Güncelleme Tarihi:
Doğu Akdeniz dışında Karadeniz ve Marmara’da da çalışmaları olduğunu belirten Bilgin, “Bunlarla ilgili de iyi haberler duyacaksınız” açıklamasını yaptı. Bilgin, kurumunun hesaplarının Meclis KİT Komisyonu’nda önceki günkü görüşmelerinde özetle şunları kaydetti:
OYUN DEĞİŞTİRİCİ HAMLE
“Fatih sondaj gemimiz dün itibarıyla Akdeniz sondajlarına başlamış durumdadır. Fatih 3 bin 600 metre derinde çalışabilen ultra derin deniz sondaj gemisidir. Bu kabiliyet dünyada 7-8 ülkede var. Deniz aramacılığını milli imkânlarla geliştirebilmek için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın direktifleriyle hareket ediyoruz. Fatih sondaj gemisi, Barbaros sismik gemisi ve tedarik süreci yürütülen ikinci sondaj gemisi ile ilgili ciddi planlarımız var.
Doğu Akdeniz’deki bir sahada ancak ve ancak milli bir gemiyle, milli imkânlarla var olabiliriz. Bunu da gerçekleştirmiş durumdayız. Deniz sondajlarımız Türkiye’de oyun değiştirici hamledir. Elbette ki bizim Türkiye petrol endüstrisi için bir ilerleme planımız var. Bu gemilerin Türkiye’de milli olarak yapılabilmesi, destek gemilerinin milli olarak yapılabilmesi için çalışıyoruz. Açık denizlerde yürüttüğümüz faaliyetler sadece Doğu Akdeniz’le sınırlı değil, Karadeniz de bizim için önemli imkanlar sunuyor. İkinci sondaj gemimiz Karadeniz’de faaliyetini yürütecek. Türk deniz sahalarında petrolcülük yapacaksak Akdeniz ile Karadeniz’i birlikte yürütmek gerek. Sekiz-on yılı kaybetmeden Karadeniz’deki sahaların da milletin hizmetine sunulmasını sağlamak için yoğun bir faaliyetimiz var.”
YATIRIMCI GÜÇLÜ TAHKİME BAKAR
İSTANBUL Tahkim Merkezi (ISTAC) Başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı, ISTAC'ın Türkiye için çok önemli bir fırsat olarak öne çıktığını belirterek, “Biz milletlerarası standartlarda bir tahkim merkezine sahibiz. İstanbul'da bir finans merkezi hayal ediyorsak bu hayalin içinde mutlaka ISTAC olmalıydı” dedi. Akıncı, Işık Üniversitesi Maslak kampüsünde düzenlenen 7. İstanbul Finans Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Londra, Dubai, Hong Kong ve New York gibi dünyadaki bütün finans merkezlerinin arkasında çok güçlü bir tahkim merkezi bulunduğunu ifade etti. Doğrudan yatırımcının bir ülkeden çıkış kararı almasının çok ciddi ve hızlı olmayan bir süreç olduğunu aktaran Akıncı, finans giriş ve çıkışlarının ise bir bilgisayar tuşuna basmak kadar kolay gerçekleştiğini vurguladı. Akıncı, “Dolayısıyla uluslararası finans merkezinden bahsettiğimizde, bununla beraber bir tahkim merkezinin bulunması gerekir. Çünkü tahkim merkezi en başta yatırımcıya nötr bir çözüm yolu olarak kendisini ifade eder” dedi.