Güncelleme Tarihi:
SIRMAGRUP artık kendisini ‘sağlıklı içecek’ markası olarak konumluyor. 2001 yılında 4 milyon liralık bir şirket olan Sırma Su, 2016 yılında 500 milyon lira ciro hedefi koyan bir şirket haline geldi. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Davut Dişli, başta ‘su’ işinin bu derecede büyüyeceğini tahmin etmediklerini ancak hem Türkiye’de hem de dünyada ‘su’ markası olma yolunda attıkları adımlarla hedeflerini büyüttüklerini söylüyor. Karabacak ailesine ait olan Sırma Su’ya ortak olarak su işine giren Davut Dişli, 2 yıl önce gerçekleştirdikleri Fransız Danone ortaklığıyla büyümeye devam ediyor. Şirketin yönetimini üstlenen Davut Dişli ile yeni atılımlarını konuştuk.
Siz 2004 yılında su işine girdiniz. O günden bugüne çok yol alındı. Sırma da artık su ve madensuyu markası olmasının ötesine geçen hamleler yapıyor. Hedefiniz nedir?
- Sırma madensuyu olarak biliniyordu. Şimdi ise güçlü bir içecek markası. Biz artık ‘sağlıklı içecek’ markasıyız diyoruz. Bu hedefle hem Türkiye’de hem de dünyada büyüyeceğiz.
Diğer içecek markaları sağlıksız mı?
- Sağlıklı olan su ve maden suları... Bunları uzmanlar söylüyor. Biz de su ve madensuyu odaklıyız. Maden suyunun daha çok içilmesi için de meyveli maden suları çıkardık. Yarattığımız bu farklılık da bizi farklı bir yere götürdü. Biz su alanında kendimizi çok geliştirdik. Cam şişede getirdiğimiz yenilikler de iyi sonuçlar aldı. Su ve maden suyu işi çok daha fazla büyüyebilir.
Suyu kaynağından alıp şişelemek yetmiyor, en büyük maliyeti nakliyesi... Sudan para kazanmak için neler yapmak gerekiyor?
- Evet. En büyük maliyet nakliyesi. Çok iyi tesisler ve alt yapı kurduk. Biz şu anda 40 ülkeye ihracat yapar hale geldik. Bunu da büyütmek istiyoruz. Hem bulunduğumuz ülkelerde büyüyeceğiz hem de daha fazla ülkeye satış gerçekleştireceğiz. Çünkü talep var. Sırma da artık bilinen bir marka. Biz Amerika’dan Avusturalya’ya kadar su satıyoruz.
EN İYİSİ ALKALİ
Gelişmiş ülkelerde Avrupa ve Amerika’da içecek çeşidi çok fazla. Hangi suyu alacağınızı şaşırıyorsunuz. İçindeki mineraller, alkali dereceleri vs... Türkiye’de yenilikler olacak mı?
- Türkiye’de de bu konuda bilinçlenme var. Suyu artık herkes yalnızca su olarak da görmüyor. Derecelerine bakıyor. Son zamanlarda alkali diyetler filan çıktı. En iyi alkali diyet madensuyu içmektir. Minerallerin çeşitlendirilmesi gibi konular da var. Türkiye’nin bu konuda gideceği yer var. Yurtdışında içinde minerallerle faydalı, neye faydalı bilgileri veriliyor. Su ihtiyacı içinde taşıdığı minerallerden daha da önemlisi kişinin neye daha çok ihtiyacı olduğudur. İşin özü şu aslında, herkesin suya ihtiyacı var, günde en az 2 litre su içmeli. İnsan vücudundaki su ihtiyacını almazsa stokladığı organların suyunu alıyor ve zafiyet ortaya çıkıyor. Ancak bir de herkesin bazı minerallere ihtiyacı farklı. Maden suyunun milimetre başına taşıdığı mineraller yazılıyor.
Sizin kaç fabrikanız oldu?
