DerviÅŸ: IMF geri ödemesi ertelenebilir

Güncelleme Tarihi:

Derviş: IMF geri ödemesi ertelenebilir
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 17, 2001 00:00

Devlet Bakanı Kemal DerviÅŸ, gelecek yıl ödenecek 5 milyar dolarlık IMF parasının erteleneceÄŸini vurgularken ÅŸu anda ek kaynağın söz konusu olmadığını belirtti. Devlet Bakanı Kemal DerviÅŸ, programın ana hatlarında bir sapma olmamakla birlikte, IMF'ye 2002 yılında yapılacak 5 milyar dolarlık geri ödemeye esneklik kazandırılıp, geri ödemenin kısmen uzatılmasının istenebileceÄŸini bildirdi. DerviÅŸ, medya temsilcileriyle düzenlediÄŸi kahvaltılı sohbet toplantısında, 11 Eylül'de ABD'de yaÅŸanan terörist saldırılar sonrası dünya ve Türkiye ölçeÄŸinde yaÅŸanabilecekleri deÄŸerlendirdi. Ekonomik programın ana hatlarından bir sapmanın söz konusu olmadığını, IMF'den program dışında bir ek kaynak taleplerinin olmadığını anlatan DerviÅŸ, ABD'deki terörist saldırıların ardından ilk aÅŸamada turizm ve ihracatın olumsuz etkilenebileceÄŸini, bu ay çıkılması düşünülen Eurobond ihracının da bir miktar ertelenebileceÄŸini belirtti. DerviÅŸ, ekonomi yönetimi olarak olası geliÅŸmelere dönük her türlü hazırlığın yapıldığını, 2002 yılına dönük rakamların iki hafta içinde netleÅŸeceÄŸini vurguladı. ABD'deki terörist saldırılar sonrası, uluslararası alanda terörle mücadele çalışmalarına, terörden çok çekmiÅŸ bir ülke olarak Türkiye'nin ÅŸartsız destek vermesi gerektiÄŸine de iÅŸaret eden DerviÅŸ, daha sonra oluÅŸacak zararın yönetimi ve paylaşımında müzakerelere aktif ÅŸekilde katılmak gerektiÄŸini belirtti. TÃœRKÄ°YE, TERÖRLE MÃœCADELE ÇALIÅžMALARINA DESTEK VERMELÄ° DerviÅŸ, terörist saldırılara ABD'nin çok sert ve kapsamlı cevap vereceÄŸi görüşünde olduÄŸunu vurgularken, bu ortamda önemi artan Türkiye'nin, bir NATO ülkesi olarak, terörden çok çekmiÅŸ bir ülke olarak, uluslararası terörle mücadele çalışmalarına ÅŸartsız destek vermesi gerektiÄŸini belirtti. ''Türkiye iÅŸlevini yerine getirsin ama maliyeti Türkiye'ye ödensin'' mantığının doÄŸru olmadığını anlatan DerviÅŸ, ''Türkiye terörle mücadele çalışmalarını ÅŸartsız desteklemeli. Sonra çıkacak uluslararası maliyet tartışılıp, o maliyetin nasıl karşılanacağının düşünülmesi lazım. Ancak yapılacaklar konusundaki tartışma sürecinde, çok aktif yer almalıyız'' dedi. DerviÅŸ, Medya temsilcileriyle Hazine MüsteÅŸarlığı'ndaki kahvaltılı sohbet toplantısında, ekonomik program ve ekonominin gidiÅŸatı ile 11 Eylül'de ABD'deki terörist saldırılar sonrası olası geliÅŸmeleri deÄŸerlendirdi, soruları yanıtladı. DerviÅŸ, yeni durumda NATO ülkeleriyle yeni krizin etkilerinin tartışılıp, çıkacak ortak maliyet ve bunun ortak finansmanı konusunun netleÅŸtirilmesi gerekeceÄŸini vurguladı. DerviÅŸ, olası geliÅŸmelerin Türkiye'ye yeni fırsatlar getirip getirmeyeceÄŸi sorusuna karşılık, bunu ÅŸimdiden söylemenin mümkün olmadığını, ancak olaylar çerçevesinde dostlarının Türkiye'nin önemini daha iyi anlayabileceÄŸini, Türkiye'nin önemi daha iyi anlaşılabilirse, özellikle AB ile bütünleÅŸmede hızlanma olabileceÄŸini belirti. EKONOMÄ°K PROGRAMDA GELÄ°NEN NOKTA DerviÅŸ, son geliÅŸmeler ışığında ekonomik programda gelinen noktayı deÄŸerlendirirken, AÄŸustos'un ikinci yarısından kriz korkusu azalırken, faizler, enflasyon ve kur rakamlarının belli bir istikrara kavuÅŸmaya baÅŸladığını, bu ortamda ABD'deki terörist saldırıların