Değişim varken tutucu kalmak

Güncelleme Tarihi:

Değişim varken tutucu kalmak
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2000 00:00

Deniz SİPAHİTÜRKİYE, çok önemli bir süreçten geçiyor.Bir yandan enflasyonla mücadele için başlatılan ekonomik program uygulanmaya çalışılırken; bir yandan da siyasi istikrarı yakalamaya çalışıyoruz.Başarıya ulaşmanın yolu topyekün mücadeleden geçiyor.Son aylarda toplumun genelinde bir uzlaşma havasının yaşandığını; siyasetçilerin bile ülkenin yarını için daha nezaketli davrandıklarını görüyoruz.Bugün 20'li yaşlarda olan gençlerimizin çoğunluğu krizsiz ve yüksek enflasyonsuz bir ülkenin nasıl olabileceğini daha yeni öğreniyorlar.Dünyadaki değişim rüzgarları, eski ekonominin amiral gemilerini batırırken yeni ekonominin yelkenlerini doldurmaya çalışıyor.Para piyasalarını yakından takip edenler sevindirici gelişmelerin yaşandığını gözlemliyorlardır.Halka açılmalar peş peşe yaşanırken; özelleştirme çalışmalarına da hız verildi.Özellikle TÜPRAŞ'ın ikinci halka arzı, ekonominin canlanması ve sermayenin tabana yayılması açısından önem taşıyor.*SERMAYE Piyasası Kurulu'nun hemen hergün yeni bir şirketin halka açılacağını duyurması uygulanan politikaların özel sektörümüz tarafından da benimsendiğini ortaya koyuyor.Hantallaşan kamu kuruluşlarının özelleştirilerek yeniden kazandırılmasını ve devletin rolünün küçültülmesi; finansal piyasalara yeni bir dinamizm kazandırdı.TÜPRAŞ'ın önemli rafinerilerinden biri de Aliağa'da bulunuyor.Özelleştirme İdaresi Başkanı Uğur Bayar, geçtiğimiz günlerde İzmir'deydi.Şirketin halka arzında kullanılacak yöntemi, yeşil ayakkabı opsiyonunu, sağlanacak fiyat garantisini tüm ayrıntılarıyla tek tek anlattı.Operasyonun anlamı şu; beklenmeyen bir nedenle hissenin fiyatı düşürse, yüzde 15'lik opsiyon kullanılarak arz lideri Garanti Yatırım hisseyi halka arz fiyatına getirecek.TÜPRAŞ'ta yakalanacak başarı hükümetin diğer özelleştirme çalışmalarını da yakından ilgilendiriyor.*PETROL - İş Sendikası'nın ‘‘Rüşvet veriyorlar, hisse senedi almayın‘‘ baskısı İzmir'de de yaşanıyor.Bütün bu girişimleri duygusal ve fazla korumacı olarak görüyorum.Sendika yetkililerinin, kurumlarının önünü tıkamamak için destek vermesi gerekirken, aksine yaklaşımları çok daha fazla tepki topluyor.Artık toplumun her kesimini temsil eden kişilerin ülkenin ve dünyanın gerçeklerini düşünerek hareket etmeleri gerekiyor.Küreselleşen dünyada ayakta kalmak ve rekabet koşullarına uyum sağlamak isteyen şirketlerin evliliği ve satın almaları konuşulurken; hala benzer tutumların sergilenmesini anlamakta güçlük çekiyorum.Sendikanın gelişmelere destek vermek yerine, geleceği ipotek altına almak istemesi inanın çalışanlar arasında da yadırganıyor.Sendikaların geçmişte yaşanan alışkanlıklarını terkedip, değişim rüzgarlarından kendi yelkenlerini de doldurmalarını bekliyoruz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!