACAK
İkinci aşamada da yüksek enflasyon sorununun çözülmesi gerektiğine işaret eden Derviş, ''Mart ve Nisan aylarında enflasyon çok yüksek çıkacak, rakamları bilmiyoruz ama yüzde 10'un üstünde çıkacak bunu biran önce aşağıya çekip, makro ekonomik dengeleri kurmalıyız. Bu üç-dörtay sürebilir'' şeklinde konuştu.
TÜRKİYE KÜÇÜLME SÜRECİNDE
Derviş, bunun da başarılması durumunda büyümenin artıya dönüşebileceğini belirtti. Türkiye'nin şu anda küçülme sürecine girdiğini ifade eden Bakan Derviş, ''bunu kırmamız lazım ki ikinci yarıda yeniden pozitif büyümeye geçelim'' dedi. Türkiye'nin ortalama yüzde 7 cıvarında büyüme hızını tutturabileceğini belirten Derviş, son20 yılda büyüme hızının yüzde 4 cıvarında kaldığını anlattı. Yüksek enflasyonun, (devletin vatandaşın cebinden yarı gizli şekilde parasınıçekmek) demek olduğunu kaydeden Bakan Derviş, olmayan kaynakların olmayan paraların herhangi bir kesime verilmesinin çözüm olmadığını söyledi.
DIŞ DESTEĞE İHTİYAÇ VAR
Üçünçü aşamada da dış destek ve iç kaynakların kullanımı ele alınacağını belirten Derviş, bu durumda mutlaka dış desteği ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Türkiye'nin bir miktar dış destek almasının doğal olduğunun altını çizen Bakan Derviş, ''Çünkü öbür türlü iç destekle yük daha da artar'' diye konuştu.
Bakan Derviş, alınacak dış kaynağın Türkiye'nin hazırladığı programa uyumlu olması gerektiğini söyleyerek, borç almanın marifet olmadığını bunun miktarının, şeklinin ve maliyetinin önemli olduğunu kaydetti. İç kaynak konusunda Türkiye'nin potansiyelinin önemli olduğunu kaydeden Bakan Derviş, herkesin vergisini dürüstçe ödemesi durumunda büyük vergi artışlarına gereksinim olmayacağını bildirdi. Bu arada, DİSK yetkililerinin kayıt dışı ekonomiye dikkat çekmeleri üzerine de Derviş, yükün adil dağılması gerektiğini belirterek, ''buna çok önem veriyorum'' dedi.
SOSYAL ADALETE DAYALI EKONOMİ
Geçmişteki çalışmalarında ve yazılarında hep sosyal adalete dayalı bir ekonomiyi savunduğunu, gelir dağılımını ön planda tuttuğunu dile getiren Derviş, ''Bu konularda kendi ülkemde de daha da fazlasını vermeye çalışacağım'' dedi.
Kendisinin bu yönde çalışmak istediğini, bu yönde çalışmak için Türkiye'ye geldiğini anlatan Derviş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Fakat önümüzdeki üç ay dört ay içerisinde bunalımdan çıkmazsak o dinamiğe giremeyiz. Şu anda acil duruma çare gerekiyor. Çaresinin tümü nedir ben de şu anda bilmiyorum. Basındaki arkadaşlar bize yardımcı oluyorlar. Ama, yani bir mucize yok ortada. Yani bir insanın veya beş insanın birdenbire mucize yaratması, veya olmayacak birtakım şeyleri sanki olabilecekmiş gibi göstermek Türk toplumuna çok büyük haksızlık olur. Ben sadece bir kişiyim. Yardımınızla, Türk toplumundan gelen destekle, milletvekili arkadaşlarımızla, milletvekilleriyle hep birlikte çalışarak biraz dışardaki deneyimimi burada kullanmak istiyorum tabi. Ama, öyle birdenbire bir hafta içinde bunu halledeceğiz, iki hafta içinde şunu halledeceğiz, herşey güllük gülistanlık olacak böyle bir şey de beklemeyin.''
