Güncelleme Tarihi:
Zorlu Center'da düzenlenen etkinliğe, Sberbank Yönetim Kurulu Başkanı Herman Gref, bankanın önceki hissedarları olan Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, eski Dexia üst yöneticileri (CEO) Axel Miller ve Pierre Mariani’nin yanı sıra iş dünyasından çok sayıda kişi katıldı. Etkinlikte,
DenizBank'ın 20 yıllık baÅŸarı öyküsü ve gelecek yıllara iliÅŸkin vizyonu paylaşıldı.Â
Etkinlikte konuÅŸan Sberbank Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Gref, DenizBank'ı satın aldıkları dönemde bankanın 300 bin kiÅŸilik ailelerine heyecan getireceÄŸine ve bir sinerji yaratacaklarına inandıklarını, 5 yıllık birliktelik süresince de bunu baÅŸarmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.Â
DenizBank'ı 2012'de Orta ve DoÄŸu Avrupa'da inovasyon odağı haline getirmeyi amaçladıklarını belirten Gref, gelinen noktada 2014 ve 2016'da dünyada, 2015'te ise Avrupa'da "yılın en inovatif bankası" olmayı baÅŸarmış bir bankaya sahip olduklarını söyledi.Â
Gref, "5 yıllık süreçte çıtayı yukarıya taşıdık. Yakaladığımız göz kamaÅŸtırıcı baÅŸarılar, yerini çok daha iyilerine bırakacak. DenizBank, ailemizin en genç üyesi olmasına karşın grubumuzun inovasyon üssü konumunda bulunuyor. Artık DenizBank’ın ismini duyduÄŸumuzda, inovatif ÅŸirketler reytinginde ilk sıralarda yer alan, hem ulusal hem de küresel düzeyde iÅŸ dünyasına örnek teÅŸkil eden bir kurumdan bahsedildiÄŸini biliyoruz. Bu çok kıymetli." ifadelerini kullandı.Â
Buraya ilk geldikleri dönemde Türkiye ile ilgili fikri sorulduğunda "Türkiye'nin ikinci vatanı olduğunu" söylediğini, bugün de aynı duyguları taşıdığını dile getiren Gref, "Başarılarla geride kalan 5 yıllık dönemin ardından mutlulukla ifade etmek isterim ki, iyi ki bu satın almayı yapmışız." dedi.
Herman Gref'in konuÅŸmasının ardından sahneye çıkan DenizBank Genel Müdürü Hakan AteÅŸ, "My Way (Benim Yolum)" ÅŸarkısını seslendirdi.Â
AteÅŸ, yaptığı konuÅŸmada da, 20 yıllık yolculuklarında sektörünün devler liginde yer alan, marka deÄŸerini kanıtlamış ve finansman saÄŸladığı dev projelerle adından övgüyle söz ettiren bir kurum olmayı baÅŸardıkları için büyük gurur duyduklarını ifade etti.Â
1997'de Garanti Moskova Genel Müdürlüğü görevinde bulunduÄŸunu ve Ahmet Nazif Zorlu'dan banka kurma teklifi aldığını hatırlatan AteÅŸ, "Bunun üzerine oturdum, Ahmet Bey’e bir bankanın misyonu, vizyonu ve deÄŸerlerinin ne olması gerektiÄŸi konusundaki düşüncelerimi anlatan uzun bir mektup yazdım. SaÄŸolsun o da bir hafta içinde mektubuma cevap verdi ve YeÅŸilköy'deki Ä°stanbul Yelken Restoran'da el sıkıştık." ÅŸeklinde konuÅŸtu.Â
