Hayri ÇETİNKAYA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2006 00:00
Maden ve Metal İhracatçı Birlikleri Başkanı Serdar Koçtürk, demir-çelik sektörünün, hurda ve cevherde büyük oranda ithalata bağımlı olması yüzünden dış etkenlere açık olduğunu belirterek, Çin, Avrupa ve Amerika’daki gelişmelerden doğrudan etkilendiğini söyledi. Demirciler Derneği Başkanı Namık Ekinci de Irak’tan hurda ithalatının kontrollü şekilde serbest bırakılmasını istedi.
İSTANBUL Maden ve Metal İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Başkanı Serdar Koçtürk, Türk demir-çelik sektörünün, girdilerini oluşturan hurda ve cevherde büyük oranda ithalata bağımlı olması yüzünden, dış etkenlere açık olduğunu belirterek, Çin, Avrupa ve Amerika’daki gelişmelerden doğrudan etkilendiğini söyledi. İMMİB Başkanı Serdar Koçtürk ve Demirciler Derneği Başkanı Namık Ekinci ile demir çelik sektöründeki son gelişmeler üzerine sohbet ettik. Koçtürk, "Türk demir-çelik sektörünün, son derece keskin bir rekabetin yaşandığı global piyasalarda rekabet edebilmesi için, üretim maliyetlerini düşürmesi, ürün kalitesini artırması ve teknolojisini de yenilemesi gerekiyor" dedi.
YENİDEN YAPILANDIRMA ŞART Koçtürk, sektörün gerek teknoloji yatırımları, gerekse Avrupa Birliği (AB) çevre standartlarına ulaşabilmek için ihtiyaç duyulan yatırımları bir an önce tamamlayabilmesi açısından, ’Ulusal Yeniden Yapılandırma Planı’nın süratle uygulanması gerektiğine de dikkat çekti. Serdar Koçtürk, sektörün üretim kapasitesinin pazardaki talebe uyumlu hale getirilmesini, işletmelerin modernleştirilmesini, bu çerçevede sektördeki uzun-yassı mamul dönüşümünün tamamlanmasını ve yassı mamul üretiminin artırılmasını öngören yeniden yapılandırma programına henüz siyasi onay çıkmadığına işaret etti. Buna rağmen, sektörün kendi kendini yapılandırmaya başladığını belirten Koçtürk, Ulusal Yeniden Yapılandırma Planı sayesinde sektör, modernizasyon ve yassıya dönüştürme yatırımlarında, devlet yardımlarından yararlanabileceğini kaydetti.
TÜKETİME FAİZ ETKİSİ:
Serdar Koçtürk,
konut yapımındaki artışın demir çelik sektörüne de büyük bir ivme kazandırdığını belirterek, bunun sektörün en parlak döneminin yaşanmasına büyük katkısı olduğuna dikkat çekti. Koçtürk, bu konuda şunları söyledi:"2005 yılında yüzde 29 oranında, 2006 yılının ilk 5 aylık döneminde ise yüzde 30 civarında artış gösteren yurtiçi inşaat demiri tüketimi, yılın ilk yarısında gözlenen ham çelik üretimini de artırdı. İnşat sektörü, konut
kredi faizlerinin yüzde 1 seviyesine düşmesine paralel, artan kredi kullanımı ve
döviz kurlarındaki istikrarlı seyrin de etkisi ile 2005’te yüzde 20, 2006’nın ilk çeyreğinde ise yüzde 25.9 büyüdü. Ancak mayıstan itibaren konut kredi faizlerinde başlayan artış ve para piyasalarında yaşanan dalgalanma, yılın ikinci yarısında, inşaat sektörünün talebinde düşüşe yol açması bekleniyor."
IRAK HURDASI: Demir çelik sektörü, hurda, demir cevheri ve kömür üretiminin yetersiz olması, sektörün hammadde ve yassı ürünlerle ilgili yarı ürün ihtiyacında ithalata ve iç tüketimin yetersiz olduğu zamanlarda da özellikle uzun ürünlerde ihracata bağımlı durumda. Ancak bu bağımlılığın, yurtiçinden hurda temininin artırılması, hurdanın yerine ikame edilebilecek yeni girdilerin üretilmesi kısmen azaltılabileceği belirtiliyor. Ekinciler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, hurda ihtiyacının karşılanması için son dönemde Irak’tan mal girişinin yasaklandığını, bunun gerekli denetimle altında serbest bırakılmasını istedi. Hurda demirin tonunun normalde 250 dolara, Irak’tan ise 25 dolara alınabildiğini belirten Ekinci, "Türkiye dünyanın en büyük hurda ithalatçısı durumunda. Son dönemde Irak’tan hurda girişi, radyoaktif madde veya silah gibi malzemelerin girişini önlemek için durduruldu. Bu giriş, çok sıkı kontroller altında yapılabilir. Bu sayede de daha ucuza demir çelik üretimi yapılabilir" diye konuştu.
