Deppler: Boşluklar dolacak stand-by imzalanacak

Güncelleme Tarihi:

Deppler: Boşluklar dolacak stand-by imzalanacak
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 1999 00:00

Haberin Devamı

İYİ HABER

Uluslararası Para Fonu Avrupa Bölüm Başkanı Michael Deppler, stand-by anlaşması yapılmasından umutlu olduğunu söyledi. Deppler, ‘‘Daha doldurulması gereken çok boşluk var. Ancak, bunları Cottarelli doldurur, stand-by anlaşması da imzalanır’’ dedi.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Avrupa Bölüm Başkanı Michael Deppler, ‘‘Türkiye ile stand-by anlaşması yapılmasından umutluyum. Fakat hálá doldurulacak çok boşluk var’’ dedi. Deppler stand-by anlaşmasına dönük hálá yapılacak çok iş olduğunu belirtti.

Deppler, bir günlük temaslarda bulunmak üzere geldiği Ankara'da, ilk olarak Hazine yetkilileri ile görüştü. IMF Avrupa Bölüm Başkanı Deppler, dün sabah Hazine'de, Müsteşar Selçuk Demiralp ile yaklaşık 2 saat süren bir toplantı yaptı. Toplantıya, IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli de katıldı.

Görüşme sonrası Hazine Müsteşarlığı'ndan ayrılırken, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Deppler, görüşmelerle ilgili ilk izleniminin sorulması üzerine, stand-by anlaşmasının imzalanması konusunda umutlu olduğunu belirtti. Deppler, ‘‘Bu anlaşmanın, Türkiye ile IMF için iyi olacağına inanıyorum’’ dedi. Deppler, şöyle devam etti:

ŞEYTAN AYRINTIDA

‘‘Anlaşma için gerekli bir çok detayı ele aldık. İngilizcede bir deyim vardır. (Şeytan ayrıntılarda gizlidir) diye. Daha fazla ilerlemeden önce, bu ayrıntılarda mutabık kaldığımızı görmek durumundayız. Her iki tarafın ortak isteği stand-by anlaşması görüşmelerinin sonuçlandırılmasıdır. Bunun böyle olacağını bekliyorum. Fakat hálá doldurulacak çok boşluk var. Cottarelli önümüzdeki 10 günde yapacağı görüşmelerle bu boşlukları dolduracaktır.’’

Gazetecilerin ‘‘Şeytan detaylarda gizlidir deyimindeki detayların ne anlama geldiğini’’ sormaları üzerine Deppler, ‘‘Bir sonuca ulaşabilmek için, aynı frekansta olduğumuzdan emin olmalıyız. Müsteşar Demiralp'ten duyduklarım ferahlatıcı’’ dedi.

Deppler, ‘‘Aynı frekans ne anlama geliyor’’ şeklindeki soruya da, ‘‘Türkiye'nin, düşük enflasyonlu ve dengeli bir büyüme düzeyine erişmesidir. Hem Türkiye'nin hem de Fon'un isteği bu yönde. Biz bunun için buradayız’’ karşılığını verdi.

NOEL'DEN ÖNCE TAMAM

Deppler bir başka soru üzerine, görüşmede stand-by anlaşması ile gelecek para miktarının ele alınmadını, buna ABD'deki görüşmelerden sonra karar verileceğini belirtti.

IMF Türkiye Masası Şefi Cottarelli ise gazetecilerin stand-by anlaşmasının ne zaman IMF yönetim Kurulu'na sunulacağına ilişkin sorusuna karşılık, işlerin yolunda gitmesi halinde IMF Yönetim Kurulu'na Noel (24 Aralık) öncesinde metni sunmayı hedeflediklerini söyledi.

Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp de, ‘‘Stand-by anlaşmasını üç yıl olarak düşünüyoruz. İlk iki yılda özellikle enflasyonun birinci yılda yüzde 25'e, ikinci yılda yüzde 10'a, üçüncü yılda da onun devamı olarak alacağız. Sürenin uzaması, tabii stand by anlaşmasının kredibilitesini daha fazla artıracağını düşünüyoruz. Görüşmeler bu çerçevede yürüyor’’ dedi.

