Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2010 00:00
Erkeklerin egemen olduğu deri sektörünün içinde 20 yıldır yer alan Ruken Mızraklı, Deri Tanıtım Grubu (DTG) ve İstanbul Deri ve Deri Mamülleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini üstlenerek, sektöre kadın yönetici eli değmesini sağlıyor.
Ruken Mızraklı, deri sektöründe özellikle iş sahibi pozisyonunda bulunanlar, yöneticiler ve patronların erkeklerden oluştuğunu dile getirerek, kendisinin ham dericilikten başlayıp, konfeksiyon ve fabrika gibi tüm aşamalarında bulunması dolayısıyla sektörün üretim kademelerinin çoğunu tanıdığını belirtti.
Eskiden babası deri fabrikatörü, konfeksiyoncusu olan kız çocukları farklı sektörlere yönelirken, şimdi birçok firma sahibinin kız çocuklarının sektöre girdiğini kaydeden Mızraklı, özellikle ihracat pazarlamasında çok fazla kadının yer aldığını belirtti.
Mızraklı, kadınlarda organizasyon yeteneğinin daha fazla olduğunu vurgulayarak, “Kadınların ihracat pazarlamasında erkeklerden daha organize, daha disiplinli, daha takipçi, daha detaya girebilen bir yapıda olduğunu görüyorum. Kadınlar iş hayatına, estetik, disiplin, organizasyon, olaya farklı açıdan bakabilmeyi ve empati getiriyor” diye konuştu.
“2011'DE BEYANNAMELİ İHRACATTA YÜZDE 10 ARTIŞ BEKLİYORUZ”
Türkiye'nin deri sektöründe çok ilerlediğinin altını çizen Mızraklı, şu anda Türkiye'nin, kürk-süette üretim kapasitesi açısından dünyada ilk sırada yer aldığına işaret etti.
Mızraklı, bu yıl deri sektörü ihracatının, 2009'a oranla yüzde 20 artış göstermesinin beklendiğini belirterek, “Toplam beyannameli ihracatımız 1,3 milyar
dolar. Özel fatura ve güneyden yapılan satışlar eklendiğinde deri sektörünün ihracat hacmi 2010 sonu itibariyle 3,3 milyar dolara ulaştı. Her ne kadar ham deri fiyatlarındaki aşırı artışlar sektörü olumsuz etkilese de, deri ve kürk-süet çok gözde” dedi.
Bu yıl Ocak ayından Kasım ayına kadar küçük baş deride fiyatların yaklaşık 3 kat artığına dikkati çeken Mızraklı, şunları anlattı:
“Fiyat bu kadar artınca, markaların koleksiyonlarından deri ürünlerini çekmemesi için mecburen kendi marjlarımızda daralmaya gittik. Yine de deri sektörü için 2010, oldukça iyi geçen bir yıl. 2011'in de iyi geçmesini umuyoruz. 2011'de beyannameli ihracatta yüzde 10 artış bekliyoruz. Rus pazarında biraz daralma var, ancak bunu normal buluyoruz. “
“DTG'NİN HEDEFİNDE ÇİN VE ABD VAR”
Ruken Mızraklı, Deri Tanıtım Grubu önümüzdeki 3,5 yıl içerisinde yurt dışı tanıtımla ilgili hedefleri olduğuna ve 5 hedef ülke belirlediklerine değinirken, faaliyetlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
“DTG olarak koleksiyonlarında deri kullanan moda tasarımcılarını İstanbul Moda Haftasında, bazı tasarımcıları da yurt dışında defilelerinde destekliyoruz. DTG'nin hedefinde ABD ve Çin'de var. Çin ucuz üründe öne çıkıyor, ancak Çin'deki nüfusun yüzde 10-15'ini oluşturan zengin bir kitle var. Onlara kaliteli ürün satılabiliyor. Biz ucuz ürünlerde Çin'le yarışmıyoruz, orta kademe ve A plus müşterinin alabileceği ürünlerde varız. Kürk-süette Çin'in bizim yanımıza yaklaşmasına en az 5-10 yıl var. Bizim yaptığımız kalitedeki malı henüz işleyemiyorlar. Diğer ürünlerde üst segmentlerde Türkiye'den ürünler var. Rus pazarında da orta ve üst segmentte biz hakimiz.”
18-20 Ocak 2011'de gerçekleştirilecek İstanbul Deri Fuarına 21 ülkeden 186 firma katılacağını, fuara 20 binin üzerinde ziyaretçi beklendiğini belirten Mızraklı, fuarda ilk kez “trend alanı” oluşturulacağını, Moda Tasarımcıları Derneği'ne ayrı bir alan ayrıldığını ve Arzu Kaprol ve Mehtap Elaidi'nin moda seminerleri vereceğini söyledi.