DASK ihalesini kazanan Eureko, 5.5 milyon konutu depreme karşı sigortalayacak

HAZİNE Müsteşarlığı’nın zorunlu deprem sigortası için açtığı ihaleyi ikinci kez kazanan Eureko Sigorta, önümüzdeki beş yıl boyunca Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) idareciliğini yürütecek. Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, ihaleyi kazanarak, ilk dönemde başlattıkları projeleri ikinci dönemde de geliştirerek, sürdürme fırsatı yakaladıklarını belirterek, DASK çatısı altında hem deprem ve sigorta bilincinin geliştirilmesi, hem de zorunlu deprem sigortasının yaygınlaştırılması için çalışacaklarını söyledi.
Okan Utkueri, 1999’da meydana gelen Marmara ve Düzce depremleri sonrasında yapılan çalışmalar arasında en önemli başarı öykülerinden birinin DASK ve zorunlu deprem sigortasının hayata geçirilmesi olduğunu ifade ederek, yaşanan büyük felaketin hemen ardından kısa süre içinde uygulanan deprem sigortasının, uluslararası arenada herkesin örnek gösterdiği bir model haline geldiğini kaydetti.
Sistemin en önemli gündem maddesinin sigortalılık oranının ve deprem güvencesine sahip konut adedinin artırılması olduğunu vurgulayan Utkueri, “Tanıtım ve bilinçlendirme çalışmalarına verdiğimiz ağırlık sayesinde sigortalılık oranını 2010’un ilk yarısı itibariyle yüzde 25’e yükselttik. Beş yılda zorunlu deprem sigortası poliçe adedi yaklaşık yüzde 50 arttı. Bu sayede 3.3 milyon konutun deprem sigortasıyla güvence altına alınması sağlandı. Bundan sonraki hedefimiz sigortalı konutların sayısını 5.5 milyona çıkarmak” dedi.
Doğal afet yönetimi
Zorunlu deprem sigortasının yaygınlaştırılması konusunda tüm sigorta sektörüne büyük görev düştüğüne de değinin Okan Utkueri, 2000 yılında sadece 500 bin olan toplam konut sigortası adedinin 2 milyon düzeyine ulaştığını söyledi. Utkueri, zorunlu deprem sigortasının sektöre yeni sigortalılar kazandırmak için önemli bir araç olduğuna da dikkat çekti. Okan Utkueri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Katastrofik doğal afet yönetiminin teknoloji olmadan başarılı bir şekilde yönetilemeyeceğini belirterek, “Bu amaçla başta modelleme ve hasar tahmin uygulamaları olmak üzere teknolojiye yatırımımız artarak sürecek. Hedefimiz, ileri teknolojiyi kullanarak alanımızda uluslararası düzeyde referans merkezi olmak. Bu doğrultuda, Türkiye’nin deprem ve doğal afetlerle mücadelesini başarılı kılmak için gerçekleştirilecek bilimsel proje ve çalışmaları da DASK çatısı altında destekleyeceğiz.”
Yerellerle işbirliği
Okan Utkueri, DASK idareciliğini üstlendikleri önümüzdeki beş yıllık süreçte yapacakları hakkında da bilgi vererek, şunları söyledi: “Zorunlu deprem sigortasının etkin teşvik ve takibi için yerel yönetimler ve diğer kamu kurumları ile daha yakın işbirliği içinde olacağız. DASK’ın ana işlevi olan hasar hizmetleri en önemli odağımız olmaya devam edecek. Acil eylem planı, hasar operasyonları ve ekspertiz işlemleri gibi alanlardaki sürekli iyileştirme çalışmalarımızı aynı hızla sürdüreceğiz. DASK’ın büyüyen yapısını göz önünde bulundurarak, geleneksel reasürans enstrümanlarının yanı sıra, alternatif finansal piyasa ürünlerini de yakından takip edeceğiz.”

Her 10 kişiden 7’si deprem sigortasını biliyor

EUREKO Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, halkın sigorta bilincini artırmak, DASK ve zorunlu deprem sigortasının bilinirliğini yükseltmek için son beş yılda yoğun iletişim faaliyetleri gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları söyledi: “DASK ve zorunlu deprem sigortasına sosyal sorumluluk hassasiyetiyle yaklaştığımız bu çalışmalarda reklam ve halkla ilişkilerin yanında doğrudan iletişime odaklanarak başarılı sonuçlar elde ettik. Zorunlu deprem sigortasının bilinirlik oranı 2008’de yüzde 52 iken, 2009’da yüzde 70’e yükseldi. Önümüzdeki dönemde DASK’ın bilinirliğinin artırılması, sigorta bilincinin geliştirilmesi için iletişim faaliyetlerine devam edeceğiz. DASK’ın 10’uncu kuruluş yıldönümünü kutladığımız 2010’a, Kuzey Anadolu Fay Hattı TIR’ı projesiyle başladık ve 20 ilde 50 bin kişiye ulaştık. TIR’ımız Eylül’de de Batı Anadolu illerini dolaşacak.”�

