Güncelleme Tarihi:
6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin üçüncü gününde Hatay’da enkaz altından 19 yaşında bir genç kurtarıldı. Yaşadığı şokun etkisiyle etrafına şaşkınlıla bakan gencin, 112 çalışanına üniversiteye hazırlık kitabını sorması, sanırım Türkiye’de uzun yıllar kimsenin aklından silinmeyecek. Psikologlara göre bu soru, gencin hayata tutunma ısrarı, geleceğe güven isteğinin bir göstergesi.
Aklında binlerce ‘yarın’la sıcacık yatağına yatıp da buz gibi bir kaosun içine uyanan binlerce insan depremin üzerinden geçen 14 aylık süreçte aynı ısrarla hayata tutunuyor. Kayıpların yarattığı travma henüz taze, yarına güvenmeyi zorlaştıracak kadar derin. Bu yüzden hayatın sürdürülebilirliği için deprem illerinde yalnızca fiziki değil ruhsal iyileştirme de şart. Bölgede çalışmalar yürüten özel şirketlerin hakkını vermek lazım. Herkes işin bir ucundan tutmuş durumda. 2015’ten bu yana Türkiye’de gençlere yönelik ‘özgüven’ projesi yürüten Unilever çatısı altındaki markalardan Dove da çok doğru bir noktaya parmak basmış. Depremzedelerde güven duygusunun güçlendirilmesini sahiplenmiş. Sekiz yıldır yürüttüğü projeyi deprem bölgesine Dove Güven Projesi olarak uyarlamış.
7 BİN KİŞİYE DOKUNDU
Dove Güven projesinin arkasında kalabalık bir ekip var. Tıpkı Dove Özgüven projesinde olduğu gibi Eğitimci Doç. Dr. Özgür Bolat’ın danışmanlığında yütürülüyor. Ama Bolat’a klinik psikologlardan oluşan bir ekip de eşlik ediyor. Ayrıca bölgede aktif çalışan UNICEF de projenin ortaklarından. Bütün bu ekiple projenin detaylarını konuşma fırsatı buldum. Unilever Türkiye Cilt Temizliği ve Kişisel Bakım Kategori İnovasyon & Strateji Marka Müdürü Helin Tural Yıldırım süreci anlattı. Önce uzmanlarla bölgede detaylı analizler yaptıklarını söyledi. Dedi ki, “Elde ettiğimiz veriler sonrasında bölgedeki en temel sorunlardan birinin ‘güven sarsılması’ ve bunun psikoloji üzerindeki etkileri olduğunu gördük. Hatay’da yaptığımız pilot çalışmalarda da hem ebeveynler hem gençler için travmanın boyutunu ve bölgede yaşayanların hayata tekrar güven duyma ihtiyaçlarının ne kadar ciddi seviyede olduğunu anladık. Sahada psiko-sosyal destek sağlamak üzere hem gençler hem ebeveynler için güven odaklı eğitim içerikleri oluşturduk ve kolları sıvadık.”
Sıvanan kollar, hızla Hatay ve Adıyaman’da çalışmalara başladı. Ebeveynlere, gençlere ve çocuklara eğitimler verildi. Proje boyunca 7 bin kişiye bire bir temas edildi.
YÜZDE 68 ‘FAYDALI’ DEDİ
Dove Güven projesinin etki ölçümleri oldukça güçlü sonuçlar verdi. Bunu da Doç. Dr. Özgür Bolat’a sordum. Bana amaçlarını ve ulaştıkları sonuçları anlattı: “Amacımız temeldeki güven duygusunu tekrar kazandırmaktı. Battaniye görmek istemeyen gençler vardı. En çok duygularını anlatmakta zorlanıyorlardı. Duyguları işlemeyi ve yönetmeyi öğretmek amaçlarımızdandı. Ayrıca yeterlilik ve kontrol hissini kazandırmak, sosyal destek mekanizması kurmak ve hepsinden önemlisi geleceğe dair umut vermek bu işe başlarken hedefimizdi. Eğitimlerden sonra UNICEF bir anket yaptı. Gençler tarafında ankete katılan gençlerin yüzde 68’i eğitimin depremin duygusal etkileri ile başa çıkmada faydalı olduğunu söyledi. Ebeveynler de eğitimin iki temel faydasını hem çocukları hem kendileri için depremin duygusal etkileri ile başa çıkma ekseninde tanımladı.”
SIRADA NE VAR
Başta da dediğimiz gibi bölge, ‘vur-kaç’ projelerle iyileşmenin çok uzağında. Dove Güven projesinin önünde şimdi ne var peki? Helin Tural Yıldırım, akut müdahalenin ardından bölgedeki gençlerin özgüvenlerini güçlendirmeyi yine odaklarına aldıklarını söyledi. Bu arada Dove Özgüven projesi zaten deprem bölgesinin yabancı olduğu bir iş değildi. Yıldırım’ın söylediğine göre şimdi Hatay başta olmak üzere diğer illerde devam edecek.
HEDEF TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ PROGRAMI BAŞVURULARI AÇILDI
İŞ dünyasında kadınların tüm seviyelerde eşit temsiliyeti ve eşit değerdeki işe eşit ücretin sağlanması için şirketleri desteklemeyi amaçlayan UN Global Compact Hedef Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Programı’nın (Target Gender Equality Accelerator) başvuruları açıldı. Dokuz ay sürecek olan program için başvurular 31 Mayıs’a kadar sürecek.
Programa katılan şirketler, Kadının Güçlenmesi İlkeleri Cinsiyet Uçurumu Analiz Aracı ile cinsiyet eşitliği alanında kendi performanslarını değerlendirebilecek. Ardından, kapasite artırmaya yönelik atölye çalışmalarına ve ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde oturumlara katılarak hedeflerini ve yol haritalarını belirleyebilecekler.