MERAL: SİZE YARDIMCI OLMAK DEVLETE YARDIMCI OLMAKTIR
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, saat 15:00'de de Türk-İş yöneticilerini ziyaret etti. Türk-İş Genel Merkezi'nde yapılan görüşmede Genel Başkan bayram Meral, Derviş'e "Size yardımcı olmak, ülkeye, devlete yardımcı olmaktır" dedi. Derviş de amacının bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak olduğunu söyledi ve "Gönül isterdi ki ulusal programı bir kaç hafta çalışarak birlikte hazırlayalım. Ancak şu anda ciddi bir bunalımla kar karşıyayız. Öncelikli bu bunalımı atlatacak önlemleri hayata geçirmek zorundayız" dedi.
ARTIK ÇALIŞTIRANLAR DA RAHATSIZ
Türk-İş Başkanı Bayram Meral, Derviş'in ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, Türk-İş'in amacının muhalefet yapmak değil, çözüm üretmek olduğunu vurguladı. Türkiye7nin ciddi bir krizle yüzyüze olduğunu söyleyen Meral, "Sayın Bakan'a bu sorunların aşılmasında ciddi görevler düşmektedir. Bu sıkıntılar en çok çalışanları rahatsız etmekteydi. Artık çalıştıranları da rahatsız etmeye başladı" dedi. Meral, sorunların o kadr da büyük olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Kaynaklar yerinde kullanılmadı. İsraf had safhadadır. Büyük bir gazetemiz manşet attı geçenlerde. Bir bankanın zararı 35 milyar dolar diye. İlgili bakana sordum, zarar daha da büyük dedi. Bu kayıplarımızı gidermemiz lazım.
KAYITDIŞI EKONOMİ, KAYIT ALTINA ALINMALI
Türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin de işsizlik olduğunu belirten Meral,
kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınmasının zorunlu olduğunu savundu. İşgüvencesi yasasının, bu sorunu büyük ölçüde çözeceğini inandığını belirten Meral, "Gelir artırmanın bir diğer yolu, talanın yağmanın üstüne gitmektir" dedi. Konuşmasında IMF'in politikalarını da eleştiren Meral şunları söyledi:
"Hükümetimiz IMF'ye çok müsamahalı davranıyor. IMF; yatırım yapmayın, özelleştirme yapın diyor. Biz özelleştirmeye kaptı-kaçtı diyoruz. Üstelik koca koca işletmeleri alıp para da vermiyorlar. Hep erteliyorlar. Binlerce işçimiz, özelleştirmeler yüzünden işsiz kaldı."
AŞIRI FAİZ SİSTEMİ
Meral konuşmasının sonunda Derviş'e "Size yardımcı olmak, ülkeye, devlete, siyasete yardımcı olmaktır. İnanıyoruz ki hükümetimiz size gereken desteği verecektir. Biz de sizi izlemeye devam edeceğiz. Amacımız, muhalefet yapmak değil, çözüm bulmaktır. Zatıalinize başarılar diliyoruz" dedi.
Bakan Derviş de Meral'i dinledikten sonra yaptığı kısa konuşmada şunları söyledi: "Amacım sizi dinlemek, bilgi ve tecrübelerinizden yararlanmak. Gönül isterdi ki, ulusal programı hep birlikte haftalarca çalışarak yapalım. Fakat, ciddi bir bunalımla karşı karşıyayız. Öncelikle bu bunalımı atlatacak önlemleri almak zorundayız. Şu anda yapabileceklerimiz sınırlıdır. Bugünkü aşırı faiz sisteminin üzerine gitmezsek, daha büyük sorunlarla karşı karşıya geliriz. Herkesin büyük desteğine ihtiyaç duyuyoruz, programı herkesin desteklemesini bekliyoruz."