Güncelleme Tarihi:
“8. KOBİ Zirvesi”nde konuşan Küçük, kriz sonrası dünyada, ekonomik merkezlerin batıdan doğuya doğru kaydığın, merkezlerin yer değiştirdiğini, ölçeklere yaklaşımın farklılaştığını ve KOBİ'lerin her zamankinden daha önemli hale geldiğini söyledi.
KOBİ'lerin küresel rekabetin asli unsurları olarak ekonomi gündeminin merkezine oturduğunu belirten Küçük, girişimcilik, inovasyon, yenilikçilik, esneklik gibi rekabetçi özelliklerin bu işletmeler ekseninde tartışılır olduğunu kaydetti.
Küçük, küresel rekabette öne geçmenin yolunun öncelikle KOBİ'leri dönüştürmekten geçtiğini aktararak, KOBİ'lerin küresel rekabetin gerektirdiği şekilde yapılanmakta zorlandığının görüldüğünü bildirdi.
Türkiye'de KOBİ'lerin değişime açıklık anlamında geçmişe kıyasla mesafe kaydettiklerini anlatan Küçük, şöyle devam etti:
“Küresel değişim ve dönüşüme başarıyla ayak uydurmanın anahtarı KOBİ'lerdir. Bu işletmeler, küresel rekabette etkin olma arayışı ve iradesine de sahiptirler. Ancak, KOBİ'lerimiz, ne yönde değişecekleri, değişimi nasıl hayata geçirecekleri ve değişimi nasıl finanse edecekleri konusunda ciddi anlamda desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Gelişen farkındalık ve kaydedilen mesafe, kanaatimizce çok olumlu bir zemin sunmaktadır.
Türkiye olarak, bu zemini iyi değerlendirmeli ve KOBİ'lerimizi değişimde yol gösterecek, güçlü ve dayanıklı kılacak, kapsamlı ve kalıcı politikaları hayata geçirebilmeliyiz. Son dönemde, devreye giren Ar-Ge destekleri ile ülke olarak, Ar-Ge harcamalarımızın hızla artıyor olması, bu anlamda çok ümit verici bir örnektir. KOBİ'lerimizin, adeta 'uyuyan dev' diye tanımlayabileceğimiz büyük potansiyelini daha hızla harekete geçirmeyi başardığımız takdirde, ekonomimiz de çok daha hızla kanatlanacaktır.”
“KOBİ'lere büyük önem veriyoruz”
KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan ise KOBİ'lerin ülke ekonomilerinde sahip olduğu oransal büyüklüğün yanı sıra toplam istihdam, katma değer, yatırım, vergi, ihracat ve krediler içindeki paylarının da önemli boyutlara ulaştığının görüldüğünü belirterek kurum olarak ekonomik ve toplumsal açıdan yerine getirdikleri hayati işlevlerle, kalkınma ve büyümenin itici gücü olan bu işletmelere büyük önem verdiklerini ve onları her bakımdan desteklemeye gayret ettiklerini söyledi.
Günümüzde işletmeler arasındaki rekabetin odak noktasını yeni ve yenilikçi ürünlerin istenen zamanda, kalitede, miktarda ve uygun fiyatla pazara çıkartılabilme kapasitesinin oluşturduğunu ifade eden Kaplan, bu kapsamda, KOBİ'lere yönelik geliştirdikleri destek politikalarının temelinde, onların rekabet gücünü artırma, teknoloji düzeylerini yükseltme, Ar-Ge ve inovasyon kapasitelerini geliştirme, işbirliği tesisi, yeni girişimcilik ve finansmana erişim olanaklarını iyileştirme hususlarının geldiğini dile getirdi.
Kaplan, 2009 yılının Mayıs ayında, önemli bir adım atılarak KOSGEB kanununda değişiklik yapıldığını ve hizmet ve ticaret sektörlerindeki KOBİ'lerin de birlik tarafından desteklenmesinin yolu açıldığını böylece KOSGEB'in ülkenin KOBİ'lerden sorumlu ulusal kuruluşu niteliğine kavuştuğunu hatırlatarak Kaplan, destek programları sayesinde KOBİ'lere ciddi şekilde maddi destek sağladıklarını aktardı.
KOBİ'ler için destek programları..
Hayata geçirdikleri destek programlarının KOBİ'ler için önemine de değinen Kaplan, birliğin uygulamaya koyduğu veya kısa zamanda koyacağı “KOBİ Proje Destek Programı”, “Tematik Proje Destek Programı”, “Genel Destek Programı”, “Girişimcilik Destek Programı”, “Gelişen İşletmeler Piyasası Kobi Destek Programı” ve “Eş Finansman Desteği” gibi destek programlarının KOBİ'lere olan katkılarını ve sağladığı maddi kaynağı anlattı.
KOBİ'lerin desteklenmesinin önemine inanıyoruz”
Kaplan, bu desteklerin KOBİ'lerin ihtiyaçları ve temel sorunları göz önünde bulundurularak hazırlandığını ve onlara ulaştırmak için gerekli tedbirlerin alındığını bildirerek şöyle devam etti:
“KOBİ'lerin katma değer anlamında aynı oranda performans göstermelerini sağlamak adına desteklenmesinin önemine inanıyoruz. Bu düşünceyle bir taraftan KOBİ'lerimizin yapısal değişim ve dönüşümünü sağlayacak yeni politikaları oluştururken diğer taraftan onları desteklemeye devam ediyoruz. Programlar kapsamında, 2008 yılına kadar toplam 20 bin işletmeye 2,2 milyar lira toplam kredi kullandırılmışken, 2008-2011 döneminde uygulanan 14 programla 186 bin işletmeye yaklaşık 9,2 milyar lira kredi kullandırılmıştır. Uygulanan programlar ile KOSGEB, toplam kredilerin içerisinde 2004 yılında yüzde 4-5 düzeyinde olan KOBİ kredileri payının bugünlerde yüzde 24'lere yaklaşmasına büyük katkı sağlamıştır. Bu noktada şunu açıkça ifade etmek isterim ki, varını yoğunu üretim ve istihdam için ortaya koyan KOBİ'ler, ülkemizin son dönemdeki küresel ekonomik kriz kaynaklı sıkıntıları aşmasında önemli pay sahibi olmuştur.”
Kaplan, ileriki dönemde yeni oluşturdukları destek programlarını kararlılıkla uygulamaya devam edeceklerini ve teknoloji tabanlı girişimcilere inkübasyon hizmeti sağlamak üzere üniversitelerle işbirliği içinde kurdukları TEKMER'lerin ve Ar-Ge inovasyon işbirliklerinin sayısını artıracaklarını sözlerine ekledi.