Güncelleme Tarihi:
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Ramazan Hazar, deri ürünlerine Avrupalı müşterilerin model ve numune bazında fiyat istemeye başladığını, bu ülkeler arasında Çin'in de olduğunu belirterek, "Biz sektörü Çin'e kaptıracağız diye korkarken, korkulan olmadı. Artık ucuz işçi bulamamaktan şikayet eden Çin'de, zengin bir kesim oluştu. Bu kişiler de Avrupa'dan giyinmek istiyorlar. Avrupa'da satılan ürünlerin Türkiye'de fason yapıldığını öğrendikçe alımlarını buradan yapmak istiyorlar. Şu anda model ve numune bazında siparişler başladı. Fiyat teklifleri isteniyor" dedi.
TDKD Başkanı Ramazan Hazar, deri sektöründeki gelişmelere ilişkin ANKA'nın sorularını yanıtladı.
Deri ve deri mamülleri sektörünün 2009'un 11 ayını yüzde 22'lik bir düşüş ile kapattığını, yılın son çeyreğinde ise toparlanmanın başladığını ve Aralık ayından itibaren çıkışa geçildiğini açıklayan Hazar, deri sektörü ihracatının 2008 Aralık ayına göre, Aralık 2009'da yüzde 4.8 artış gösterdiğini vurguladı.
Bu yılın Ocak - Şubat aylarında ise yüzde 10'luk bir artış yaşandığı bilgisini veren Hazar, bu büyümenin yıl boyunca devam etmesini beklediklerini kaydetti. Beklenen artışın turistlerin alımından geleceğini söyleyen Ramazan Hazar, "Antalya'ya gelecek turist sayısında bu yıl artış bekleniyor. Soğuk ülkelerden gelen her 3 turistten 2 tanesi deri alıyor. Deri sektörü son çeyreğe kadar bu yılı iyi geçirecek" dedi.
AKDENİZ'E GELEN TURİSTLERE 5 MİLYON DERİ SATIŞI HEDEFLENİYOR
İspanya ve Yunanistan'da yaşanan kriz nedeni ile bu ülkelere gitmekten vazgeçen turistlerin rotasını Türkiye'ye çevirdiğini anlatan Hazar, geçen yıl Antalya'ya 8 milyon turistin giriş yaptığını, bu yıl ise 10 milyon turist beklendiğine dikkat çekti. Hazar, "Bu turistlerin yarısı Antalya'dan aldıkları deri ile ülkelerine dönse 5 milyon deri ceket satılır. Sadece Akdeniz bölgesi ve Antalya'da. Beşinci aydan itibaren ihracatımızda Akdeniz Bölgesi'nden yüzde 30 artış sağlanacaktır. Buralarda her 10 dükkandan biri derici dükkanı. Sadece Tekirova'da 23 dükkan var. Kayda değer bir satışı Akdeniz bölgesi ve Antalya'dan bekliyoruz. Yılbaşında aldığımız soluğun devamını yazın burası sağlayacak. Deri sektöründe yaz sezonu hazırlıkları şimdiden başladı. Sektör şu anda canlı" dedi.
2010'DA 2 MİLYAR DOLAR İHRACAT BEKLİYORUZ
Deri ve deri mamülleri ihracatında hem Avrupalılar'dan, hem Ruslar'dan tekrar kendilerine dönüş başladığını açıklayan Hazar, 2009 Aralık ve 2010 Ocak - Şubat verilerinin bunu gösterdiğini söyledi.
Hazar, "Deri sektörü bu yılın tamamında her halde 2008'i aramayacak. 2008'de 1.3 milyar dolar olan ihracatımızın 2010'da 2 milyar dolara çıkacağını tahmin ediyoruz. Geçen yılı ise 1.65 milyar dolar ile kapatmıştık" dedi. Türk derisini artık dünyanın tanıdığını ve alınacak üç şeyden biri olarak akıllara geldiğine dikkat çeken Hazar, bir Alman turistin Türkiye'ye geleceği zaman kendisi ve komşusu olmak üzere 2 deri ürün aldığını belirterek, "Buradan ucuza aldığı deriyi, komşusuna 3-4 katı fiyatla satıyor. Çünkü orada fiyatlar yüksek. Kendi ülkelerinde satılan derinin Türkiye'den gittiğini bildikleri için bu fırsatı değerlendirmek istiyorlar. Türkiye'den giderlerken alacakları ürünler arasında lokum, halı ve deri ilk olarak akla geliyor" dedi.