Avrupa her türlü hokkabazlığı yapıyorEKİNCİLER Holding Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, Avrupa’nın Türk çeliğini engellemek için her türlü hokkabazlığı yaptığını söyledi. İnşaat sektöründe son dönemde İspanya ve Portekiz’de de Türkiye’deki gibi patlama yaşandığını belirten Ekinci, bu ülkelere de inşaat demiri sattıklarını belirtti. Ekinci, "Türk demir çeliği standart ve kalite açısından Avrupa’da da ön sıralarda yeralıyor. İspanyollar da bunun farkında. Bu yüzden, Türk demir çelik ürünlerinin kendi ülkelerine girişini engellemek için her türlü engeli çıkartıyorlar. En son başvurdukları yöntem ilginç. İnşaat demirinde kafalarına göre lüks kategori yaratıp, Türk demir çeliğini bu yeni standartlara uymadığı gerekçesiyle geri çevirmeye çalışıyorlar."
Dünya ham çelik üretiminde 11’inciyizYILIN ilk altı aylık döneminde Türkiye’nin ham çelik üretimi yüzde 10.9 artarak, 11.3 milyon ton civarında gerçekleşti. İlk altı ayda yüzde 7.9 artışla, 596 milyon tona çıkan dünya ham çelik üretim sıralamasında Türkiiye, 11’inci sıradaki yerini korudu. Açık ara birinci olan Çin hariç tutulduğunda, dünya ham çelik üretiminde, sadece yüzde 3.3’lük artış gerçekleşmiş oluyor. Ve bu durumda Türkiye, Çin hariç dünya ortalamasından, 3 misli daha iyi bir performansı yakalıyor. Dünya çelik üretiminde 10’uncu sırada yer alan Brezilya’nın üretimindeki yüzde 9.1’lik düşüş dikkate alındığında, Türkiye’nin 3 yıl içinde, dünyada 10’uncu sıraya yükselmesi bekleniyor.
Çelik ihracatı Çin’e rağmen arttı 2006 yılının ilk çeyreğinden bu yana, Türkiye’nin önde gelen ihracat pazarları olan ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Ortadoğu Körfez bölgelerine, Çin yüzünden ihracatın bir miktar düştüğüne dikkat çeken Serdar Koçtürk, Çin faktörüne rağmen, 2006’da çelik üretiminde yüzde 10, ihracattında ise yüzde 8 civarında artış beklediklerini kaydetti. Döviz kurlarındaki yükseliş ve dünya çelik fiyatlarındaki artışa paralel, yurtiçi nde yüzde 60’a yakın artan fiyatlar, kurlardaki düşüş ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin net ihracatçı konumunu güçlendirmesinin de etkisi ile gevşemeye başladı.
Rakiplerle aynı koşullarda rekabet ortamı yaratılmalıSON yıllarda yıllık 400 milyon ton demir çelik üreten Çin’in sektördeki ağırlığını artırmasıyla rekabet ortamının iyici kızıştığına dikkat çeken Demirciler Derneği Başkanı Namık Ekinci de, Türk demir çelik sektörünün ayakta kalabilmesi ve Türk ekonomisine olan katkısını artırabilmesi için, devletin sektör üzerinde, rekabet gücünü düşürecek ilave maliyetler yaratmaması gerektiğini söyledi. Ekinci, ayrıca diğer ülkelerdeki çelik üreticileri ile aynı koşullarda rekabet edilebilecek bir ortamın oluşturulması gerektiğini belirtti.
Sektörde Hintli Mittal ile konsolidasyon hızlandı GLOBAL çelik sektöründeki konsolidasyon Hintli patron Lakshmi Mittal öncülüğünde sürüyor. 2004 yılı kasımında LNM, ISPAT ve ISG gruplarının Mittal Steel şemsiyesi altında birleşmelerinin ardından, 2005’te 63 milyon ton üretimle dünyanın en büyük çelik üreticisi konumuna gelen Mittal Steel, en son dünyanın en büyük ikinci çelik üreticisi konumundaki Arcelor hisselerini de satın aldı. Böylece Mittal 2006 yılında, 110 milyon ton üretim ile ikinci sıradaki Nippon Steel’den yaklaşık 4 misli daha yüksek üretim yapar duruma geldi. Söz konusu birleşmenin, global çelik endüstrisindeki satınalma ve birleşme ile kondolidasyon çalışmalarını hızlandıracağı belirtiliyor. Ayrıca Çin’in, 2006 yılı içinde açıkladığı çelik sektöründe gelişme planında birleşmeler teşvik ediliyor. Bu gelişmelerin, Türk demir-çelik sektörünü de, etkilemesi de kaçınılmaz görünüyor.