AteÅŸ, zorlu bir misyonu yerine getirmek üzere 1997 yılında küçük bir odada büyük hayaller kurarak çıktıkları yolculukta, bugün 15 bin kiÅŸilik güçlü bir aile olarak Türkiye'nin en büyük 5 özel bankasından biri olmanın onurunu yaÅŸadıklarını ifade etti.Â
Otel odası ve çekirdek kadro ile yola çıktıklarını, sayılarının 63 olmasıyla Ahmet Bey'e "Patron artık buraya sığmıyoruz" dediÄŸini, bunun üzerine Karaköy'deki binalarına geçtiklerini anlatan AteÅŸ, "Tadilat henüz bitmemiÅŸ, her yer her yerde... Murakıp Sabri Bey bankaya onay vermek üzere ziyaretimize geldi.. Åžubatta kurulmuÅŸ bankanın lisansı 25 AÄŸustos 1997'de hayata geçebildi. Hazine'den bankacılık onayı ancak o zaman alındı." diye konuÅŸtu.Â
AteÅŸ, iÅŸlerin büyümesiyle kadronun daha da geniÅŸlediÄŸini, Karaköy binasına sığmaz olunca tekrar arayışa girdiklerini, bunun üzerine Ahmet Nazif Zorlu'nun, ÅŸimdi Deniz Kule'nin de bulunduÄŸu Esentepe'de, Impexbank'a ait olan yeri bulduÄŸunu, o zaman çok geniÅŸ diye düşündükleri bin 600 metrekarelik alandan ÅŸimdi 103 bin metrekarelik Deniz Kule'ye yerleÅŸtiklerini anlattı.Â
AteÅŸ, "Böyle bir kurumu ve Türkiye ekonomisine böyle bir katkıyı çok şükür ülkemize kazandırdık." ifadesini kullandı.Â
"HER FAÄ°Z DÖNEMÄ°NDE LOCALARIMIZIN SAYISI ARTIYOR"Â
Hakan Ateş, genel müdürlük merkezlerini değiştirirken eş zamanlı olarak, bankayı son sürat büyütmeye de devam ettiklerini söyledi.
2001 krizinde çoÄŸu bankanın ÅŸubelerini kapatarak küçülmeye geçtiÄŸi bir dönemde, kendilerinin ÅŸube satın alarak büyümeyi tercih ettiÄŸini, 900 kiÅŸiden 2002'de 4 bin çalışana ulaÅŸtıklarını belirten AteÅŸ, "TMSF'den 170 üzerinde ÅŸube aldık. Avusturya'daki bankamız Deniz AG, 10 milyar avronun üzerinde ve Türkiye'nin yurt dışındaki en büyük banka varlığı... Ä°ktisat Moskova'yı alıp DenizBank Moscova yaptık. Tarım sektörüne de girdik. Hiçbir özel bankanın cesaret edemediÄŸi bir alandı. O dönem 10 bin Ãœretici Kart'tan bugün 530 bini aÅŸkın karta ulaÅŸtık." diye konuÅŸtu.Â
2004 yılına gelindiÄŸinde bankanın yüzde 25 hissesinin halka arz edildiÄŸini anımsatan AteÅŸ, daha sonra birçok ÅŸirketin halka arzını ve ÅŸirket birleÅŸmelerini gerçekleÅŸtirdiklerini anlattı. AteÅŸ, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:Â
