Güncelleme Tarihi:
AA muhabirinin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinden aldığı bilgiye göre, 2019'da 9 bin 713 binada riskli yapı tespiti yapıldı. Geçen yıl en çok riskli yapı tespiti yapılan il, 2 bin 493 ile İstanbul oldu. Ankara'da 1770, İzmir'de 746, Şırnak'ta 235 riskli yapı tespiti yapıldı.
En az riskli yapı tespiti yaptıran iller ise Hakkari ve Karaman 1, Niğde 2, Çankırı, Tekirdağ ve Kastamonu 4, Bartın, Tunceli, Sivas ve Sinop 5 olarak sıralandı.
EN ÇOK RİSKLİ YAPI TESPİTİ YAPILAN İL BU YIL 805 İLE İSTANBUL OLDU
2020'de bugüne kadar 2 bin 413 binada riskli yapı tespiti yapıldı. Konut bağımsız birim sayısı 10 bin 205, iş yeri bağımsız birim sayısı 1298 olmak üzere, riskli yapı tespiti yapılan toplam bağımsız birim sayısı 11 bin 503 oldu. En çok riskli yapı tespiti yapılan iller arasında bu yıl 805 ile İstanbul ilk sırada yer aldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığına geçen yılın ilk iki ayında riskli yapı tespiti yaptırmak için 1500 kişi başvuru yaparken, 2020'nin aynı döneminde bu sayı 2 bin 413'e yükseldi.
1060 LİSANSLI KURUM VE KURULUŞ RİSKLİ YAPI TESPİTİ YAPIYOR
Binanın riskli yapı olup olmadığının tespiti, Bakanlıkça lisanslandırılmış 1060 kurum ve kuruluş tarafından yapılıyor. Lisanslı kurum ve kuruluşların iletişim bilgisine "www.csb.gov.tr" internet adresinden erişilebiliyor.
Riskli yapı tespit başvurusu, masrafları kendilerine ait olmak üzere yapı sahiplerinin herhangi biri tarafından "https://www.kentseldonusum.gov.tr" internet adresi üzerinden e-Devlet şifresi ile yapılıyor.
Lisanslandırılan kurum ve kuruluşlarca hazırlanan riskli yapı tespit raporu, ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne, İstanbul için İstanbul Büyükşehir Belediyesine ve ilçe belediyelerine sunuluyor.
İlgili kurumlarca incelenen riskli yapı tespit raporu, tapu kaydına "riskli yapı" ibaresi konulması için tapu müdürlüklerine bildiriliyor. Tapu müdürlüğünce tebligat tarihinden itibaren 15 gün içerisinde riskli yapı tespitine karşı itiraz edilebileceği yapı maliklerine iletiliyor. Tespit işlemi "riskli" olarak kesinleşen riskli yapıların maliklerine süre verilerek, yıktırılması isteniyor. Yıktırılmayan yapılar idarece yıktırılıyor.
Riskli olduğu kesinleşen yapıların güçlendirilmesi veya yıktırılması, söz konusu binalarda ikamet edenlerin can güvenliği açısından mecburi tutuluyor. Yıkılan yapının yerine yapılacak yeni uygulamalara maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar veriliyor. Üçte iki çoğunluk ile alınan kararı kabul etmeyen malikler, hisselerini 6306 sayılı Kanun kapsamında anlaştıkları diğer maliklere satabiliyor.
Bakanlık tarafından hak sahiplerine kira yardımı veya anlaşmalı bankalardan kullanabilecekleri kredilere faiz desteği veriliyor. Ayrıca, 6306 sayılı Kanun kapsamında vergi, harç ve ücret muafiyetleri sağlanıyor.