Bireysel emeklilikte vergi avantajı ile kazanç artıyor

EMEKLİLİK Gözetim Merkezi (EGM) Başkanı ve AvivaSa CEO’su Meral Eredenk, bireysel emeklilik katılımcılarının, sistemin sağladığı en önemli katkılardan biri olan vergi avantajını kullanarak, kazançlarını daha çok artırabileceklerini söyledi. Eredenk, vergi avantajının, sistemin birçok noktasında da katkı sağladığını kaydetti. Meral Eredenk, katılımcıların, katkı paylarını öderken gelir vergisi matrahından düşürülmesini sağlayarak daha sistemin başındayken kazanç sağlayabileceklerine değinerek, “Bulunulan vergi dilimine göre farklılık göstermekle birlikte elde edilen yıllık yüzde 25-30 oranında vergi avantajıyla katılımcılar daha az katkı payı ödemiş oluyor. Vergi avantajında yararlanılan ikinci nokta ise , birikimlerin değerlendirilmesi aşaması. Çünkü , emeklilik yatırım fonlarının getirileri hem kurumlar vergisinden hem de gelir vergisinden muaf. Böylelikle katılımcılarımız ek bir vergi ödememiş oluyorlar” dedi. Meral Eredenk, vergi avantajının sistemden emekli olma aşamasında da devreye girdiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Vergi indirimi sağlıyor
“Bireysel emeklilikten emekli olmanın en önemli koşulları olan sistemde 10 yıl kalma ve 56 yaş kriterlerini tamamlayan katılımcılar, yüzde 3.75 oranında stopaj vergisi veriyor. Oysa 10 yıldan önce sistemden ayrılan katılımcılar yüzde 15, 10 yılı tamamlayıp 56 yaşından önce ayrılanlar ise yüzde 10 oranında stopaj vergisi ödüyor. Halen çalışan ve katkı payı ödemesini gerçekleştiren bireysel emeklilik katılımcıları, ödeme belgelerini şirketlerinin insan kaynakları departmanına ya da muhasebelerine beyana tabi gelir vergisi mükellefi iseler muhasebecilerine ilettiklerinde, vergi indirimi sağlamış oluyorlar.”

Tüketiciler, kasko sigortası alırken kaliteye dikkat etmeli

ANADOLU Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, araç sahiplerini, zorunlu trafik sigortasının yanında kasko sigortalarını da ihmal etmemeye çağırdı. Su, trafik sigortası ile kasko sigortası arasındaki farkın halen tam olarak bilinemediğinden yakındı. Trafik sigortası ile kasko sigortası arasındaki temel fark ın bu iki sigortanın amacıyla ilgili  olduğuna değinen Su, “Trafik sigortası üçüncü kişilere verilecek zararları karşılarken, kasko sigortasında üçüncü kişilere verilecek zararlar ile birlikte sigorta yaptırılan aracın ve içindekilerin uğrayacağı zararlar da teminat altın a alınır. Bir başka ifadeyle, kaza durumunda sürücü kendi arabasında oluşacak zararı, trafik sigortasından karşılayamaz. Bu amaçla mutlaka kas ko sigortası yaptırması gerekir” dedi.
Mustafa Su, trafiğe çıkan her aracın öncelikle zorunlu olarak trafik sigortası, ayrıca isteğe bağlı olarak da kasko sigortası sahibi olması gerek tiğinin de altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zorunlu trafik sigortasını desteklemek amacıyla Anadolu Sig orta olarak  ‘Maksimum Trafik Sigortası ’ ürününü çıkardı k. Tüketiciler in, sigorta yaptırırken sadece poliçe primlerine bakmaları yanlış bir davranış . Poliçede verilen teminatların limit ve kapsamları nın ihtiyacı karşılayıp karşılamadığı, prim tutarından çok daha önemli . Şirket olarak sigortalılarımıza sektördeki en geniş teminatları , en uygun fiyatlarla vermeye gayret ediyoruz. Tüketiciler elbise alırken sadece fiyata bakmıyorsa, kasko satın alırken de kaliteye dikkat etmeliler. “

SİGORTA DANIŞMA KÖŞESİ

Soru: Eşimle birlikte 9 yıllık hayat sigortamız var. Emekliliğimize 5 yıl kalmıştı. Poliçe başına 13 bin TL birikmiş. Şirketimiz daha iyi emeklilik teklifi olduğunu söyledi. Yüzde 15 kesinti  varmış ve poliçeyi imzaladığım anda 7  bin 500 TL kaybetmişim. Bu poliçeden kurtulmak ve ödediğimiz  parayı kesintisiz  geri almak istiyoruz. Murat Gülçek

Cevap: Önerimiz, şirketinize bu konuda müracaat edip, uğradığınız haksızlık hakkında yazılı açıklama isteyin. Eğer şirketiniz bu yanlışlığı düzeltme yoluna gitmezse, Sigorta Tahkim Komisyonu’na müracaat ederek, hakkınızı
arayabilirsiniz.