Güncelleme Tarihi:
Kahramanmaraş depremiyle ilgili uluslararası camianın yardımları devam ediyor. Dünya Bankası’nın ilk tespitlerine göre depremin ardından bölgede konutların ve altyapının yeniden inşasının maliyeti 34 milyar dolar olacak. Ancak rakam bununla sınırlı kalmayacak. Orta ve uzun vadede oluşan hasarların kapatılması bu maliyeti neredeyse iki katına çıkaracak. Dünya Bankası, ilgili bakanlıklarla koordineli bir şekilde hasar tespiti ve ihtiyaç analizi yaptı. Çalışmanın sonuçlarını değerlendiren Dünya Bankası Türkiye Direktörü Jumberto Lopez, Hürriyet’in sorularını yanıtladı.
Rapora göre kamu altyapısının iyileştirilmesi, su, elektrik ve kanalizasyon sistemlerinin yeniden kurulması öncelikli adımlar arasında yer alıyor. Türkiye’ye 1.78 milyar dolarlık acil durum fonu tahsis eden Dünya Bankası, elindeki diğer fonları da bölgede kullanmak üzere çalışma yürütüyor.
Dünya Bankası’nın tespitleri ve Lopez’in açıklamalarından satır başları ise şöyle:
BÜYÜME BEKLENTİLERİ
- Ortaya koyduğumuz rakam, yaşanılanların ilk ve direkt etkisi. Yani bu hasar tespiti. Buradaki iyileşme sürecinin başka bir maliyeti var. GSYH kaybını da dikkate alıyoruz. Rakamlar bizim orada belirttiğimizden daha da büyük olacak.
- Öncelikle depremin Türkiye’nin tamamına ve bölgeye olan etkilerini ayırmak gerekiyor. Büyümeye ne olacak diye baktığınızda mesela; bizim depremden önce yaptığımız tahminlerde 2023 yılı için öngörümüz yüzde 3.5-4 büyüme. Bu arada bu, ekim ayı beklentilerimizin üzerinde. Çünkü genişleyici bir para ve mali politika oldu. Depremden sonra büyüme beklentilerimizi 0.5 gibi küçük bir oranda düşürüyoruz.
- Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için yeniden başlamak kolay olmayacak. Aldığımız bilgilere göre bölgedeki büyük şirketlerin birçoğunun binaları ayakta duruyor. Yeniden çalışmaya başlayabilecekler ama çalışanlar bölgede değil. Çalışanları için geçici barınma imkânı temin etmeye çalışan şirketler var. Bu sadece evini kaybetmiş insanlara bir barınma imkânı sağlamak değil, bir yandan da ekonomiyi normale döndürme çabalarına destek vermek için de önemli. Küçük ve orta ölçekli işletmeler için ise büyük bir zorluk var. Biz de bu konuda Sanayi Bakanlığı yetkilileriyle görüşmeler yapıyoruz. Bizim deprem öncesinden devam eden KOBİ’leri desteklediğimiz bir çalışmamız vardı. Şimdi bu çalışmayı büyütüp etkilenen bölgeyi destekleyebilir miyiz, buna bakıyoruz.
- En büyük zorluk her şeyini kaybetmiş insanların ihtiyaçlarının karşılanması. Ekonomi ve bölgenin yeniden geliştirilmesinden söz edebiliriz ama önce insanların beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Orta vadede bölgeyi yeniden ayağa kaldırmak gerekiyor ve bunun için de kamu altyapısının iyileştirilmesi, su, elektrik ve kanalizasyonun yeniden tesis edilmesi, minimal de olsa altyapı yani yeniden inşa yapılacaksa malzemelerin taşınabilirliğinin sağlanması gerekiyor.
ÇALIŞMALAR DÖRT AYAKLI
Mart ayında Türkiye’ye maddi yardım için Avrupa Birliği tarafından Brüksel’de düzenlenecek Donörler Konferansı için UNDP ve Avrupa Birliği ile koordinasyon halinde çalışmalarını sürdüren Dünya Bankası’nın faaliyetleri dört ayaklı. Birinci aşama hasar tespiti, ikinci aşama ise tahsis edilen 1 milyar doların hangi alanda kullanılacağının kararlaştırılması. Üçüncü aşamada 780 milyon doların 2 proje üzerinde bina iyileştirmeleri ve altyapıya harcanması olacak. Kurum, daha önce imzalanan projelere tahsis edilen fonları deprem nedeniyle ortaya çıkan acil duruma müdahale etmek için kullanmayı amaçlayarak elindeki portföyü de gözden geçiriyor. Dünya Bankası’nın Türkiye ofisi portföyünde 8.5 milyar doları var, bunun 5.3 milyar dolarlık bölümü henüz kullandırılmadı.