gerçekleÅŸtiÄŸini anlattı. Güven sorununun aşılmaya baÅŸlandığı ortamda, yabancı sermayenin de Türkiye'ye yavaÅŸ yavaÅŸ giriÅŸ yaptığını anlatan DerviÅŸ, ancak ABD'deki törerist saldırılar sonrası dünyanın yeni bir sürece girdiÄŸini, bunun olası etkilerini, ekonomi yönetimi olarak hesaplamaya çalıştıklarını belirtti. Bu aÅŸamada çok dramatik bir ÅŸey söylemenin yanlış olacağını belirten Devlet Bakanı DerviÅŸ, turizm ve ihracatta etkinleme olabileceÄŸini, yabancı sermaye açısından geliÅŸmekte olan ülkelerden kaçış ÅŸeklinde bir yaklaşım görülebileceÄŸini, ancak bunun ne ölçüde olacağını kestirmenin zor olduÄŸunu vurguladı. PROGRAMA DEVAM DerviÅŸ, nerede askeri harekat olacağının da bilinmediÄŸini belirtirken, bu ortamda öncelikle ekonomik programın ana hatlarıyla devam edeceÄŸini kesin dille vurguladı. Ancak dışsal faktörlerin deÄŸiÅŸtiÄŸi ortamda, bunun hesabının yapılıp, yansıtılması gerektiÄŸini ifade eden DerviÅŸ, ''IMF'ye 2002 yılında 5 milyar dolarlık geri ödemeyi biraz uzatabiliriz. Bu imkan zaten programda var. Bu yeni bir talep deÄŸil. Mevcut anlaÅŸma çerçevesinde zaten var olan bir esneklik'' dedi. Türkiye'nin mevcut ortamda ek kaynak talebinin olmadığını, 2002 yılı rakamlarının da henüz tam oluÅŸmadığını belirten DerviÅŸ, şöyle devam etti: ''Bu ortamda geliÅŸmelerin, enflasyon, kamu finansmanı, maliye vs. hepsine etkisi tartışılacak. Ancak ana hatlardan sapma söz konusu deÄŸil. Hedeflere nasıl ulaşılacağı konusunda çalışmalar devam ediyor. Program konusunda kararlılığımızı kesin dille ortaya koymak gerekiyor. GeliÅŸmeler gün gün izlenecek, hangi önlemler alınacak ise bunları alıp uygulayacağız. Åžu aÅŸamada Türkiye'nin program çerçevesi dışında bir ekkaynak talebi yok.'' VATANDAÅž OLARAK ÖZGÃœRLÃœKLERE BAKIÅž Öte yandan vatandaÅŸ olarak, son geliÅŸmelerin Türkiye'deki demakratikleÅŸme, özgürlüklerin daha da artırılması sürecini olumsuz etkilememesi gerektiÄŸi düşüncesinde olduÄŸunu anlatan DerviÅŸ, ''Türkiye kendisi için istediÄŸi bazı ÅŸeyleri, özgürlükleri, inÅŸallah yanlış bir hesapla ertelemez'' dedi. REEL SEKTÖRE DESTEK ÇIKABÄ°LÄ°R Devlet Bakanı Kemal DerviÅŸ, bu hafta yapılacak Bakanlar kurulu toplantısından, reel sektörü desteklemeye dönük ufak tefek bazı kararlar çıkabileceÄŸini bildirdi. Sıkı maliye politikasının devam etmesinin ÅŸart olduÄŸunu da vurgulayan DerviÅŸ, ''ekonomik kalkınmışlıkta benim günlümdeki ülke Ä°talya, hatta Ä°spanya'' dedi. DerviÅŸ, Hazine MüsteÅŸarı Faik Öztrak ile Merkez Bankası BaÅŸkanı Süreyya Serdengeçti'nin de katıldığı, Medya temsilcileriyle kahvaltılı sohbet toplantısında, son geliÅŸmelerin olası etkilerini deÄŸerlendirirken, gelinen noktada kamu harcamalarını artırıp, vergileri düşürüp ekonomik büyümeye geri dönme imkanı olmadığını söyledi. Aksine, açıklanan programın kararlılıkla yürütülmesi gereÄŸine iÅŸaret eden DerviÅŸ, maliye politikaların gevÅŸetilmesi durumunda bunun kurlar ve faiz üzeride olumsu etki yapabileceÄŸini belirtti. ''Sıkı maliye politikasına devam etmek ÅŸart'' diyen DerviÅŸ, makro hedeflerin altındaki harcamalar ve gelir yapısının iyi planlanması, devlet harcamalarında çıkacak her milyar liranın hesabının iyi yapılması gerektiÄŸini belirtti. HALKBANK'IN KREDÄ° HACMÄ° Gelir tarafından da benzer hassasiyetin sürmesi gerektiÄŸini anlatan DerviÅŸ, geçen sürede kamu bankalarının ciddi ÅŸekiLde iyiye gittiÄŸini vurguladı. Ä°yileÅŸme