"Salona bakıyorum, bütün baÅŸkanlarımız aramızdayken anlatayım isterim. Övünmek gibi olmasın, Fenerbahçe ve Trabzonspor'u halka açan, BeÅŸiktaÅŸ, Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor'un ÅŸirketlerini birleÅŸtirip bütün gelirlerini kaybetmesi riskine karşı koruyan, sermaye piyasası ve kredilendirme iÅŸlemlerini bizzat temin eden ve uzun vadeli kredilerle, tırnak içinde, bunları tefecilerin elinden alan bir kurumuz. Bunu gururla söylüyorum. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk'ün de söylediÄŸi gibi 'SaÄŸlam kafa saÄŸlam vücutta bulunur.' Dolayısıyla biz bu iÅŸi bir sosyal sorumluluk ve Türk gençliÄŸine yatırım olarak görüyoruz. Biliyoruz ki amatör ve olimpik dallara sporcu yetiÅŸtirmek için sporda ekonomi ÅŸart ve bunun da motoru futbol...Â
Bugün futbola 650 milyon dolar mertebesinde bir finansmanımız söz konusu ve her faiz döneminde localarımızın sayısı artıyor. Biz uzun vadeli kredi veriyoruz. Onlar da stadları yapıyorlar, seyircileri dolduruyorlar. Eskiden 10 milyon dolar stad geliri yokken, bugün 50 milyon doların üzerinde gelirleri oldu. Ne zaman faiz veya anapara ödeme dönemi gelse bir loca teklifi ile geliyorlar. Dolayısıyla bol bol locamız var efendim."Â
"ROMANTÄ°K BÄ°R CEVAP BEKLÄ°YORUM TABÄ°Ä°..."Â
DenizBank Genel Müdürü AteÅŸ, 2006 yılındaki ilk hissedar deÄŸiÅŸimine iliÅŸkin bilgi verirken, 31 Mayıs 2006'da Dexia, Standard Chartered, Intesa ve Societe Generale'nin her birinin ekipleriyle geldiÄŸini bildirdi.Â
Dataroom'ların kapalı olduÄŸunu, her odada bir bankanın bulunduÄŸunu aktaran AteÅŸ, Dexia yöneticisi Axel Miller ile Ahmet Nazif Zorlu'nun görüştüğünü, Dexia'nın teklifi üzerine Zorlu'nun Sultanhamam birikimi ve kıvrak ticari zekası ile sıkı bir pazarlık yürüttüğünü söyledi.Â
O gece DenizBank hisselerinin Dexia'ya, "tarihin en yüksek çarpanı" olan 4,7 ile satışını ve 3 milyar 250 milyon TL'nin Türkiye'ye net döviz olarak giriÅŸini kutladıklarını ifade eden AteÅŸ, Axel Miller ile bir anısını anlatırken, "Miller ile Sunset'te oturuyoruz. Manzara her zamanki manzara, harika bir Ä°stanbul akÅŸamı, köprü ışıl ışıl... YemeÄŸimizi yerken Axel Miller döndü, 'Hakan, bu bankayı neden aldım biliyor musun?' diye sordu. Derin bir nefes aldım ve 'Neden Axel?' dedim. 'Sen ve ekibin için' gibi romantik bir cevap bekliyorum tabii... 'Åžu manzarayı görmüyor musun, iÅŸte onun için aldım' diye cevap verdi." ifadelerini kullandı.Â
"BU Ä°ÅžLER KAÅžLA GÖZLE OLMUYOR"Â
Hakan AteÅŸ, o dönemde DenizBank'a talip olan Intesa'nın Grup CEO'su Corrado Passera ile de benzer bir anısı olduÄŸunu ifade ederek, şöyle devam etti:Â
