Güncelleme Tarihi:
Konu hakkında bilgi sahibi ekonomi yetkililerinin Reuters'a verdiği bilgiye göre, bugün Goldman Sachs ile başlayacak olan görüşmelerde yatırımcılar, son dönemde hem iç siyasette hem ekonomik performansta yaşanan olumsuzlukların geçici olduğuna ve bunların kalıcı bir tahribat yapmayacağına ikna edilmeye çalışılacak. Yetkililer, Davutoğlu'nun yatırımcılarla görüşmesinin bile geleceğe dönük planların hayata geçirilmesi için ortaya konulan çabanın "önemli bir göstergesi" olduğuna dikkat çektiler. Reuters'a bilgi veren üst düzey bir ekonomi yetkilisi, "Son dönemde Türkiye'de hem iç siyaset hem ekonomik verilerde yaşananlar geçici ve bu ekonomi üzerinde kalıcı bir tahribat yapmayacak, bu öngörümüzü New York'taki yatırımcılarla da paylaşacağız" dedi ve ekledi:
"Bu yönde oluşan bir kaygı var. Buna yönelik bazı işaretleri dünyanın değişik yerlerindeki yatırımcılardan ve kurumsal yatırım bankalarından alıyoruz, bu yönde bir çok soru geliyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının ekonomi üzerindeki etkileri endişe yaşanmasına neden oluyor; gelen sorulardan bunları anlayabiliyoruz." Yaklaşan genel seçimler öncesi büyümeyi desteklemek isteyen siyasilerin faiz indirimi talepleri devam ederken, başta Erdoğan olmak üzere bu yönde yapılan açıklamalar TCMB'nin bağımsızlığına ilişkin endişeleri de beraberinde getiriyor. Bu endişeler küresel gelişmelerle zaten baskı altındaki TL'yi daha da sert satış baskısı altında bırakıyor. TL bu endişelerle diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışarak 2.5400 seviyesine kadar yükseldi.
KESİNTİSİZ DEVAM EDİLECEK
Aynı yetkili, New York'ta yatırımcılara verilecek temel mesajları ise şöyle özetledi:"Türkiye'nin başarı hikayesi devam edecek; açıklanan 25 maddelik yapısal dönüşüm programına kesintisiz devam edilecek ve gerekli reformlar sürdürülecek; siyasi istikrar ile birlikte ekonomik istikrar da aynı şekilde devam edecek; Türkiye doğrudan yatırımları daha fazla artırmak için gerekli adımları atacak ve bunun için özelleştirme uygulamalarına kararlılıkla devam edecek." Goldman Sachs ile bugün başlayan yatırımcı görüşmeleri Citi, Bank of America Merrill Lynch, çeşitli fon yöneticileri, yatırımcılar ve CEO'lar ile yapılacak ikili görüşmelerle yarın da devam edecek.
Haziran ayında yapılacak genel seçimlerde siyasi istikrarın çıkacağı konusunda bir güven olduğunu belirten aynı yetkili, "Bu seçimden sonra dört yıl herhangi bir seçim olmayacak ve bu da Türkiye'nin reformlar dahil bir çok alanda hızlı hareket etmesine neden olacak" dedi. New York'taki görüşmelere Davutoğlu'nun yanı sıra Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Şimşek ve Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Üyesi Ahmet Faruk Aysan başta olmak üzere birçok ekonomi yetkilisi katılıyor.
'TARTIŞMA OLMASI DOĞAL'
Reuters'a bilgi veren başka bir üst düzey ekonomi yetkilisi ise son dönemde Erdoğan'ın gündeme getirdiği faiz-enflasyon tartışmalarının yatırımcılar tarafından gündeme getirileceğini düşündüğünü belirterek, şöyle dedi:
"Bizim yaklaşımımız şu: Faizle ilgili tartışmaların olması doğal; biz bunu normal karşılıyoruz. Türkiye gelişmekte olan bir ülke ve bu nedenle önceliğimiz doğrudan yatırımların artması, ancak uygulanan politikalarla ihtiyaç duyulan sıcak paranın çıkmaması. Burada Fed'in kararlarından iç politik dinamiklere kadar birçok etken var ama Türkiye bunun için gerekli adımları atacak. Bütün bunlarda uygulanan faiz önemli bir aktör ve bunu ciddi şekilde gözetilmesi lazım."
'BU TECRÜBEYE GÜVENMEK LAZIM'
TEB Yatırım Stratejisti Işık Ökte, piyasanın Erdoğan ile TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın yapacağı görüşme ile Davutoğlu ve Babacan'ın ABD'de dünyanın lider kurumsal yatırımcıları ile yapacakları görüşmeleri yakından takip ettiğini belirterek, "Davutoğlu ve Babacan BIST-100'ün yüzde 22'si olarak hesapladığımız takasını ellerinde bulunduran yatırımcılarla görüşmeler yapacaklar. Piyasanın yönü açısından bu görüşmeler kritik önem taşıyor" dedi.
"Bu fonlardan birinin bazen yüz milyonlarca dolarlık tek bir işlemi bile piyasa açısından trend belirleyici olabiliyor. Görüşmelerde Davutoğlu ve Babacan'a yönlendirilecek iki önemli soru olacağını düşünüyorum: Birincisi Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ve anayasa değişikliğine gidilirse geleceğine yönelik sorular, ikincisi ise ekonomik büyümedeki yavaşlama trendi ve bunun nedenleri" diyen Ökte, şöyle devam etti: "Eğer yatırımcılar bu görüşmelerden istedikleri cevapları almadan ayrılırlarsa, BIST'teki satış baskısının artacağını düşünebiliriz. Ancak Babacan'ın son 12 yılda küresel lider fonlarla belki yüzlerce defa bu tip görüşmeleri, hem de Gezi Parkı olayları gibi daha zor zamanlarda gerçekleştirdiğini unutmamak ve bu tecrübeye güvenmek lazım."
DOĞRUDAN YATIRIMLAR VE ÖZELLEŞTİRME
Faiz ve ekonomide dengelerin korunmasının ve istikrarın sürdürülmesinin önemine de değinen ilk yetkili, "Bütün bunlar yatırımcılara anlatılacak. Yatırımcıları Türkiye'de yatırım yapmaya ve doğrudan yatırımlarını sürdürmeye; özelleştirme portföyünde yer alan şirketler için ihalelere girmeye davet edeceğiz" dedi.
"Seçimlerden sonra tansiyonun düştüğünü herkes görecek" diyen aynı yetkili, "Biraz iç dinamiklerin fazla çalıştığı bir dönem. Bunlar yatırımcılara net mesajlarla anlatılacak ve Türkiye'nin yatırımcılar için riskli bir ülke olmadığı vurgulanacak. Zaten birçok ekonomik gösterge iyileşiyor; bunların iyi anlatılması lazım" dedi.
Aynı yetkili, görüşmelerde çözüm sürecinde sağlanan ilerlemenin de ekonomi üzerinde olumlu etkisinin olacağının vurgulanacağını belirtti.