Deborra Lee FurnessDaha çevreci daha uzun menzilli
Güncelleme Tarihi:
Panasonic ABD Elektrikli Araç Batarya İşletmesi’nden yapılan açıklamaya göre marka, Tesla’ya sağladığı ‘2170’ pil hücrelerinin enerji yoğunluğunu beş yıl içinde yüzde 20 yükseltmeyi ve kobalt içermeyen bir sürümü ticarileştirmeyi planlıyor. Bu sayede maliyeti düşürürken çevreci yapıyı arttırmayı hedefliyor.
ELEKTRİKLİ araç sektörü hızlı adımlarla geleceğe doğru ilerlerken, dünya gündeminde önemli bir yer edinen Tesla’nın batarya sistemlerinde de yeni bir döneme hazırlanılıyor. Elon Musk’ın geçtiğimiz aylarda açıklamasını yaparak heyecan yarattığı, CATL ile ortak geliştirilecek ‘1 milyon millik pil’ adını verdiği yeni batarya hücresi sisteminden sonra yine bir güçlendirme ile gündemde. Dünyanın önde gelen elektrikli otomobil üreticisi Tesla için batarya hücresi sağlayan ancak bu yeni anlaşma ile artık özel üretici kimliğini kaybeden Panasonic, rekabetin içinde kalmak için yeni bir adım atıyor. Reuters’in haberine göre, teknoloji sektörünün önde gelen markası 2017 yılında nikel-kobalt-alüminyum (NCA) katot kimyası ile Tesla Model 3 için tanıtılan ‘2170’ lityum iyon hücrelerini daha ileri bir seviyeye taşımayı hedefliyor.
YOĞUNLUK ARTACAK
Halihazırda, litre başına 700 watt-saatin üzerinde en yüksek enerji yoğunluğuna sahip pil hücreleri konumunda olan 2170 lityum iyon pil hücrelerinin enerji yoğunluğunu yüzde 20 artırmayı hedefleyen marka bu sayede hem daha fazla mesafe kat etmeyi hem de daha düşük maliyetlerle çalışmayı planlıyor. Tek bir şarj ile gidilebilecek mesafeyi artırmak için önemli bir adım olan bu sistemin yanı sıra, pil hücreleri kobalt içermeyecek.
BAĞIMLILIK AZALACAK MALİYET DÜŞECEK
KOBALT içermeyen yeni teknoloji ile hem maliyetler düşürülecek hem de daha çevreci hale gelmiş olacak. Lityum-iyon piller için çoğu katot, nikel-manganez-kobalt (NMC) veya nikel-kobalt-alüminyum (NCA) gibi metal iyon kombinasyonları kullanır. Katotlar tüm pil için malzeme maliyetlerinin kabaca yarısını karşılayabilir ve kobalt bunlar arasında en pahalı unsurdur. Kobaltın denklemden çıkması, maliyetlerin yarısından fazlasının ortadan kalkması anlamına gelecek. Bu versiyon, pilleri daha istikrarlı hale getirirken üretici ülke olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki tartışmalı çalışma koşulları göz önüne alındığında, etik sorunlar teşkil eden pahalı ve tartışmalı bir bileşene olan bağımlılığı da azaltacak. Dünya üzerinde en az bulunan madenlerden bir tanesi olan kobalta olan bağımlılığın ortadan kalkması ile birlikte bu piller yeniden kullanılabilir bir yapıya da sahip olacak. Böylece çevreye verilen zarar azaltılmış olacak.
‘EYLÜLDE DÖNÜŞÜM BAŞLAYACAK’
ABD Elektrikli Araçlar Batarya Şefi Yasuaki Takamoto, “Panasonic şu anda batarya hücrelerindeki kobalt miktarını yüzde 5’in altına indirmiş durumda. Bunu geliştirmek için çalışmalarımız devam ediyor ve kısa bir süre içerisinde uzun bir süredir Tesla CEO’su Elon Musk’ın da vurguladığı kobalt içermeyen piller ile piyasada olacağız. Eylül ayından itibaren firmanın Tesla ile birlikte çalıştığı Nevada’daki fabrikasındaki hatları dönüştürmeye başlayacağız ve hücrelerin enerji yoğunluğunu daha da artıracağız. Elektrikli araçlar geliştikçe ve sayıları arttıkça çeşitli pil gereksinimleri ortaya çıkacak. Biz de çalışmalarımızı bu çeşitlilik ihtiyacını öngörerek yürütüyoruz” şeklinde konuştu.