"Passera, 'sizi görmek istiyorum' diye telefon açtı. Özel uçağıyla gelecekti ve yaklaşık 5 saatlik bir görüşmemiz olacaktı. Fakat geliÅŸ gidiÅŸteki slotlar deÄŸiÅŸti, gümrüğe girdi, çıkamadı ve geriye 1,5-2 saatimiz kaldı. Zamanımız sınırlı. 'Bana ne sormak istiyorsanız hepsini sorun, cevaplayayım' dedim. Bir yandan da hissedar adına önemli bir satış gerçekleÅŸtiriyorum ve bankacılık serüvenimin orada sonlanacağını sanıyorum. 'No need to ask questions Mr. AteÅŸ, I came here just to look into your eyes and I saw what I want to see (Buraya sadece gözlerinin içine bakmak için geldim. Ve görmek istediÄŸim ÅŸeyi gördüm' diye cevap verdi. Bu söze raÄŸmen 4 talip arasında üçüncü en iyi fiyatı verebildi. Neticede bu iÅŸler kaÅŸla gözle olmuyor. Ama söylediÄŸi söz hala kalbimde, sevimli bir yerde durur."Â
"BOÄžAZ BÄ°ZDE OLDUKÇA DAHA ÇOK ALIÅžVERÄ°Åž OLUR"Â
DenizBank Genel Müdürü AteÅŸ, Dexia satın almasından 1,5 yıl sonra, 2008'de küresel krizin baÅŸladığını ve 2011'de Dexia'yı vurduÄŸunu belirterek, Pierre Mariani'nin, DenizBank'ı "en deÄŸerli mücevherimiz" diye tarif ettiÄŸini ancak kriz gelince DenizBank hisselerini elden çıkarmak durumunda kaldığını söyledi.Â
4 Ekim 2012'de Sberbank'ın sürece çok geç dahil olmasına karşın aradan sıyrılarak satın alma iÅŸlemini gerçekleÅŸtirdiÄŸini hatırlatan AteÅŸ, Çarlık, Sovyet, Liberal Rusya dönemlerinde, tarihteki bir seferlik en büyük yatırımın DenizBank'a yapıldığını belirtti.Â
AteÅŸ, Sberbank Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Herman Gref hakkında da ÅŸu görüşleri dile getirdi:Â
"Kendisini her zaman 'cesur yürek' olarak tanımladım. Beyaz atının üzerinde, o dönem teklif veren diÄŸer bankalar arasında olan QNB ve Ä°ngiltere'nin devi HSBC arasından sıyrılarak bizi belimizden kavrayarak atının arkasına bindirdi. Gref, Rusya Federasyonu Merkez Bankası'nın çoÄŸunluk hissedarı olduÄŸu bir devlet bankasında 10'uncu, DenizBank satın almasında ise 5'inci yılını tamamlıyor. Fakat liderliÄŸinin yanında Türkiye'yi ve Türk insanını bu kadar seven biriyle çalışmak bizim için büyük ÅŸans diye düşünüyorum.Â
8 Haziran 2012'de imza töreni için Çırağan Sarayı'nda toplanmıştık. Daha imzaya hazırlanılıyor. Sayın Gref o sırada balkona çıktı, Tarihi yarımadaya doğru baktı ve dedi ki 'Onca zamandır buraya uçakla gelip gidiyorum. Çok daha fazla şey bilmeliydim.' O yüzden bu boğaz bizde oldukça bu ülkede daha çok alışveriş olur diye düşünüyorum. Biz bu birleşmeyi aynı zamanda bir milli vazife olarak da görüyoruz. Rusya ve Türkiye gibi kadim dostluğu bulunan iki ulusun ilişkilerinde bir kilometre taşı olarak en sağlam şeklimizle karşınızda, hizmetinizdeyiz."
