Güncelleme Tarihi:
Devlet Bakanı Kemal Derviş, hem bankacılığın hem de reel sektörün desteklenmesi için devletin şeffaf olması gerektiğini, bu yüzden bankacılık yasasında alacakların takibi sorununa çok önem verdiklerini söyledi. Derviş bu konuda, ‘‘Bir temizlik operasyonu yapılması şart’’ dedi.
Devlet Bakanı Kemal Derviş, hortumcuların üzerine çok hızlı gitmek gerektiğini söyledi. Fon bankalarından alacakların hızlı tahsilatına da sadece iç kamuoyunun değil, dış piyasaların da çok önem verdiğini söyleyen Derviş, ‘‘(Bu zararlar büyüyor. Sonra gelip bizden para istiyorsunuz) diyorlar’’ dedi.
Bankalar Kanunu değişiklik tasarısının TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında konuşan Bakan Derviş, hem bankacılık hem de reel sektöre, gerekli desteği verebilmek için devletin son derece şeffaf olması, devlet kadrolarının da tam bir açıklık içinde, herkesin anlayabileceği biçimde, (Birine yardım ediyoruz, ötekine yardım etmiyoruz, burada muvaaza var, yolsuzluk var) ithamı altında kalmadan cesur bir şekilde hareket etmesi gerektiğini söyledi. Kemal Derviş, ‘‘Bankacılık Yasası'nda alacakların takibi sorununa öncelik vermemizin nedeni de budur. Bunu yapmazsak bu tartışmalar sürer. Çok fazla büyük rakamlar da olmayacak ama bir temizlik operasyonu yapılması şart. Ondan sonra daha şeffaf, daha açık bir düzen içinde, reel sektöre yardım etmek, bankacılık sektörünün de güçlü bir sektör olmasını sağlamak için gerekli gayret içinde olmamız lazım’’ dedi.
Komisyonu'nda milletvekillerinin eleştirilerini ve sorularını da yanıtlayan Derviş, ‘‘Herkesin isteğini aynı anda karşılamak mümkün değil. Hızlı davranmamız lazım’’ dedi.
Derviş'in konuşmasında üzerinde durduğu konular şöyle:
SAĞLIKLI DEĞİL AMA:
Mayıs ayı sonunda Haziran başında Hazine'nin çok ciddi ödemeleri var. Bu ödemelerden önce kaynağın gelmesi lazım. Biliyorum bu yaklaşım çok sağlıklı değil. Ben de üzülüyorum. Ama bir gerçek ortada. Bu kaynağa ihtiyacımız var.
HORTUMCULARIN ÜZERİNE GİTMELİ:
Bir yandan hortumcuların üstüne gitmek lazım. Ama Anayasa'yı ihlal etmeden. Hükümete inanıp yaptım diyenler var, suç işleyenler, hata yapanlar var.
DIŞARININ BASKISI:
Yabancılar da Fon alacaklarının hızla tasfiye edilmesini istiyorlar. Çünkü bir yandan Fon'a bankaları alacaksınız. Bunlar sürekli zarar edecek. Ondan sonra da onlara gidip para isteyeceğiz. Bunun olmaması lazıım.
TEMİZLİKTEN SONRA YARDIM:
Doğrudur, devletin hem reel sektöre, hem bankacılık sektörüne bazı yardımlarda bulunması gereklidir. Ancak, bunu şu anda öncelikli olan konuyu hallettikten sonra yapabiliriz. Temizlik operasyonundan sonra belli sektörlere yardım için gayret içinde olmamız gerekiyor.
BANKACILIK DEVLETLEŞTİ:
Aslında bankacılık sektörü, sınırsız garanti yüzündün zaten devletleştirilmiş durumda. Ama şu anda kaldırmayalız. Zaman içinde makul boyutlara indirip küçültmemiz lazım.
Merkez Bankası'nın Şubat krizindei döviz satışıyla ilgili sorulara kanunun sır yükümlülüğü nedeniyle açıklama yapmıştı. Ancak konu Başbakanlık müfettişlerinin incelemesinde. Kur sistemi değişmeden önceki düzen, Merkez Bankası'nın istediği dövizi satmasıydı. O kur sisteminde bir banka Merkez Bankası'ndan döviz satınalmak isteğinde Merkez Bankası satmıyoruz diyemez.
ÇİFTÇİ KARARNAMESİ HALA ÇIKMADI:
Esanf ve çiftçilerin kamu bankalarından kullandığı kredi faizlerinin yüzde 55'e indirilmesine ilişkin kararname maalesef Bakanlar Kurulu'ndan daha çıkmadı. Bunun geçmişte açılmış krediler için olduğunu hatırlatayım. Umudumuz faizin düşmesi.
ANAYASA AYKIRILIK OYLANDI
Bankalar Kanunu tasarısının Plan Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmesi sabaha kadar sürdü, ancak bitmedi. 17 maddelik tasarının 13 maddesi kabul edildi. Muhalefet milletvekilleri, tasarının Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle önce Meclis Anayasa Komisyonu'na gitmesi gerektiğini söylediler. Bu istek oylandı, ancak kabul edilmedi. Komisyon'a FP'li Nazlı Ilıcak, Bağımsız Milletvekili Ahmet Özal ve Aydın Ayaydın gibi isimlerin gelmesi dikkat çekti. Daha önce Bankalar Birliği başkanlığı da yapan Ayaydın, tasarının Anayasa'ya aykırı olduğunu savundu.
Tasarıda imza skandalı
Bankalar Kanunu Tasarısı'nda inanılmaz bir skandal ortaya çıktı. Başbakan Bülent Ecevit imzasıyla 7 Mayıs 2001’de TBMM'ye sevkedilen tasarının Bakanlar Kurulu'nun imzalarını içeren bölümünde iki hafta önce istifa eden Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in de imzasının yer aldığı görüldü. Kabine üyelerinin imzalarının bulunduğu bölümde, ikinci inanılmaz imza ise Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı bölümünde görüldü. Tasarının sevkedildiği tarih olan 7 Mayıs'ta Türkiye'de bulunan Devlet Bakanı Kemal Derviş'in üzerinin çizilmiş olduğu görüldü. Derviş'in imzasının olması gereken kutucukta, daha önceki bir tarihte vekalet verdiği Orman Bakanı Nami Çağan'ın imzası bulunuyor. Artık kabinede yeralmayan eski bir bakanın imzasının bulunmasının bu tasarıyı hukuken ‘‘sakatlayabileceği’’ ifade edildi.
Özel Finans Kurumları Güvence Fonu kuruluyor
Bankacılık Kanunu'nda yeni düzenlemeler kapsamında Özel Finans Kurumları (ÖFK) da Bankalar Yasası'na dahil edildi. Buna göre Özel Finans Kurumları Birliği kurulacak ve bu birlik ÖFK Güvence Fonu oluşturacak. Kar-zarar katılma ve özel cari hesaplara katılma hesabı sahibi kişilerin tasarruflarını güvence altına almak amacıyla kurulacak Fon'un kaynakları ile alacak tahsilinde tıpkı batan bankalar gibi Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hakkındaki kanun uygulanacak. Bankalar Yasası'nda BDDK'ya bankalar için tanınan suç duyurusu ve para cezası gibi yaptırımlar ÖFK'lara da uygulanacak. ÖFK yöneticileri ve sahiplerine kişisel iflas yolu da açıldı. Faaliyet izni kaldırılan ÖFK'ların yönetim ve denetim Birlik tarafından atanan Tasfiye Kurulu'na geçecek.