GÜÇLÜ POLİTİKALAR

Deppler, öğleden sonra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal'ı makamlarında ayrı ayrı ziyaret ederek, bir süre görüştü. Deppler, görüşmeleri sonrası Başbakanlık Merkez Binası'ndan çıkışta, gazetecilerin soruları üzerine ‘‘Size şu mesajı verebilirim. Taahhüt edilen politikalar çok güçlü. Ayrıntılarda ilerleme sağlandı’’ dedi.

Erçel, Hanke'ye Türk bankalarını savundu

STEVE Hanke'nin, Türk bankacılık sistemine yönelik eleştirileri karşısında savunmayı Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel yaptı. Hanke, Türkiye'ye bir çalışanını gönderdiğini ve bir rapor hazırlamasını istediğini belirtti. Bu kişinin gönderdiği raporda ‘‘Türkiye'nin bankacılık sektörü şeffaf değil, rekabet yoğun. Felaket beklenebilir. Parasal yetkililer başarılı değil. Net açık döviz pozisyonu bilinmiyor. Kredi, açık pozisyon riski bulunuyor. Devlet bankaları yolsuzluk amacıyla kullanılıyor. Ziraat Bankası'nın kredileri geri dönmüyor’’ şeklinde değerlendirmeler yaptığını kaydeden Hanke, Erçel'e bu iddiaları sordu.

Erçel de, Türkiye'de bankaların kredi risklerini son derece zor dönemlerde başarılı şekilde yönetmeyi başardıklarını vurgulayarak, ‘‘Batanlardan sözetmiyorum. Yolsuzluk söz konusu. Bu dünyanın her tarafında olabilir’’ dedi. Açık pozisyonu yakından izlediklerini, bankaların sermaye piyasalarında risk alıcı türevlerle piyasaya girdiklerini anlatan Erçel, tüm bu gelişmeleri izlediklerini ve ölçtüklerini kaydetti.

Açık pozisyonu yüzde 30'dan yüzde 20'ye indirdiklerini, diğer taraftan piyasa riski konusundaki çalışmaların sürdürüldüğünü dile getiren Gazi Erçel, kamu bankalarıyla ilgili olarak da, ‘‘Kamu bankalarına piyasaya tedavül edilecek Hazine kağıtları verirsek bir sorun kalmaz’’ dedi.

KÖTÜ HABER

Steve Hanke:

Ekonomide bir depreme hazırlanın

DÜNYACA ünlü ekonomist Prof. Dr. Steve Hanke, Türkiye ekonomisinin bir depreme hazır olması uyarısında bulundu. Türkiye'de kaliteli politika izleyecek, kaliteli insanların olmadığını savunan Henke, ‘‘16 kez IMF ile anlaştınız. Hiçbirinde başarılı olamadınız’’ dedi.

DÜNYANIN en önemli ekonomistlerinden biri olarak gösterilen John Hopkins Üniversitesi öğretim üyesi, Forbes yazarı ve Triedberg Mercantile Grubu Başkanı Profesör Steve Henke, Türkiye için kara bir tablo çizdi. Türkiye'de kaliteli politikaları izleyecek kaliteli insanların bulunmadığını söyleyen Hanke, ‘‘Bugüne kadar IMF ile 16 anlaşma yaptınız. Hiçbirinde başarılı olamadınız’’ dedi. Türk bankalarını, Rusya'nın spekülatif ticaret merkezi haline gelen bankacılık sistemine benzeten Hanke, ‘‘Ekonomide depreme hazır olun’’ uyarısını yaptı.

3'üncüsü düzenlenen Finans Fuarı'99 kapsamında gerçekleştirilen Finans Bankacılık ve Teknonoloji Konferansında bir konuşma yapan Steve Hanke, Türkiye'ye yönelik geniş değerlendirmeler yaptı.

Türkiye'de radikal bir reformu gerçekleştirecek isimlerin bulunmadığını savunan Hanke, ‘‘Türkiye'de yaptığımız araştırmada bankacılık sisteminin şeffaf olmadığını gördük. Sistemde yeterli düzenlemeler yok ve felaket beklenebilir. Şeffafsızlık bütün mali sistemde deprem yaşanmasına sebep olur.’’

