Değişen iklim şartları giyim tarzını da etkiliyor

Mevsimler arası geçişkenliğin artması hazır giyim ve ayakkabı üretiminde, hatta moda akımlarında bazı değişikliklere neden oluyor. Bir sezon bitmeden diğerinin başlaması, Türkiye gibi 4 mevsimi yaşayan ülkelerde 12 ay kullanılabilecek ürünlere ilgiyi artırıyor. 

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Karasu, 15 Mayıs Dünya İklim Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, iklim değişikliğinin giyime bakışı ve yaklaşımları değiştirdiğini ifade ederek, bütün dünyada sürdürülebilir ve döngüsel ekonominin konuşulduğunu söyledi. 
Birçok firmanın susuz üretim yapmak için yeni teknolojiler üzerine çalıştığını dile getiren Karasu, enerji kullanımı ve karbondioksit salınımını azaltan tekniklerle üretim yapmaya çalıştıklarını kaydetti. 
Karasu, devamla şu görüşleri dile getirdi: 

"Biz iklimi değiştiriyoruz, iklim de bizim giyim tarzımızı değiştiriyor. Ani iklim değişikleri oluyor. Geçen yıl batı bölgelerinde beklenmeyen kar yağışı ile karşılaştık. Bu yıl ise neredeyse kar yağmadı. Şimdi de sel oluyor. İklim değişikliği nedeniyle tekstilden hazır giyime kadar daha konforlu, hafif kullanımlı teknolojik ürünler tercih ediliyor. İnsanlar artık giydiği ürünün hafif, termal, spor, aktif giyimde kullanılabilecek ürünler olmasını talep ediyor. Klasik giyimin yerini artık rahat ve modern dönem giysileri alıyor. Bunda en önemli sebeplerden birisi iklimsel değişiklik... Eskiden ekoseli kumaştan yapılan erkek ceketleri vardı, o neredeyse artık yok oldu. İtalyan çok büyük modacıların yaptığı kaşmir, kalın yünlü paltolar vardı, artık neredeyse onları görmüyoruz. Küresel ısınma, iklimsel değişikliklerle beraber giyim alışkanlıkları ve moda da değişiyor." 

"12 AY BOYUNCA KULLANILABİLEN ÜRÜNLERE YÖNELİM OLUYOR" 

Hadi Karasu, Türkiye gibi 4 mevsimi yaşayan ülkelerde neredeyse sezon geçişinin "yok gibi" olduğunu aktararak, "Sezon geçişleri artık önceki aylara geliyor. 12 ay boyunca kullanılabilen ürünlere yönelim oluyor. Geçen yıl sağlam kış olunca modacılar koleksiyonlarına bu yıl için kalın ürünler koydular. Bu yıl ılımlı bir kış geçirince, bahar sezonu da erkene çekilince o ürünler stoklarında kaldı. Outlet'lerde ürünleri ellerinden çıkardılar. Yazlık kıyafetlerimizi, kısa kollularımızı çıkaralı neredeyse bir ay oldu." diye konuştu. 

Eskiden kışın yaza göre ürün ağırlığının daha fazla olduğunu ancak artık iki mevsim ürünlerinin de dengelendiğini ifade eden Karasu, Türk hazır giyimcisinin, perakendecisinin üretim alışkanlıklarındaki değişikliklere hızlı adapte olabildiğini vurguladı. 

Karasu, dünyada en hızlı üretim yapan ülkenin Türkiye olduğunu, 3-6 haftada ürünlerin rafa konulabildiğini, sektörün pazardaki durumu çok iyi okuduğunu söyledi. 

Türkiye'de tekstil geri dönüşümünü sağlayan Gaziantep'teki bir firmanın dünyanın en büyük tesisi olma yolunda gittiğini ifade eden Karasu, şunları kaydetti: 
"Kimse onu bilmez ama tekstilcilerin kırpıntılarını, parça kumaşlarını alır. Onlardan tekrar elyaf yapar, parça kumaş yapar, başka ürün olarak hayata geçirir. Satılan ürünlerin geri dönüşümü Türkiye'de bir alışkanlık değil ama bunun sağlanması için önayak olmaya çalışıyoruz. Almanya'da bu çok iyi uygulanıyor. Toplama alanları var. Kullanılmış ürünleri buraya atıyorlar. Ürünler temizleniyor. Giyilmiş ürün olarak, bunları satan mağazalarda giyilmiş ama temizlenmiş ürün olarak yeniden satışa sunuluyor. Bu aslında çok büyük ekonomiyi oluşturuyor." 

"KIŞ BİTMEDEN YAZ, YAZ BİTMEDEN KIŞ BAŞLIYOR" 

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Yönetim Kurulu Başkanı Sabur Endican da iklim şartlarındaki değişimin, ayakkabı sektörünün bu değişikliğe uygun ve güncel üretim noktasında kendisini yenilemesine ciddi anlamda etkisi olduğunu ifade etti. 

Endican, "Bildiğiniz gibi, artık eski dönemlerdeki kışları yaşamıyoruz. Bunun yanında ciddi anlamda yaşam şekillerinin de değişimi ayakkabı üretiminin değişmesine sebep olmaktadır. Artık araçlarla seyahat, ağır kış ayakkabılarının üretiminde ciddi düşüşlere sebep oldu." şeklinde konuştu. 

Ayakkabının bir ihtiyaç olduğunu, sürekli kullanılması gerektiğini ifade eden Endican, ayakkabının şekil ve şemailinin daha çok iklim şartlarına göre değişirken, ekonomik şartların da ayakkabıların değişiminde etkili olduğunu, bu şartların ucuz ve sağlıksız suni üretimlere yönelttiğini söyledi. 
İklim değişikliklerinin yeni teknolojilerle üretilen ürünlere ilgiyi artırdığına dikkati çeken Endican, teknolojik, rahat ve günlük kullanıma uygun spor tarzı ayakkabıların üretiminde çok ciddi artışlar yaşandığını kaydetti. 

Endican, modaya yönelik hızlı üretimlerin iklim değişikliklerine bağlı olarak üreticiyi çok hızlı değişime ve hızlı üretime zorladığını belirterek, "Henüz kış bitmeden yaz, yaz bitmeden kış başlıyor ve siz üretici olarak bir yıl önceden bu değişiklikleri takip etmek zorundasınız. Ayakkabıda farklı tarzlara yönelme, tamamen moda algısı ile ilgili bir durum ama bunun yanında artık insanlar, kendilerini rahatsız eden her türlü ayakkabıdan uzak durarak daha rahat edebildikleri, tarzlarına ve modaya uygun ayakkabıları tercih etmektedir." diye konuştu.