saÄŸlandığı ölçüde imkanların gözden geçirildiÄŸini, gelinen noktada özellikle Halkbank'ın kredi hacmini artıracağını anlatan DerviÅŸ, bankanın kredilerine dönük düzenlemelerin bugün yarın yapılacağını bildirdi. DerviÅŸ ayrıca, bu hafta Bakanlar Kurulu toplantısında reel sektöre destek anlamında, ufak tefek bazı kararlar çıkabileceÄŸini vurguladı. AFGANÄ°STAN-BURUNDÄ° KIYASLAMASI LAFIN GELİŞİ DerviÅŸ bu arada, ATO ziyaretinde paraları deÄŸerli ülkeler listesinde Afganistan-Burundi'nin de yer aldığını gördüğünde söylediÄŸi, ''Türkiye'nin Afganistan-Burundi'den daha iyi durumda olduÄŸu'' sözüne açıklık getirdi ve lafın geliÅŸi böyle dediÄŸini belirtti. ''Aslında ekonomik kalkınmışlıkta benim günlümdeki ülke Ä°talya ya da Ä°spanya'' diyen DerviÅŸ, Türkiye'nin bu ülkelerle büyük benzerlikler taşıdığını belirtti. Özellikle Ä°talya'da ekonomik aktivitede KOBÄ°'lerin payının yüksek olduÄŸunu, 11 yılda 10 kabine deÄŸiÅŸmesine raÄŸmen bu ülkenin eknomisininiyi durumda olduÄŸunu belirtti. Ä°talya'da bakanlar, hükümet sık sık deÄŸiÅŸmesine raÄŸmen ekonomi bürokrasinin istikrarlı ÅŸekilde görev yaptığına iÅŸaret eden DerviÅŸ, Türkiye'de de hükümetler deÄŸiÅŸse bile ekonomi yönetiminde temel stratejisi ve yönetim anlayışında devamlılık olması gerektiÄŸini anlattı. SÄ°YASÄ° MUCÄ°ZE YERÄ°NE, AKILCI YÖNETÄ°M ANLAYIÅžI Benzer ÅŸekilde ''Siyasi mucize yerine, akılcı, istikrarlı bir yönetim'' anlayışının yerleÅŸmesi gerektiÄŸini anlatan DerviÅŸ, böylelikle mesafe alınabileceÄŸini belirtti. DerviÅŸ, ''ekonomi programına dönük bazı hedeflerin tutmaması ve halk nezdinde kendisine bakışta bir deÄŸiÅŸiklik olup olmadığına'' iliÅŸkin soruyu yanıtlarken de, geldiÄŸi dönemde medya destekli olaÄŸanüstü ilgi ve kiÅŸilerin abartılmasını hata olarak gördüğünü söyledi. Türkiye'nin o dönemde olaÄŸanüstü ÅŸartlardan geçtiÄŸini, söylediklerinde samimi olduÄŸunu anlatan DerviÅŸ, program açıklanıp, dış finansman ayağı Mayıs ayında netleÅŸtikten sonra ekonomide olumlu geliÅŸmeler olduÄŸunu, Mayıs sonunda faizlerin yüzde 190'lardan yüzde 70'lere gerilediÄŸini kaydetti. Ancak Haziran sonu ve Temmuz'daki tartışmaların ekonomik programa zarar verdiÄŸini, IMF'nin Temmuz başındaki gözden geçirmeyi geciktirmesinin de olumsuzluÄŸu artırdığını belirten DerviÅŸ, ancak gelinen noktada iki aylık sapmayla birlikte, AÄŸustos'un ikinci yarısından itibaren yeniden olumlu bir sürece girildiÄŸini, ABD'deki terörist saldırılar sonrası olası geliÅŸmeleri ise ÅŸimdiden bilinmediÄŸini kaydetti. Bakan DerviÅŸ, IMF ile gözden geçirme çalışmalarını Ekim başı veya ortalarına kadar sonucu ulaÅŸtırılması gerektiÄŸini, çıkacak onayla 3 milyar dolarlık bir rakam geleceÄŸini de kaydetti. ÖZTRAK: KARAMSARLIÄžI ÃœZERÄ°MÄ°ZDEN ATMALIYIZ Hazine MüsteÅŸarı Faik Öztrak da, ana program ekseninde hedefe kitlenip, yapısal sorunların halledilmesi gerektiÄŸini, bunlar çözülmedikçe yaÅŸanan sorunların dönüp dolaşıp yeniden Türkiye'nin önüne geleceÄŸini anlattı. Geçen sürede, ödemelerde rahatlama olduÄŸunu, ödenenden daha fazla borçlanmaya gidilebildiÄŸini belirten Öztrak, umutsuzluk ve karamsarlığı Türkiye'nin üzerinden atması gerektiÄŸini belirtti. Merkez Bankası BaÅŸkanı Süreyya Serdengeçti de, bu ortamda hazırlıkları süren enflasyon hedeflemesi çalışmalarından vazgeçmelerinin söz konusu olmadığını kaydetti. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!