-6 fabrikamız var. 2’si Sapanca’da, Bursa, Aydın-Nazilli, Burdur ve Diyarbakır’da üretimimiz var. 2016’da kapasite arttırımına gidiyoruz. Öncelikle Bursa ve Sapanca’da kapasite artacak. Sahip olduğumuz teknik alt yapı ve markaya güven önümüzü açıyor. Biz her sene e az yüzde 15 büyüyoruz.
DİYARBAKIR’DA ÜRETİM DURDU
Diyarbakır’da yatırım yaptınız. Nasıl gidiyor?
- Lojistik maliyetlerini hep hesaplıyoruz. Doğu ve Güneydoğu’da da daha fazla büyümeyi hedefledik ve Diyarbakır’da yatırım yaptık. Ancak malum olaylar nedeniyle şu anda üretim yapamıyoruz. En kısa zamanda sorunların çözülmesini dileriz. Bu yaşananlar hepimizi üzüyor. Bizim için suyu çıkarmak kadar dağıtabilmek de önemli. Şu anda istediğimiz gibi dağıtabilmemiz mümkün değil.
Sapanca’daki fabrikalarınızla ilgili sorunlar çıkmıştı. Davalar oldu. Ne durumda şimdi?
-Sapanca’da 2 fabrikamız var. Oralarda siyasi işler oldu. Bizi biraz yordu. Biz her şeyi izinle, ruhsatla yaptık. Ruhsat almadan fabrika yapmamız mümkün değil. Orada istihdam yarattık. Herkes bizden su alıyor. Tesislerimiz denetleniyor.
HAKKÂRİ VE ÇİN AYNI MALİYETTE
En büyük ihracatı nereye yapıyorsunuz?
Şu anda 40’ın üzerinde ülkeye ihtiyacımız var. İhracatta en büyük keyfimiz Dubai. Yurtdışından gelen sular içinde Dubai’de birinciyiz. Oradaki distribütör çok iyi. Dubai’de çok iyi gidiyoruz, daha da iyi olacağız. Avusturalya ve Singapur’a da ürünlerimizi gönderiyoruz.
Amerika ve Çin’e de satış yapıyor musunuz?
Yapıyoruz. Çin’e henüz yeni girdik. Orada çok iddialıyız. Yeni çalışmaya başladık. 2016 yılında 300 konteyner su göndereceğiz Çin’e, ama daha ileride Çinlilerin beklentileri en az 1000 konteyner.
Çin’e göndermek kârlı mı?
Kendi markamızla girdik Çin’e. Bizim için Hakkari’ye su göndermekle Çin’e su göndermek aynı maliyette. Türkiye’de de maliyetler yüksek... Amerika’ya da başladık. Almanya, İngiltere, İrlanda, Danimarka her ülkeye ihracatımız var. Üretimimizin yüzde 5’ini ihraç ediyoruz. Bu yıl bu oranı yüzde 7-8’e çıkarmak istiyoruz. 2017’de ise yüzde 15’e çıkacağız. Çin ve Amerika’da güçleneceğiz.
HADİSE SUYA DAVET EDECEK
Madensuyu işinizi büyütmek için ne yapıyorsunuz?
-Maden suyuyla insanlar arasında duvar vardı. Maden suyu su kadar rahat içilir. Biz içime kolay olsun diye meyveyle birleştirdik. Uzun süren Ar-Ge çalışmaları oldu. Daha fazla insana ulaşmayı istedik. Sağlıksız içeceklerden kaçışa alternatif ürettik. Schorle diye ürünümüz var. Almanlar su gibi içiyor. Biz de cam şişede Schorle çıkardık. Bunlar Almanya’da milyonlarca satıyor. Mineralli suyla meyvenin birleştirilmesidir. Almanya’da tüketilen Schorle Türkiye’de tüm tüketilen maden sularından fazla. Biz de Türkiye’de bu ürünlerin bilinirliğini daha da artırmak için yeni reklam kampanyası hazırladık. Hadise oynuyor kampanyamızda.