Türkiye için iyi ve kötü iki ayrı durum tespiti yapacağını dile getiren Hanke, ‘‘iyi’’ durum için şunları söyledi:

‘‘2000 yılı bütçesi ve mali tedbirlerin başarılı olacağını, reformların devam edeceğini, sıkı bir para yönetimi olacağını düşünüyoruz. IMF anlaşması zannederim imzalanacak. Yabancı sermaye akımı tekrar başlayacak, kredi notu belki 2 puan yükselecek. Ancak faiz oranlarındaki düşüş tek başına ekonomiyi ayağa kaldırmaya yetmez.’’

16 KEZ IMF

Hanke, ‘‘kötü’’ durum tespitinde de Türkiye'nin 1961'den bu yana 16 IMF programında başarısız olduğunu savunarak, ‘‘1988'den beri mali krizler 3 yılda bir tekrarlanıyor. Yeni bir mali kriz tekrarlanabilir’’ uyarısında bulundu. Bankacılık sektörünün spekülatif ticaret merkezleri olarak, Rusya'dakine benzediğini de savunan Hanke, bankaların, faiz düşüşlerinden etkileneceğini, güçlü lobileriyle bu politikalara karşı çıkabileceklerini anlattı.

İhracatçıların da döviz kurları konusunda baskıda bulunabileceklerini ifade eden Hanke, Türkiye'deki döviz kuru politikasını da eleştirildi. Merkez Bankası ve Hazine'yi başarılı bulduklarını ve bunun için Hazine kağıtlarına yatırım yaptıklarını da anlatan Hanke, Türk ekonomisinin ‘‘Bir depreme de hazırlıklı olmasını’’ istedi.

ETRAFINIZDAYIZ

Aynı zamanda dünyanın en iyi yükselen pazarlar yatırım fonu Toronto Trust'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı da yürüten Hanke, yatırımcı olarak Hazine kağıtlarına ve Türk Lirası'na yönelik yatırımla kısa vadede kár elde etmeyi amaçladıklarını, bu konuda yatırımlarda bulunduklarını belirterek, ‘‘Yükselen pazarlara büyük önem veriyoruz. Şimdi de Türkiye'nin etrafında dolaşıyoruz’’ diye konuştu.

Çok şapkalı ekonomist

STEVE Hanke, dünyaca ünlü ABD iş dünyası dergisi Forbes'te köşe yazarlığının yanı sıra döviz ve hisse senedi alanında faaliyet gösteren Friedberg Mercantile Group Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı da yürütüyor. Aynı zamanda dünyanın en iyi yükselen pazarlar yatırım fonu Toronto Trust'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yürüten Hanke, ABD eski Başkanı Reagan'ın Ekonomik Danışma Kurulu'nda görev aldı, Litvanya Devlet Danışmanlığı, Arjantin'de bakanlık ekonomi danışmanlığı yaptı. Halen Bulgaristan Başbakanı'nın danışmanlık görevini de yürüten Hanke,G7 Konseyi Yürütme Kurulu ve Dünya Ekonomik Forumu'nda da akademik üyeolara görev yapıyor.

Mengütürk: Piyasalarda eşitsizlik artıyor

SERMAYE Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Muhsin Mengütürk de konuşmasında, küresel ekonomide yaşanan gelişmelerin sermaye piyasasını da etkilediğini belirterek, değişik piyasalar küreselleştikçe, ülke ve ülkeler bazında eşitsizliğin arttığını söyledi.

Kurumsal yatırımcıların, aşırı dış bağımlılık korkularını azaltıcı tedbirler almaları gerektiğine işaret eden Mengütürk, günümüzde büyük sermaye ile başarılı şirketlerin kurulmasının gerekmediğini, girişimci sermayenin önemli bir kavram olarak ortaya çıktığını vurguladı.

Sermaye piyasasında tahvil satışını sağlamak için şirketlerin tamamiyle şeffaf olması gerektiğini savunan Mengütürk, şeffaflık olmadan küresel sermaye piyasasının da olamayacağını anlattı.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!