2008'DE BIRAKTIĞIMIZ MARKALAŞMA ÇALIŞMASINA TEKRAR BAŞLAYACAĞIZ
Şansın tekrar kendilerine geri döndüğünü ve artık rafa kaldırdıkları çalışmaları tekrar masaya indireceklerini söyleyen Hazar, ilk olarak markalaşma çalışmalarına başlayacaklarını açıkladı.
Hazar, "Kriz nedeni ile her yerden kısmıştık. Fuarlardan kısmıştık. Mesela bu yılı fuar yapmadan geçireceğiz. 2008'in sonunda bıraktığımız markalaşma ve tasarım çalışmalarına şimdi geri döneceğiz. Eksik olduğumuz ve İtalya'dan tek eksik olduğumuz yanımız tasarım. Bu eksik tarafımızı gidermek için tasarım yarışmaları başta olmak üzere, üniversitelerin tasarım bölümünde okuyan öğrencileri eğiteceğiz. Bu öğrencileri de kesinlikle yurt dışında eğiteceğiz. Eğitim bütçesini de sivil toplum örgütlerinden, derneklerden sağlayacağız. Bu sayede Türkiye'nin deri tasarımı konusunda eksiğini gidermesi için zemini hazırlayacağız. Hedefimiz Türkiye'yi deride büyük bir marka yapmak. Deri denildiği zaman Türk derisinin akıllara gelmesini istiyoruz. Bu mesleğin Türkiye'de kalması için tasarıma teşvik edeceğiz" dedi. Hazar, Türkiye'de düzenlenen moda haftalarına kendilerinin de destek verdiğini, bu moda haftasının çoğalmasından yana olduklarını vurguladı.
MODEL VE NUMUNE BAZINDA SİPARİŞLER BAŞLADI, İHRACATTA 2.5 MİLYAR DOLARI BULURUZ
Bu yıl Ocak ayından itibaren ciddi oranda Avrupalı müşterilerin Türkiye'yi ziyaret ettiğini, dünyanın her yerinden fiyat teklifleri istenmeye başlandığını açıklayan Hazar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Bize ürünlerinizi gelip görebilir miyiz? Diyorlar. Fiyat isteniyor. İtalya başta olmak üzere, İngiltere, İsviçre, Almanya da harekete geçti. Amerika umduğumuzun üzerinde bir kıpırdama gösteriyor. Çin'den de talepler geliyor. Çin'de işçilik maliyetleri ciddi oranda artmaya başladığı için Çin, ucuz işçi bulamamaktan şikayet ediyor. Biz emek yoğun sektörü Çin'e kaptıracağız diye korkarken, korkulan olmadı. Çinli müşteriler bize, artık bir zengin kitlenin oluştuğunu söylüyorlar. Onlar da artık Avrupa'dan giyinmek istiyorlar. Avrupa'da satılan ürünlerin Türkiye'de fason yapıldığını öğrendikçe alımlarını buradan yapmak istiyorlar. Tüm bu ülkelerdeki müşterilerin önümüzdeki yıl için alımlarını bizimle yapacaklarını düşünüyoruz. Model ve numune bazında siparişler başladı. Tesisleri görmek istiyorlar şu anda. Fiyat teklifleri istiyorlar. Avrupa başta olmak üzere bu ülkeler tekrar bize dönerse deri sektöründe kesinlikle yüzde 50'lik bir artış sağlanır. Siparişlerin geri dönmesi ile 2011 yılı sonunda ihracatımız 2.5 milyar dolara yükselir" dedi.