Demirel'e polise rüşvet davası

Yahya Murat Demirel hakkında, polis koruması Selahattin Özkan aracılığıyla, İstanbul Emniyeti Korumalar Şube eski Müdürü Dursun Yiğit'e rüşvet verdiği iddiasıyla dava açıldı.

Egebank'ın içini boşaltmakla suçlanan Murat Demirel hakkında, polis koruması Selahattin Özkan aracılığıyla, İstanbul Emniyeti Korumalar Şube eski Müdürü Dursun Yiğit'e dolar üzerinden rüşvet verdiği iddiasıyla dava açıldı.

Koruması alınır korkusuyla rüşvet verdiği öne sürülen Demirel'in 18 yıl, polis şefi Yiğit ile koruma polisi Özkan'ın ise rüşvet almak, rüşvete aracılık, gerçeğe aykırı mal beyanı ve haksız mal edinme iddialarıyla 21 yıl ağır hapis, suça konu paranın 10 katı para cezası ve memuriyetten men cezasına çarptırılmaları istendi.

ÇİKOLATA VE DOLAR

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın iddianamesinde göre, halen Egebank soygunuyla ilgili İstanbul DGM'de tutuklu yargılanan Demirel'in talebi üzerine, 1999 yılı sonunda kendisine İl Koruma Kurulu kararıyla polis Selahattin Özkan koruma olarak atandı. Aynı dönemde İstanbul Emniyeti Korumalar Şube Müdürlüğü görevini yürüten Dursun Yiğit, koruma Özkan ile temasa geçip, ‘‘Çocuklarım özel üniversitede okuyor. Masraflarını yetiştiremiyorum. Beni Yahya Murat Demirel ile görüştür’’ dedi, koruma 1-2 kez bu görüşmeye aracılık etti.

Görüşme sonrası Demirel'in talimatı üzerine sekreteri Yasemin Altıparmak ile koruma Özkan'ın 2000 Mart ayında sanık müdürü makamında ziyaret ederek yanlarında getirdikleri bir kutu çikolata ve 2500 doları bıraktıkları iddia edildi. Yine iddiaya göre Demirel'in talimatıyla sekreter Altıparmak 2000 Eylül'ünde ziyaretine gittiği müdüre 1 kutu çikolata ve 500 dolar bıraktı. Savcı, sanık Demirel'in sanık polis şefine rüşvet niteliğindeki bu paraları ‘‘Koruması alınır korkusuyla’’ verdiğini öne sürdü.

Haftalık ve aylık yardım

Rüşvet olayına, müdürü yüzünden istemeden karıştığını öne süren koruma polisi Selehattin Özkan'ın savcılık ifadesi şok yarattı:

‘‘Ben 1992-93 yıllarında 1,5 yıl, daha sonra 98 yılından tutuklanma tarihine kadar Yahya Murat Demirel'in koruma polisi olarak görev yaptım. Korunmasına karar verilen zengin işadamlarının korumalığını yapan polis memurlarınndan resmi daire ihtiyacı veya şahsi ihtiyaçlar için birşeyler istemek adet haline gelmiştir. Ben de bu görevi yürütürken Korumalar Şube Müdürümüz bana kendisi için Demirel'den randevu almam için defalarca istekte bulundu. Çocuklarının özel okullarda okuduğunu masraflarını karşılayamadığını, kendisine destek çıkması için Demirel'e anlatmamı isterdi. Ben de müdürümün bu sözlerini Demirel'e söylerdim. Hatta kendisinin korumalar kurulunda başkan olduğunu, korumasının kaldırılma durumunun bulunduğunu söyleyerek Murat Demirel'i kendisine yardım etmeye mecbur edici davranışlarda bulunurdu.’’

Özkan, şöyle devam etti:

‘‘Demirel önceleri bu konuda çok cimri davranıyordu. Fakat hakkında banka soruşturmaları başlayınca emniyet teşkilatının desteğini sağlamak maksadıyla yardımlarda bulunmaya başladı. Bu arada 2 kere korumalar şube müdürü Yiğit'e iki defa çukulata kutusu içinde para gönderdiğini duydum. Ben bir polis memuru olarak Cumhurbaşkanının yeğeninin korumasında çalışan bir kişi olarak amirlerimle o kişi arasındaki ilişkiye müdahale etmem veya engel olmam sözkonusu olamayacağı gibi karşı çıktığımda başıma neler geleceğini de tahmin edebildiğim için bu tür ilişkilere yardımcı aracı olmuş pozisyonuna düştüm. Tahminime göre bütün zengin işadamlarının haftalık veya aylık para göndermeleri adet haline gelmişti. Hatta o zamanki ve şimdiki il müdürü Hasan Özdemir de o zamanlarda Demirel'i sık sık ziyaret ederdi. Ne maksatla ziyaret ettiğini bilmiyorum.’’