"RUSYA VE TÃœRKÄ°YE NE ZAMAN YAKIN OLSA KAZANDI"Â
Hakan AteÅŸ, Sberbank ile birleÅŸmelerinin hemen ardından ABD'de regülatör olan ABD Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi'nin (OFAC) Rusya'ya yaptırımlarının gündeme geldiÄŸini, hissedara konmuÅŸ olan bu yaptırımların iÅŸtirak olarak kendilerini de etkilediÄŸini söyledi.Â
DenizBank olarak harekete geçtiklerini ve bir aydan kısa süre içinde bütün yaptırımları kendi iÅŸtirakleri ve DenizBank için ortadan kaldırmayı baÅŸardıklarını kaydeden AteÅŸ, tam "OFAC bitti" derken, 2015'te yaÅŸanan uçak krizi ve rahmetle andıkları Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un hayatını kaybetmesi gibi vahim olaylar yaÅŸandığını anlattı.Â
AteÅŸ, hepsinin atlatıldığını belirterek, "Rusya ve Türkiye, ne zaman yakın olsa kazandı, ne zaman birbirine düşürülse kaybetti." ifadesini kullandı.Â
"3 ARALIK'TA SBERBANK Ä°LE DÜĞÜNÃœMÃœZÃœ YAPTIK, 2 GÃœN SONRA CÄ°TÄ°'YE TALÄ°P OLDUK"Â
Teknoloji üssü olarak niteledikleri Intertech'in, bugün Türkiye'deki 51 bankanın yüzde 37'sine en yeni teknolojilerle hız, kalite ve düşük maliyetler sunduÄŸunu ifade eden AteÅŸ, söz konusu 19 müşterinin 16'sının da DenizBank'ın temel bankacılık yazılımlarını kullandığını, Intertech'in, sattığı teknoloji sayesinde Türkiye'de 2 milyar 160 milyon dolarlık döviz kaybını önlediÄŸini vurguladı.Â
Ä°dolü olan Citibank’ın, Türkiye'deki tüm perakende operasyonlarını, bin 518 kiÅŸilik personel ekibi ve ÅŸubeleriyle almanın kendilerine nasip olduÄŸunu belirten AteÅŸ, "3 Aralık'ta Sberbank ile düğünümüzü yaptık. 2 gün sonra, 5 Aralık'ta daha imzası kurumadan Citi'ye talip olduk. Michael Corbat (Citi CEO'su) bu süreçte bizi ÅŸahsen tebrik etti. Zira öngörülen geçiÅŸ zamanı yıllarla ifade ediliyorken, biz 2 ay gibi bir zamanda hiçbir müşteri kaybı olmadan ve Citi'de çalışan hiçbir arkadaşımızın iÅŸ akdini feshetmeden böyle bir sonuç alabildik." diye konuÅŸtu.Â
20 yılı DenizBank'ta olmak üzere 37 yıllık bankacılık kariyeri bulunduÄŸunu ifade eden AteÅŸ, "Tabii yavaÅŸ yavaÅŸ emekliliÄŸimde ekmeÄŸimi kazanmak için bazı planlar üzerinde çalışmaya baÅŸladım." ÅŸeklinde espri yaptı.Â
AteÅŸ, aynı zamanda Sberbank hissedarlığı altında 5'inci yıllarını kutladıklarını, örnek gösterilen hız ve baÅŸarıda gerçekleÅŸen entegrasyon sürecinin ardından Sberbank'ın küresel vizyonundan aldıkları ilham ve özgüvenle yeni baÅŸarılara yelken açacaklarını söyledi.Â
"HERKES BANKAYI KENDÄ° KURUMLARI İÇİN KURUYORMUÅž. BÄ°Z ÃœLKEMÄ°Z İÇİN KURDUK"Â
KonuÅŸmasının ardından kuruluÅŸundan bugüne bankanın hissedarları olan Ahmet Nazif Zorlu, Axel Miller ve Herman Gref'i sahneye davet eden AteÅŸ, DenizBank'ın kendilerine ne anlam ifade ettiÄŸini sordu.Â
Ahmet Nafiz Zorlu, soru üzerine, "DenizBank benim için gururdur. Gerçekten böyle bir kurumun temellerini o kadar saÄŸlam attığımız için çok mutluyum, bunu tarif edemem. Bankayı kurarken, yönetimde ailemizden kimsenin olmamasını istiyorduk. Biz ÅŸunu istiyorduk; bir kurum kuralım ve istihdam üretelim ve ülkemize yararlı olalım. O zaman bizim bilmediÄŸimiz bir ÅŸey vardı; herkes bankayı kendi kurumları için kuruyormuÅŸ. Biz ülkemiz için kurduk. Onun için gururluyum." ifadelerini kullandı.Â
KonuÅŸmaların ardından etkinlikte Kızıl Ordu, sanatçı Tarkan ve Ajda Pekkan sahne aldı.Â